Kanser

Kanser

Akciğer kanserinin %80-90 civarı tek başına uzun süreli sigara kullanımına bağlıdır.

Kanser, ölüme sebebiyet veren hastalıkların başında gelen ve her geçen yıl hayatımızı veya hayat kalitemizi tehdit eden önemli bir olgu haline gelmiştir. Kanser kısaca kontrolsüz çoğalan hücrelerin vücudumuzda çoğalıp yayılmasıyla meydana gelen bir grup hastalık belirtilerinin genel adıdır. Bu yazımda sık görülen bazı kanser türlerinden(akciğer ve meme kanseri)  nasıl korunacağımızı ve düzenli aralıklarla hangi tıbbı testleri yapmamız gerektiğini paylaşmaya çalışacağım.

Akciğer kanserinin %80-90 civarı tek başına uzun süreli sigara kullanımına bağlıdır. Sigarayı daha önce hiç kullanmamış birinde akciğer kanserine yakalanma risk oranı % 3 iken günde bir paket sigara kullananlarda bu oran %60, birden fazla paket kullananlarda % 210 civarına çıkmaktadır. Bunun dışında hava kirliliği, aile fertlerinin birinde veya bir kaçında akciğer kanseri olması, asbestos denilen tozlarla ve çeşitli kimyasal maddelerle uğraşmak gibi sebepler bu hastalığa yakalanma riskini arttırmaktadır. Böylesine bir hastalık hayat kalitemizi azaltmakta, tedaviye geç başlandığında öldürücü olmakta ve tedavi maliyeti çok fazla olmaktadır. Halbuki bu hastalıktan korunmak, tedavi olmaktan daha kolay ve daha ucuzdur. Uzun süreli sigara kullanmış veya ailesinde daha önce akciğer kanseri tespit edilen kişilerin 45-50 yaşından sonra bir akciğer bilgisayarlı tomografi çekmesi (ki bu tetkik Yüksekova Devlet Hastanesinde mevcuttur)önerilmektedir. Okuyucularımıza önerim şudur ki; saydığımız risk grubunda siz veya ailenizden biri varsa en kısa zamanda hastaneye bu tetkik için başvurmanızdır.

Meme kanseri dünyada ve Türkiye’de kadınlarda en sık görülen kanser çeşidi olmakla birlikte erken teşhiste tedavi oranları oldukça yüksektir. Meme kanserinde çeşitli risk faktörleri olsa da biz erken teşhis ve hastalıktan korunma üzerinde duracağız. Her kadın 20 yaşından başlayarak kendi kendine meme muayenesini yapmalıdır. Yüksekova ilçemizde bütün sağlık ocaklarında talep edilmesi halinde kadınlarımıza kendi kendine meme muyanesi konusunda yardımcı olunmaktadır.20 yaşından 40 yaşına kadar her kadının 2-3 yılda bir meme kanseri taraması kapsamında ilgili doktora başvurması gerekmektedir. Ailesinde daha önce meme kanseri olmayan bir kadının 50 yaşından sonra her yıl, düşük kanser oranı saptandığında ise iki yılda bir mamografi çekmesi ve bu sıklıkta doktora başvurması önerilmekte. Ailesinde daha önce meme kanseri olan bir kadının ise 40 yaşından itibaren mamografi çektirmesi kanserden korunma açısından daha uygun olur.

Sonuç olarak kanserden tam olarak kaçamasak bile basit önlemlerle bu hastalığa yakalanma riskini önemli ölçüde azaltabiliriz. Yukarıda bahsettiğim iki kanser çeşidi açısından ilçe hastanesine bilgisayarlı akciğer (göğüs) tomografisi veya mamografi için 50 yaş üstü kadın ve erkeklerin başvurması hayat kalitemiz açısından önemlidir. Okuyucularımızın daha çok genç nüfus olması sebebiyle anne babalarımız için bu küçük zahmete katlanmayı borç bilelim.Bir sonraki yazımda bölgemizdeki anne-çocuk ölümleri hakkında kısaca bilgi vermeye çalışacağım

Dr. Diyar Canan

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum