İmamoğlu: Seçimde aynı farkla kazanmak beni üzer

İmamoğlu: Seçimde aynı farkla kazanmak beni üzer

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, "Tıkır tıkır işimizi yapıyoruz. Bu şekilde süreci yürüttüğümüz için çıldırıyorlar" dedi. İmamoğlu, seçimle ilgili soruya ise "Seçimde aynı farkla kazanmak beni üzer. Daha fazla oy alacağımızı ben görüyorum" diye yanıt verdi.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Tele 1'de gazeteci Uğur Dündar'ın Demokrasi Arenası programının konuğu oldu.

Gündeme dair açıklamalarda bulunan İmamoğlu, İSBAK'ın yardım kiosklarına açılan soruşturmayla ilgili "Dün akşam geç saate doğru haberdar oldum. İstanbul Vakfı 30 yılı aşkındır var. Sayın Sözen'den Erdoğan'a, Gürtuna'dan Topbaş'a var olan bir vakıf. Son zamanda yoksulluk ve eğitime yönelik yardımları sağlanıyor. Bu özellikle çocuklarımıza ve gençlerimize 'burs sağlanması' adil burstan bahsediyorum. İSBAK bir çalışma yapıyor ve insanlar kredi kartlarıyla bu cihazlardan yardım yapılabiliyor. Valilik de "bu kampanya bizden izin alınmadan yapılamaz" diyor. İBB bir kamu kurumu. Valilik de bu bu vakfın parçası. Gece yarısı AVM'yi açtırıp cihazları el koyduracağına ara İBB başkanını 'bu işlemi durdurun' de. Bu nezaketsizliği göstermenin ne olduğunu ben biliyorum. İncelenmekten endişe etmiyoruz." dedi.

İmamoğlu şöyle devam etti:

"Kaç projenin merkezi idare tarafından engellendiğini anlatmaya kalksam sayfa sayfa sürer. El konulan alanlarımız oldu. Bazı kurullarda 2 yıldır bekleyen projelerimiz var. 2020 sonbaharında bir karar alınıyor. 300 yeni otobüs alalım diyoruz. 1.5 seneyi aşmış sürede hala onay alamadık. Onay alsaydık çoktan finansmanını sağlamıştık. Eksik bir şey kabul edilsin demiyoruz. Geçmişteki uygulamaların aynısını talep ediyoruz. Geçmişte de avam projelere onay verilmişti. Sayın bakana Sefaköy, İncirli'ye de dahil eder miyiz diye yazı yazdık 1 seneyi geçti cevap vermedi. Ne zaman kamuoyuna duyurduk Twitter'dan evrak eksiği var diye yayınladı. Biz incelenmekten endişe etmiyoruz. Endişe ettiğimiz, bunların bu ülkede yaşanması ve bu şekilde insanlarımızın yaşama sevincini böyle yoruyor olmaları, üzüyor olmaları.
Biz bunları aşacağız. Aşmak için buradayız.

İstanbul'un bir gün bile kaybedecek vakti yok. Bizim bu şekilde hedef olmamızı ben farklı yorumluyorum. Mesele bizi engellemeleri değil. Amaç ne biliyor musunuz? Bizi engelleyememeleri.

Onlardan işlerini kaliteli yapmaları dışına bir şey istemiyoruz. Tıkır tıkır işimizi yapıyoruz. Bu şekilde süreci yürüttüğümüz için çıldırıyorlar. Yatıyorlar İstanbul, kalkıyorlar İstanbul. Akşam İmamoğlu, sabah İstanbul. Bakalım bugün hangi bakan İmamoğlu hakkında konuşacak? Bunların halk nezdinde itibarı yok. Halk gülüyor bu yaptıklarına.

Ben seçildiğimde sevinmiştim. Cumhurbaşkanı İstanbul'a sevdam diyor. Hızlıca İstanbul'un sorunlarını çözeriz dedim. Üzülüyorum. Memleketimizim cumhurbaşkanından bunları duymak istemem. İstanbul'da televizyonlarda beni anlattılar, kapalı toplantılarda beni anlattılar. Trabzon'da beni anlattılar. Yetmedi, Ukrayna'dan dönüşte beni anlattılar.

Beni çok seviyor, biliyorum. Ben de onu çok seviyorum. Bak seçimden önce ne güzel konuştuk, anlaştık. Yirmi dakika yerine bir saat yirmi dakika sohbet ettik. Niye konuşmuyoruz? İstanbul neymiş? Bir çıldırmışlık var. Bir akıl tutulmuşluğu var. İstanbullu sorumluluğunu yerine getirmeyenlerden hesap sorar. Destek siyaseti değil köstek siyaseti yürütüyorlar.

