İfade özgürlüğü kısıtlanmamalı, TCK 301 değişmeli

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, yaptığı yazılı açıklamayla Türk makamlarını, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihadına uygun olarak, ifade özgürlüğünün suç teşkil etmediğini netleştirmek için ilgili mevzuatı değiştirmeye çağırdı.

‘CEZA HUKUKU İFADE ÖZGÜRLÜĞÜNÜ KISITLAMAK İÇİN KULLANILMAMALI’

Komite, Türk toplumunda ifade özgürlüğüne değer verildiğinin ve ceza hukukunun ifade özgürlüğünü kısıtlamak için kullanılmaması gerektiğinin altını çizdi ve yetkilileri, Türkiye'deki yüksek mahkemelerin iyi uygulamalarını destekleyen üst düzey bir siyasi mesaj göndermeye davet etti. Açıklamada, Türkiye aleyhine uzun süredir devam eden bir dizi ifade özgürlüğü davasına ilişkin geçici kararın kabul edildiği belirtilerek ‘’Bu davalarda Avrupa Mahkemesi tarafından tespit edilen Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ihlalleri arasında, başvuranların ifade özgürlüğüne haksız ve orantısız müdahaleler, gazetecilerin ilgili ve yeterli gerekçe olmaksızın tutuklu yargılanması ve Cumhurbaşkanı da dahil olmak üzere kamu kurumlarına hakaretten cezai mahkumiyet yer almaktadır’’ ifadeleri yer aldı.

CEZA KANUNU’NUN 301. MADDESİ’NE DEĞİŞİM ÇAĞRISI

Bakanlar Komitesi, yetkilileri, Türk Ceza Kanunu’nun 301. Maddesi’ni değiştirmeye ve ifade özgürlüğünü korumak için hem Ceza Kanunu'nda hem de Terörle Mücadele Kanunu'nda yapılacak ilave değişiklikleri değerlendirmeye çağırdı.

Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasına ilişkin en geç 2022 yılının mart ayında bir toplantı alarak bu davaları yeniden değerlendirmeye karar verdi.

TCK 301. MADDESİ NEDİR?

Türk Ceza Kanunu'nun 301. maddesi, "Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama" suçundan cezalandırmayı öngörüyor. TCK 301 ile kişi hakkında altı aydan iki yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. İfade özgürlüğü kısıtlamasına yol açtığı için eleştirilen maddeden geçmişte Hrant Dink, Orhan Pamuk, Elif Şafak gibi çok sayıda kişi yargılandı. AİHM, TCK'nın 301. maddesinin fazla geniş ve muğlak ifadeler içerdiğini belirterek, ifade özgürlüğüne aykırı bulmuştu.