İHD Hakkari’den hasta tutuklu Uygar Arslan için tahliye çağrısı

İnsan Hakları Derneği (İHD) Hakkâri Şubesi, Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde bulunan hasta tutuklu Uygar Arslan’ın serbest bırakılması talebiyle Şemdinli ilçesi Cumhuriyet Caddesi’nde basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamaya Şemdinli Esnaf ve Sanatkârlar Odası, DİSK, Dev-Sağlık, DEM Parti Şemdinli İlçe Örgütü de katıldı. Basın açıklamasını İHD Hakkâri Şubesi Sekreteri Pınar Şen Zengin okudu.

Uygar Arslan’ın durumunun aciliyet taşıdığını vurgulayan Zengin, Arslan’ın ilk olarak 2013 yılında gözaltına alındığını, dört gün gözaltında kaldıktan sonra tutuklandığını ve yıllar içinde Hakkâri, Van ve Bitlis cezaevlerinde tutulduğunu hatırlatarak “2016 yılında yeniden gözaltına alınmış, 18 ay tutukluluğun ardından serbest bırakılmıştır. 2023 yılında bir kez daha tutuklanarak Van F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’ne gönderilmiştir” diye belirtti.

Zengin, zihinsel engelli olan Uygar Arslan’ın yaklaşık 7 ay önce mide kanaması nedeniyle ameliyat geçirdiğini, midesinde delinme tespit edildiğini ve halen sağlık sorunlarının devam ettiğini belirterek “Sağlıklı beslenememekte, temel ihtiyaçlarını karşılayamamakta ve buna rağmen yüksek güvenlikli cezaevinde tutulmaya devam edilmektedir” ifadelerini kullandı.

Türkiye’deki hasta tutukluların durumunun, özgürlük ve güvenlik hakkının ciddi şekilde ihlal edildiğini dile getiren Zengin, “Bu tablo, ceza infaz sisteminde köklü bir değişikliğin gerekliliğini ortaya koymaktadır. 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un, Birleşmiş Milletler Mahpusların Muamelesine Dair Asgari Standart Kuralları’na (Nelson Mandela Kuralları) uygun şekilde yeniden düzenlenmesi gerekmektedir” dedi.

Zengin, kamuoyuna ve yetkililere de çağrıda bulunarak şunları söyledi: “Hapishanelerde tutulan insanlar, devletin sorumluluğu altındadır. Bu sorumluluk, mahpusların yaşam hakkını korumayı ve onlara insan onuruna yakışır koşullar sağlamayı gerektirir. Uygar Arslan’ın ve benzeri durumda olan tüm hasta mahpusların yaşam hakkı derhal korunmalı, gerekli tedaviye erişimleri sağlanmalı ve uygun koşullara alınmalıdır.”

Son olarak, “Daha kaç mahpusun yaşamını yitirmesi gerekecek?” diye soran Pınar Şen Zengin, herkesi vicdanının sesini dinlemeye ve insan hakları mücadelesine destek olmaya çağırdı.