HDP barajı geçiyor mu?

Sabancı Üniversitesi Enerji ve İklim Merkezi’nin (IIECC) düzenlediği “Bugün ve Yarın Küresel Enerji Güvenliği” konferansındayım.

Yurtdışından ve Türkiye’den gelen, siyasiler, karar vericiler, elçiler, iş insanları, akademisyenler, gazeteciler solunu doldurmuş durumda.

Gerek bölgesel ve küresel çalkantılar, gerekse de bu yıl içinde yapılacakG20 ve Paris Liderler İklim Değişikliği toplantıları nedeniyle konferansa ilgi yüksek, ve, konuşulan konular, enerji arzı, talebi ve güvenliği.

Uzmanı olmadığım ama öğrenmek istediğim bir konu olduğu için, konferanstaki sunumları ilgiyle izliyorum.

Bununla birlikte, konferans öncesi ve molalarda ilginç bir durumla da karşılaşıyorum. Yurt içinden ve dışından gelen bir sürü kişi, yanıma yaklaşıyor, Türkçe ve İngilizce olarak aynı soruyu soruyorlar: “HDP barajı geçiyor mu?”

HDP’nin barajı geçip geçmemesi, yurtdışı ve içi katılımcıların çok ilgisini çekiyor.  Geçmesi isteniyor gibi de.

Enerji konferansında, HDP’nin barajı geçiyor mu sorusuna yanıt vermeye çalışıyorum.

Şaşırtıcı, ama, bir o kadar da önemli ve üzerinde durulması gereken bir durum.

Önemli ve sevinç verici. Çünkü, bu durum, geleceğe umutla bakmamıza olanak veriyor; çözüm sürecinin, çatışmadan siyasete geçişin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Kürt sorunu, HDP konuşulurken, artık, odak noktası, ya da, belirleyici unsur, siyaset.

Dahası, HDP’nin, başta Eşbaşkan Selahattin Demirtaş olmak üzere, HDP yöneticilerinin ve Kürt aktörlerin siyasi alanda yakaladığı ve yarattığı başarıdan konuşuyoruz.  Siyaset yapmada başarı, olumlu algı yaratmada başarı, günden yaratmada başarı….

Artı, bu ilgi, HDP ve Demirtaş’ın artık bir “marka” olduğunu bize söylüyor. Yurtiçi ve yurtdışında, HDP ve Demirtaş konuşuluyor; HDP’nin barajı geçip geçmemesi sorusu gündemin merkezine oturmuş durumda.

Bu bize, çözüm sürecinin,  sürecin devam etmesinin, ve, HDP’nin yüzde 10 barajını geçerek Meclis'e girmesinin önemini gösteriyor.

Niye bu ilgi? Niye HDP’nin barajı geçmesi isteniyor?

HDP, bu başarıyı, yüzünü Türkiye’ye dönerek, Türkiyeli olma iddiasıyla, Türkiye’nin her yerine giderek, olumlu siyaset yaparak, ve, aynı zamanda hem Kürt Sorununun, hem de, Türkiye’nin partisi olarak hareket ederek kazandı.

HDP’nin, pozitif ve kapsayıcı kimliği, söylemi, ve  siyaset yapma anlayışı kabul görüyor, olumlu algı yaratıyor, ve destekleniyor.

Bununla birlikte, HDP’nin yüzde 10 barajını aşmasıyla oluşacak 4 Partili Meclis yapısı, siyasi ve ekonomik alanlarda “istikrar yaratıcı faktör” olarak görülüyor. 

Sadece HDP’nin Meclis'e girmesi değil, aynı zamanda, böylece ortaya çıkacak 4 partili Meclis yapısı, istikrar temelinde, yurtiçinde ve yurtdışında farklı aktörler tarafından satın alınmış durumda.

Siyaset ve ekonomi alanı gibi, enerji alanındaki aktörler de, istikrarı, 4 partili Meclis yapısında görüyorlar; bunun da seçim öncesi temel kıstası, “HDP’nin barajı geçip geçmeyeceği” sorusu.

Peki HDP barajı geçebilir mi?

Geçme ihtimali yüksek ama hala garanti değil. HDP, sırat köprüsünde. 7 Haziran’a kadar bu durumun devam etmesi olasılığı da yüksek.

Bu noktada, “stratejik oy” kavramı önem kazanıyor. Yani, HDP ilk tercih olmasa da HDP’ye verilecek oy; HDP’ye evvelden oy vermeyenlerin bu seçimde oy vermeleri; ve, HDP’ye ilk defa oy verecekler.  HDP, bu kesimlerden ne kadar fazla oy alırsa, barajı geçmesi o kadar rahatlayacak. 

Dolayısıyla, HDP’nin varsaydığı oy değil, fakat, “stratejik oy” oranı, (a) bu seçimlerde verilecek “yurtdışı oyları”; (b) Türkiye’nin her yerinden gelecek oylar; ve, (c)İstanbul gibi büyük metropollerde alınacak oylar, HDP’nin seçim başarısını belirleyecek.

Enerji ve güvenlik konusunda, uzmanları dinlemek ve öğrendiklerimi sizlerle paylaşmak düşüncesiyle gittiğim konferanstan, HDP yazma kararıyla döndüm.

Ben de sizlere sorayım; HDP barajı geçecek mi?

FUAT KEYMAN / RADİKAL