İnce: Soylu'ya yanıt olarak Bafra konuşmasını verin

Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce; ulusal gazete, haber siteleri ve televizyonların genel yayın yönetmenleri ile kahvaltıda bir araya geldi.

İnce gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunurken özellikle televizyonların yöneticilerine de sitem etti. İnce Cumhurbaşkanı Erdoğan’a televizyon davetini yinelerken İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu ‘muhatap kabul etmeyeceğini’ belirtti.

Seçime ilişkin atmosfer için, “48 günde Recep Tayyip Erdoğan’dan fazla miting yaptım. Olağanüstü bir dip dalgası var” diyen İnce; “Dünya beni ve bizi konuşuyor bizim basın maalesef sınıfta kaldı” dedi. Özellikle televizyon yöneticilerine yüklenen İnce, “Beni kesip Binali Yıldırım’ı veriyorsunuz. Binali kim? Bu dost sitemimdir” diye konuştu.

‘İSTİFA ETTİM, SUÇ MU?’

İnce “Seçimi her şeye rağmen alacağım ve basın özgür olacak” dedi. Hükümete yakın medya organlarında hakkında çıkan asılsız haberlere de tepki gösteren İnce memuriyet hayatına ilişkin ‘doğu görevi yapmadı’ iddiaları için, “Yalan söylüyorlar. Gittim, geçinemedim ben de istifa ettim. Suç mu?” diye konuştu.

Hakkında çıkan yalan ve abartılmış haberleri tek tek okuyan İnce gazetecilere dönüp, “Erdoğan’a soramayacağız soruları bana sorabilirsiniz. Gazeteciler, siyasetçilerin canına okumalılar” yorumunda bulundu.

‘SOYLU’YU MUHATAP ALMIYORUM’

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Suruç’taki olaylara ilişkin, “Suruç’taki olayın sebebi Muharrem İnce’dir. Bunlara bu şımarıklığı veren bunları siyasetin özünden ayırıp şiddete doğru yönelten anlayışın kendisi Muharrem İnce’dir” açıklamasına da değinen İnce, “Erdoğan’a Bafra konuşması yapan birinin Erdoğan’ın yanında olmasına inanamıyorum. Soylu’yu muhatap olarak almıyorum. Suruç ile ilgili soruda cevap için belki Bafra konuşması bulunup verilebilir” dedi. Soylu, Demokrat Parti Genel Başkanı olduğu dönemde yaptığı Bafra konuşmasında Erdoğan’ı sert ifadelerle eleştirmişti.

Sözcü’nün haberine göre, Erdoğan’ın Malatya’da bir iftar programında yaptığı siyasi konuşmasını alkışlayan 2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel için söylediği “Onun apoletlerini sökeceğim” sözlerine de değinen İnce, “Apolet meselesinde sözümün arkasındayım. Apolet sökmek demek ’emekli ederim’ demektir. Yoksa başka bir anlamı yok.  Erdoğan rakibini eleştirirken, asla böyle bir şey yapamaz, alkışlayamaz. Seneye iftar yemeğinde, ben Erdoğan’ı eleştirirken, başka bir paşa beni alkışlasa, Erdoğan ne der… Emekli edeceğim Metin Temel’i..” diye konuştu.

İnce, Türk vatandaşlığına geçen Suriyelilerin seçimlerde oy kullanacağına ilişkin tartışmalar içinse, “Oylar çalınmadığı sürece bir etkisi olmaz” yorumunda bulundu.

SEÇİLİR SEÇİLMEZ AVRUPA TURU

Muharrem İnce “Dış politikada neler öngörüyorsunuz?” sorusuna ise şu şekilde yanıt verdi; “Bizim tercihimiz Batı. Tercihlerimizi değiştirmeye zorlamayın dedim görüştüğüm büyükelçilere. Seçilir seçilmez hemen Avrupa turu yapacağım. Başkentleri ziyaret edeceğim. Avrupa Birliği bizden bir şeyler istiyor. Ama onlar istemese de milletimiz hak ettiği için yapmamız gerekenler var. ‘Yargıyı düzeltin’ lafını ille Avrupa mı söylemeli? AB olmasa da bunlar olmalı. Bu konuda Avrupa’ya da güven verdiğimi düşünüyorum.”

AKŞENER’İN TEKLİFİNE YEŞİL IŞIK

24 Haziran gecesi olası bir zaferine ilişkin İnce, “Balkon konuşmam var ama balkondan değil 1. Meclis’in önünden yapacağım” dedi. İnce, Meral Akşener’in, “Başkan seçilirsem Muharrem İnce ve Temel Karamollaoğlu’na yardımcım olmalarını teklif edeceğim” sözlerine ise, “Yardımcılık teklif ederse, kazanırsa kabul ederim. Ben kazanırsam onlara yardımcılık teklifinde bulunacağım. Ekonomi konusunda piyasalara ve topluma güven vererek başarı sağlayacağız” dedi.

KANDİL OPERASYONU İÇİN

Kandil’e yönelik sınırötesi askeri operasyon için, “Seçim öncesinde yapılan iş göstermeliktir” diyen İnce, “Seçime yönelik göstermelik iş bunlar ama orada mücadele eden çocuklarımızın da morale ihtiyacı var o yüzden çok fazla şey konuşmayacağım” diye konuştu.

‘ERDOĞAN’I YARGILAYACAK DEĞİLİM’

İnce sözlerini şöyle sürdürdü, “Bana hep soruyorlar, ‘Erdoğan’ı yargılayacak mısınız’ diye. Hayır diyorum, yargılayacak konumda değilim. Yargıya dosya verir miyim, veririm. Bana gelen bilgileri yargıya teslim ederim, gerisi yargının bileceği iş. Benim görevim yargılamak değil ama onu yargılayabilecek yargıya ulaşmak. Önce vatan yazısı yerine önce adalet yazmalı çünkü her şeyin başı adalet.”