Kalemi Silah Yaptılar Mertlik Bozuldu

Kalemi Silah Yaptılar Mertlik Bozuldu

"Meslektaşımız Salih Geçken yine ortalığı velveleye vermiş"

Haketten iyi gündem yaratıyor.

Kendisinden iyi söz ettiriyor.

Kimi zaman, hakikatleri de söylemiyor değil.

Ama bu kere harbiden işin cıllığını çıkardı.

Salih’in ‘tek tabanca’ biri olduğunu bilenlerdenim.

Durup dururken, şarjördeki kurşunları boşaltır sağa sola,

Ama arkası sağlam olacak ki, kurşun sıkarken adres sormaz.

Çünkü Salih’imin önüne ışık tutan “ak ampul” var.

Özellikle de bu son bir yılda atış poligonunda hiç inmedi.

Yıllarca, yerel iktidara yüklendi.

Sonrasında, Van Tv’nin eski patronu Zahir Kandaşoğlu’nu hedef aldı.

Akabinde, kentte yayın yapan birçok gazete ve haber sitesine kafa salladı.

Salih beyi en çok sinirlendiren de, kendisine rakip olan radyo kanalıydı.

‘Ak yasaları!’devreye soktu ve adamların feleğini şaşırttı.

Sanırım bu gün de,’vergi terkini’ üzerinden Van Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Necdet Takva’ya doğrultmuş namluyu ve aleni bir şekilde diyor ki

“Vergi terkini söylemi siyasal tuzaktan başka bir şey değil”

Yani, Takva’yı, vergi terkini olayı üzerinde siyasi rant elde etmekle suçluyor.

Makalesini de kendince etkileyici bir dille yazmış.

Kent, esnaf falan Salih’in umurunda değil.

Namluyu doğrultacak hedefi bulmuş bir kere.

Sözüm ona, birileri onu tahrik etmiş.

Böyle konuşanlar varmış hatta konuştukları da inandırıcıymış!...

 

Kendisini bu kadar çok endişelendiren “Vergi terkini, Siyasal tuzak” olasılığına dair, Mam Salih, makalesine devamla;

“Ankara’dan bakınca ‘Siyasal Tuzak’…

Van’dan bakınca masum istek…” diyor.

Belé…Belé…

Şimdi gel ayıkla pirincin taşını.

Demek ki Necdet bey, esnaf mağduriyeti üzerinden siyasi rant peşinde..!

Haydi, varsayalım öyle.

Ama Salih Efendi, Makalesinin devamında kurşunu bu kez ayaklarına vuruyor.

Kendini çok kaptırmış olacak ki, birkaç gün öncesinde söylediklerini de yalanlıyor.

“Kentte sermaye göçü var” diyen Salih Geçken, makalesinin devamında aynen şunları söylüyor

 

“Son zamanda yaşanan olumsuzluklardan ötürü Van’dan giden milyon dolarlar var.

Biliniyor mu? Evet biliniyor.

Dört yıldır İmar’dan ötürü tek çivi çakılmıyor değil mi? Evet çakılmıyor.

Bu biliniyor mu? Biliniyor.”

Yani Salih Ağa’ya göre “PKK Van’da vergi topladı, esnaf kaçtı. Belediyeler beceriksizdi İmar planı hayata geçirilmedi”

Ama hala esnafta para olduğunu da “alışveriş merkezlerindeki doluluk, bankalardaki uzayan kuyruklar, aşırı tüketim ve şehirdeki araç yoğunluğuyla” ifade ediyor.

Ve tüm bunlar olup biterken Takva ve ekibi ‘Vergi terkini’ üzerinden ‘siyasi tuzak ‘kuruyor..!

Salih efendinin bu açıklamaları karşısında konunun muhataplarının gerekli cevabı verip vermeyecekleri kendilerini ilgilendirir.

Ammmmaaaa.

Bir de bu işin ‘amması ‘ var.

‘amması da’ şu.

Keşke tüm konularda bu hassasiyeti gösterebileydiniz.

Her hangi bir siyasi akımın tesiri altında kalmadan, kentten yana yüreğiniz yanabileydi.

Bak dostum…

Biz bu kentin çocuklarıyız (Gerçi sizler,”bunlar şehre geldikten sonra huzurumuz kalmadı” der gibisiniz ama her neyse)

Aynı mesleği icra ediyoruz.