Seçim sorusu

(Seçim olsa) aynı farkla kazanmak beni üzer. Beni test etmek isteyen AK Partili siyasetçiler varsa gersinler. Zaten İstanbul'da yalnızca benimle birlikte gezerler. Yalnız gezemezler. İstanbul'da engellemeler üzerine değil kaliteli iş üretme üzerine konuşalım, bunu yarıştıralım. Ben onun çok daha üstünde oy alacağımızı görüyorum. Bugün İstanbul'da genç nüfusun bize nasıl sarıldığını ben yaşıyorum.

Dündar'ın "IŞİD Türkiye sorumlusu Kasım Güler 8 ay önce yakalanmıştı. Güler, Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ile size yönelik suikast düzenlendiğini söyledi. Size bu konuda bilgi verildi mi? Koruma önlemleriniz artırıldı mı?" sorusuna da İmamoğlu şu yanıtı verdi:

Bu çok ciddi bir konu. Bu tür konuların ne yazık ki üstünden teğet geçiliyor. Aynı MOBESE meselesi gibi. Bu konuyu en iyi analiz edecek insanların başında geliyorsunuz. Bu işe ciddi bakmak lazım. Güler ifadesinde birçok detay veriyor. ‘Bu arada suikast konusu medyaya düşünce eylemi gerçekleştirmedik’ diyor.

Bu konuyu ben medyadan öğrendim. Aralık 2020’de bu konuyla ilgili gazetelerde haber çıktı. Sayın İçişleri Bakanı açıklama yaptı. ‘İmamoğlu’na karşı suikast girişimi söz konusu değildir. Bunların medyayla paylaşılmasını tercih etmiyoruz’ diyor. İçişleri Bakanı hep yanılırsa herkesin oturup düşünmesi lazım.

Seçim iptal oldu. 700 kişiden bahsedildi terör ihtisaklı. Bir kişi sorgulanmaz mı? Bir savcı iddianame yazmaz mı? Ne kadar kolay unutuyoruz bunları. Meclis'te 557 terörist diye saydı. 86 bin çalışanım var benim. Sen benim 86 benim çalışanımı nasıl zan altında bırakırsın. Bu nasıl bakan ya. Olmaz öyle bir şey.

Kar, karla mücadele buradaki manipülatif tarifler, iki bakanın İstanbul'a gelişi. Karla mücadele alanlarının sorumluluk alanlarımızın dışında olması... Hepsi unutuldu ama bu MOBESE işi unutulmayacak. Bu özel yaşama tecavüzdür. Biz suç duyurusunda bulunduk. Beni devletin hiçbir görevlisi arayıp bilgi vermedi.

İçişleri Bakan Yardımcısı bugün yanıt verdi. Bu işin başında anlaşılıyor ki Bakanlık var. İçişleri Bakanı adına konuşan bana hakaret eden o şahsiyetin cevabından anladım ki bu işin başında olan bakan ve bakanlık.

AK Parti döneminde verilen burslar

AK Partili Ravza Kavakcı Kan'ın AK Parti, döneminde İBB’den 155 bin ve 59 bin dolar TL’lik burs alması üzerine de İmamoğlu şunları söyledi:

İBB'nin kamu olarak teftiş edilmesi, denetlenmesi gerekiyor. Göreve geldiğimizde gördük ki İBB belki de en fazla ihmal edilen kurumların başında gelmiş. Özellikle denetleme ve teftişte.

Biz göreve geldiğimizde birçok dosyayla ilgili suç duyurusunda bulunduk. Bu konuyla ilgili İBB'de değil aynı zamanda iştiraklerde de bu teftişleri yaptık. Onlarca dosya İçişleri Bakanlığı tarafından el konuldu.

Bursla ilgili yanlış uygulamalar, kötü uygulamalar var.

Sadece bir kişiye 2 milyon 200 bin liralık burs veriliyor. METRO AŞ.'nin gönderdiği bursları elektronik mühendisi olsa, elektrik mühendisi olsa anlarız ama Siyaset Bilimiyle ilgili bursu anlayamıyoruz. Başka bir hanımefendi İBB'ye giriyor, aynı gün İBB'den burs kazanıyor. Şansa bak. Bugün işe gir, aynı gün de sana burs çıksın.

Etiketler : ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.