Meclis'te 'tarifeli muhalefet' dönemi
İçtüzük teklifi Meclis Başkanlığına sunuldu. Konuşma sürelerini kısaltan teklifte milletvekillerine de para cezası getiriliyor.
Meclis’in anayasası olarak nitelendirilen içtüzük değişikliği için düğmeye basıldı. Anayasa değişikliğinde olduğu gibi AK Parti ve MHP’nin birlikte hazırladığı teklife ana muhalefet partisinden eleştiri geldi.
Bir muhalefet partisinin de katkısıyla muhalefetin söz hakkının kısılmak istenmesinin kabul edilemeyeceğini söyleyen CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, “Ülkeye ne dayatılıyorsa parlamentoya da o dayatılıyor” dedi. Özel, milletvekillerine para cezasına da “Muhalefet etmeyi paralı hale getiriyorlar” tepkisi gösterdi.
Bu teklife karşı hem Komisyon hem de Genel Kurul sürecinde etkin muhalefet sergileyeceklerini söyleyen Özel şu değerlendirmelerde bulundu:
ÜLKEYE NE DAYATIYORSA MECLİS’E ONU DAYATIYOR: MHP muhalefet partisi özelliğini kaybetmiş. İçtüzük değişikliklerini muhalefet talep eder ve denetim haklarının arttırılmasını ister. O Meclis’te demokrasi iyiye gidiyorsa bunu kabul etmek de iktidar partisinin şerefi, övünç kaynağıdır. “İstediğin gibi denetle, konuş, bizim korkacak çekinecek bir şeyimiz yok. Ben özgüveni yüksek bir iktidarım demektir. Bugün AK Parti’ye baktığımızda 15 yılın sonunda daha şeffaf değil, daha gizli kapaklı işler yapmayı, denetim olanaklarını muhalefetin elinden alıp, sözleri kısıtlamayı isteyen, açıkçası ülkeye ne dayatıyorsa Parlamento’ya da onu dayatan bir içtüzük değişikliği ile karşımıza çıkıyor.
KALİTELİ DEĞİL APAR-TOPAR YASAMA: Gerekçesi daha kaliteli yasama değil, apar topar yasama. Torba kanun, temel kanun gibi uygulamalarla söz haklarını kısıtlayan uygulamalar zaten yapıyorlardı. Bugün bunların utancı dururken daha fazla kısıtlama için adım atıyor. Normalde muhalefet buna direnir ama MHP destek veriyor. Grup önerilerinin konuşma süresi bir parti için 40 dakikadan 14 dakikaya, 4 parti vermiş olsa 160 dakikadan 56 dakikaya indiriliyor. Böyle bir teklife muhalefet partisinin destek olması akıl alır gibi değil.
YASAMA KENDİNİ YARGI YERİNE KOYUYOR: Yasamayı yargının yerine koyan bir takım değişiklikler var. Kürsüde söylenen sözlerin cezai sorumluluğu yoktur. Eğer bir hakaret, iftira varsa bunun için tazminat davası yolu açık ve uygulanmaktadır. Mahkemelere verilen bu hak ellerinden alınıp doğrudan Meclis’te kendi oylarıyla karar vermek istiyorlar. Neyin hakaret, neyin iftira, ayıplı söz olduğuna Meclis Genel Kurulu’nun karar vereceği akıl almaz bir karmaşa var. Kuvvetler ayrılığı bir kez daha ayaklar altına alınıyor. Sistemin genleri ile oynuyorlar.
MUHALEFET ETMEK DE PARALI HALE GELECEK: Meclis’te para cezası Meclis’in kendini yargı yerine koyması demektir. Her türlü tazminat davası mahkeme konusudur. 15 yılda Türkiye’yi getirdikleri nokta önce sağlık sonra eğitimi paralı hale getirdiler. Şimdi muhalefet etmeyi de paralı hale getirmek. Muhalefet de artık paralı hale gelecek. Bunu Cumhurbaşkanının açtığı tazminat davaları ile yaşıyoruz. Bana da 100 bin liralık dava açtı. Şimdi mahkemenin vereceği karar yerine diktatör imasında bulunana para cezası kesilebilir. AKP ve MHP’ye sesleniyorum. Saç-sakal-bıyık kesimi için nasıl ücret tarifesi varsa hangi muhalefet partisinin kullanacağı hangi söze kaç para ceza kesileceğinin tarifesini çıkarsınlar. Biz Komisyon sürecinden başlamak üzere bu teklife karşı etkin muhalefet sergileyeceğiz.