Bu kentte 40 yıldır adı konulmamış bir savaş var.

Sadece Van ve ilçelerine bu süreç içinde sayıları binleri bulan cenazeler geldi.
Bir o kadar cenaze de Van Ferit Melen hava alanından, batı illerine gönderildi ki çoğu uğurlama da sen de bulundun.

Bu coğrafyada, üç beş litre mazot için sınır boylarında vurulan yüzlerce Kürt çocuğu var.

İki büyük deprem yaşandı ve yüzlerce insanımızı kaybettik, birileri bizlere yardım malzemeleri için Türk bayrağı ve çakıl taşları gönderdi.

Meslektaşlarından biri “Van’a rağmen yardım yapalım” diyebilecek kadar faşistleşti.

Bu kente 20 bin kadar konut yapıldı, bir çivi dahi Van esnafından alınmadı, Konteynerler dahi hazır getirtildi ve esnafa zırnık koklatılmadı.

Konutlar bedellerinin üzerinde depremzedeye satıldı.

6 katrilyon para geldi, Van TSO bu paranın nereye gittiğini kalem kalem açıkladı
(Merak ediyorsan sana da göndersinler bir nüshasını)

 

Okullar yıkıldı, devlet değil iş adamları yaptırdı.

Namus davası adı altında kadın cinayetleri işlendi.

Gençlerimiz uyuşturucuya bulaşıp bedenlerini pazarladı.

25 bin öğrencisi olan üniversitenin yurt kapasitesi 6-8 bin.

Senin önünü aydınlatan ampulleri partilerinde sembol yapan anlayışlar bu belediyelerde trilyonlarca vurgun yapıp koskoca bir enkazı bu kente bırakarak çekildiler.


Daha da sayayım mı?


Peki Allah aşkına, samimiyetle cevap ver.

Kentin en eski ve en deneyimli gazetecilerinden birisin.

Bu kente Kürt çocuklarının cenazeleri gelirken, duygusal bir söylem dışında herhangi birinin fotoğrafını kendi sitende paylaştın mı?
 

Kürt çocuklarını öldüren, Ezidi kızlarını pazarlarda satan İŞİD çetelerini, öve öve bitirmeyen bu kentteki yazar –çizer takımını bir gün dahi eleştirdin mi?

‘Haraç vergileri!...’ günlerce yazarken, İktidarın vurgunlarını kaleme aldın mı?

6 katrilyon paranın nasıl çar –çur edildiğini sitene taşıdın mı?

Sırtını dayadığın ve aleni bir şekilde “ben onlardanım” dediğin kişilere “gözünün üstünde kaşın var” dedin mi?

Sanırım bu soruların hiç birine “evet” diyecek değilsin.

Ya peki, bu agresifliğin neyin nesi?

Necdet Takva, siyasete oynayacaksa, neden, Vergi terkini üzerinden ya da esnaf mağduriyeti üzerinden söylem geliştirsin?

İmar yasasının çıkmasını engelleyen Bekir Kaya’mıdır yoksa Ankara’daki gönüldaşların mıdır?

Salih, ’esnaf’ dediğin yabancı değil, ben, sen ve diğeridir.

Biraz insaf…

Mutlaka eleştireceğiz, yazacağız belki de takdir de edeceğiz.

Ama ahlak ve vicdan çerçevesinde…

Biz ana akım medyanın kalemşorları gibi olamayız.

Biz, bu kentin çocuklarıyız.

Bir birimizin cenazesine, düğününe gideriz.

Çarşıda göz göze geliriz, omuzlarımız çarpar bir birine.

‘Şantaj, ihtiras, kapris! Bozar bizi.

Bizler, kalemimizi oynatırken bu kentin hassasiyetini kaile almalıyız.

Yani birileri bizlere müsamaha, hoşgörü ve iyi niyet gösteriyorsa, bu, onların aldıkları bu kent kültüründendir.

Zira, bu kadar acıya rağmen hala onları ‘tınlamıyorsak’ günü geldiğinde bunu bizlere hatırlatırlar.

İyisi mi, her şey adabında, izanında ve samimiyetinde kalsın.

Kalemin elimizde olması bize başkalarına hakaret etme hakkı vermez ki başkalarının da bizlere hakaret etmesi anlamına gelmez.

Sanırım anlatabildim!...

NAİF YAŞAR / GÜNDEMX

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.