İsrail ve ABD’den “Stratejik Ortaklık Deklarasyonu”

İsrail ve ABD’den “Stratejik Ortaklık Deklarasyonu”

Orta Doğu turu kapsamında İsrail’e giden ABD Başkanı Joe Biden ve İsrail Başbakanı Yair Lapid, İran’ın nükleer silah sahibi olmasına karşı olduklarını da dile getiren “Kudüs Müşterek Stratejik Ortaklık Deklarasyonu”nu imzaladı.

Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Başkanı Joe Biden, Orta Doğu turu kapsamında ziyaretlerine dün (13 Temmuz) İsrail'de başladı.

Biden, resmi temaslarda bulunduğu İsrail'de bugün Başbakan Yair Lapid ile bir araya geldi. Joe Biden ve Yair Lapid, görüşmenin ardından İran'ın nükleer silah sahibi olmasına karşı olduklarını da dile getiren "Kudüs Müşterek Stratejik Ortaklık Deklarasyonu"nu imzaladı.

Ortak deklarasyonda İran ile ilgili şu ifadelere yer verildi:

"Birleşik Devletler, İran'ın asla nükleer silah edinmemesine bağlılığın bu taahhüdün ayrılmaz bir parçası olduğunu ve bu sonucu elde etmek için ulusal gücünün tüm unsurlarını kullanmaya hazır olduğunu vurguluyor.

"Birleşik Devletler ayrıca doğrudan ya da Hizbullah, Hamas ve Filistin İslami Cihadı gibi vekilleri ve terör örgütleri yoluyla olursa olsun İran'ın saldırganlığı ve istikrarı bozan eylemlerine karşı koymak için diğer paydaşlar ile birlikte çalışma konusundaki bağlılığını teyit ediyor."

"Diplomasi işe yaramayacak"

Deklarasyonun imzalanmasının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan İsrail Başbakanı Lapid, Biden'a hitaben, İran'ın nükleer faaliyetlerine karşı "diplomasinin işe yaramayacağını" söyledi.

"Dünyadaki tek Yahudi devletini yok etmek istiyorlar. Buna asla izin vermeyeceğimiz" diyen İsrail Başbakanı, sözlerine şöyle devam etti:

"Kelimeler onları durduramayacak. Sayın Başkan, diplomasi onları durduramayacak. İran'ı durduracak tek şey, nükleer programlarını geliştirmeye devam ederlerse özgür dünyanın güç kullanacağını bilmektir. Onları durdurmanın tek yolu, masaya güvenilir bir askeri tehdit koymaktır."

"Diplomasinin en iyi yol olduğuna inanıyorum"

Ortak basın toplantısında söz alan ABD Başkanı Joe Biden da İran'ın nükleer faaliyetlerine değindi. "İran'ın nükleer güç olmasına asla izin vermeyeceğiz" diyen Biden, özetle şu açıklamada bulundu:

"Diplomasinin, bu sonuca ulaşmanın en iyi yolu olduğuna inanmaya devam ediyorum. Ve bölgede, teröre destek veren balistik füze programı ve Hizbullah gibi teröristlere, uzantılarına silah aktarılması gibi İran'dan gelen tehditlere karşı koymak için İsrail ile birlikte çalışmaya devam edeceğiz."

Biden'dan "iki devletli çözüm" vurgusu

İsrail ve Filistin sorununun çözümüne ilişkin de konuşan Biden, "en iyi yolun iki devletli çözüm olduğunu" söyledi:

"İsrail; bağımsız, demokratik ve Yahudi bir devlet olarak kalmalıdır. Bunu sağlamanın da en iyi yolu, her iki halkın yan yana barış ve güvenlik içinde yaşayacağı iki devletli bir çözümdür."

Biden, bugün itibariyle 141. gününde devam eden Rusya-Ukrayna savaşına ilişkin ise şu değerlendirmede bulundu:

"Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'ya saldırısı, dünyanın her yerinde barış ve istikrar için bir meydan okumadır. Putin'in savaşı stratejik bir başarısızlık olmalı ve özgür dünya, Ukrayna'nın demokrasiye ulaşmasına yardım etme kararlılığımızı desteklemelidir.

"ABD, Rusya'nın şiddeti tarafından harap olan ve yerlerinden edilen Ukrayna ve Ukraynalıları desteklemeye devam edecektir."

İsrail-Suudi Arabistan ilişkileri

İsrail ve Filistin'den sonra Orta Doğu turunun ikinci ayağı olan Suudi Arabistan'a gideceğine değinen Biden, "Yarın İsrail'den doğrudan Cidde'ye, Suudi Arabistan'a uçan ilk ABD Başkanı olacağım" dedi:

"Bu, önemli bir ilerlemeyi temsil ediyor. Yarın Suudi liderliği ile görüşmemde doğrudan bir mesaj taşıyor olacağım: Tüm bölgeye ve açıkçası tüm dünyaya barış ve daha istikrarlı olağanüstü fırsatlar getirecek bir mesaj."

Biden, bu ziyeret sırasında İsrail ile Suudi Arabistan arasında normalleşme sağlanması ihtimaline ilişkin bir soruyu "İyimserim" şeklinde yanıtladı.

İran nükleer anlaşması hakkında

İran, 2016 yılında P5+1 olarak bilinen Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin (BM) beş daimi üyesi Amerika Birleşik Devletleri (ABD), Çin, Rusya, İngiltere ve Fransa ile Almanya arasında müzakerelerin ardından zenginleştirilmiş uranyum üretimi ve saklama kapasitesine sınır getireceği, nükleer tesislerinin denetlenmesine izin vereceği ve tavsiyeler üzerine tesislerini modifiye edeceği veya tamamen kapatacağına dair bir anlaşma imzalamıştı.

Ancak ABD Başkanı Barack Obama döneminde imzalanan anlaşmadan, sonraki Başkan Donald Trump 2018 yılında çekilmişti. Trump, anlaşmanın zayıf kaldığını ve İran'ın balistik füze programını kapsamadığını söylemiş ve onun döneminde İran'a tekrar yaptırım uygulanmıştı.

BBC'nin aktardığına göre, buna karşılık İran da anlaşmadan aşama aşama uzaklaşmaya ve belirlenen sınırların üzerinde uranyum zenginleştirmeye başladı. Ardından İran ile tekrar anlaşmaya varılamadı.

İsrail, daha sıkı bir çerçevede yeni bir anlaşmayı destekleyeceğini söylerken bu teklif İran'da kabul görmedi.

Orta Doğu turu kapsamında 13 Temmuz'da İsrail televizyonuna konuşan ABD Başkanı Joe Biden, "Şu anda var olan İran'dan daha kötü tek şey nükleer silahları olan bir İran. Tekrar bir anlaşmaya varabilirsek onları sıkıca tutabiliriz" ifadelerini kullandı.

Etiketler : ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.