Karataş: Her alanda eşitlik istiyoruz

Özgür Hukukçular Derneği (ÖHD) Yüksekova Temsilcisi Av. Harika Günay Karataş, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü nedeniyle bir açıklama yaptı. 

Siyasi iktidarın kadını dört duvar arasına hapsetmeye çalışan söylem ve düzenlemeleriyle kadınları toplumsal ve ekonomik hayattan uzaklaştırma çabası içinde olduğunu belirten Av. Karataş, “Devletin en üst kademesinden gelen cinsiyetçi söylemler; bilimsel olmayan ve yap boza dönüşen eğitim sistemi ile kız çocuklarının okula gitme oranı her geçen yıl giderek azalmaktadır. Diyanet İşleri Bakanlığı bünyesinde aile içi sorunları çözme amacıyla kurulduğu iddia edilen Aile ve Dini Rehberlik Bürolarında şiddete uğrayan kadınlara verilen tavsiyeler kadını ‘ne pahasına olursa olsun aileyi koru’, ‘erkeğe itaat et’ şeklinde cinsiyet eşitsizliğini derinleştiren eril söylemlerden ibarettir.

KADININ SESİNİN YÜKSELMESİNİ ENGELLEMEK AMAÇALANMAKTADIR

Kadının asıl görevinin annelik ve esas yerinin ev olduğu algısı yaratılarak kadının sosyal yaşamda yer alması engellenmektedir. Dini fetvalar, egemen güçlerin söylemleri, kadın bedeni üzerinden yürütülen politikalar; cinsiyet eşitsizliğini, kadınlara yönelik ayrımcılığı, şiddeti ve kadın cinayetlerini sıradanlaştırmakta, kadınların yaşam alanlarına yönelik ciddi tehdit oluşturmaktadır. Belediyelerce hazırlanan ve kadını sadece bir cinsel obje olarak gösteren kadınlara sözde “ödevlerini” öğreten kitapçık dağıtılması, üniversitelerde öğretim görevlisi olarak çalışan şahısların basın ve medya aracılığıyla küçük yaşta evlilikleri meşrulaştıran söylemler ve telkinlerde bulunması, müftülüklere resmi nikâh kıyma yetkisinin verilmesi, sağlık takibi dışında doğan çocukların doğum bildiriminin sözlü beyanla yapılmasının önü açılması dolayısıyla cinsel istismarın ve küçük yaşta resmi nikahsız evliliklerin görünmez kılınmaya çalışılması, tecavüzcüsüyle evlenen çocuğun namusunun kurtulacağı zihniyetiyle hazırlanan ve ikinci yargı paketinde yer alan “çocuk istismarına evlilik yolu ile af” düzenlemesi ile çocuk istismarının ve küçük yaşta evliliklerin meşru kılınmasının önü açılmakta, suç mağduru kız çocuklarının tecavüzcüsü ile evlendirilmesi istenmektedir.

İkinci yargı paketi ile aile hukukundan doğan uyuşmazlıklara ‘dava şartı’ olarak arabulucuya başvuru zorunluluğu getirilmek istenmektedir. Bu düzenleme mağdur kadını yıpratmaya, faille tekrar bir araya getirmeye ve haklarını aramayı zorlaştırmaya yönelik bir düzenlemedir. Pratik uygulamalar, yapılan yasal düzenlemeler erkeklere devlet eliyle koruma sağlamaktadır. Bu politikalarla yaratılmak istenen kadının sesini yükseltmesini engellemek ve vahşetin devamlılığını sağlamak amaçlanmaktadır.

Türkiye tarafı olduğu, Kadına karşı her türlü ayrımcılığın önlenmesi Uluslararası Sözleşmesi(CEDAW) ve Kadına Yönelik Şiddet ve Aile içi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi (İstanbul Sözleşmesi) gereğince toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamayı, yasalarda ve uygulamada kadın-erkek eşitliğini sağlamaya yönelik her türlü önlemi almayı taahhüt etmiştir. Türkiye’nin taraf olduğu İstanbul Sözleşmesi’nin 48. Maddesi şiddet eylemlerinde arabuluculuk ve uzlaştırma dahil zorunlu alternatif çözüm süreçlerini yasaklamaktadır. Bu nedenle; Adalet Bakanlığı nezdinde 2. Yargı paketiyle yapılmak istenen düzenlemeyi kabul etmiyoruz. İstanbul sözleşmesi uygulansın” dedi.

HER ZAMAN HER YERDE ÖZGÜRLÜK, HER ALANDA EŞİTLİK İSTİYORUZ

Kadın cinayetleri ve şiddet vakalarının her geçen gün arttığını belirten Karataş şöyle devam etti: “Geçtiğimiz 2019 yılında 474, 2020 yılının ocak ayında 27, şubatta ise 22 kadın erkekler tarafından öldürülmüş, 3 kadının kim ya da kimler tarafından öldürüldüğü ise tespit edilememiştir.

ÖHD’li kadınlar olarak 8 Mart Dünya Kadınlar günü vesilesiyle; Eril zihniyetin hakim olduğu yasalara ve uygulayıcılara; yaşam tarzımıza, aile ve özel hayatımıza karışan iktidarlara; cinsiyetçi söylemleri bulunan siyasetçilere; cinsiyete dayalı mobbing uygulayan işverenlere; Eve kapatılmaya, çalışma hayatından uzaklaştırılmaya karşı her zaman her yerde özgürlük, her alanda eşitlik istiyoruz.

Bu vesile ile kadın özgürlük mücadelesini yürüten kadınlar başta olmak üzere, toplumsal barışı ve eşitliği hiç durmadan ve tüm zorbalıklara rağmen savunan ve mücadeleyi büyüten barış annelerinin, cumartesi annelerinin, cezaevlerinde bulunan kadınların 8 Martını kutluyor, 8 Martta alanlarda olacağımızı tekrar ediyor ve bir kez daha ses veriyoruz.”