Hakkari'nin Çevre Sorunları

Halk olarak çevre ve ekoloji konularında yetersiz kalışımız ve yasadığımız coğrafyada Çevre bilincinin tam olarak oturmamış olması, çevresel sorunları daha az gündeme getirmemiz ve buna paralel oluşan doğa katliamlarına halk olarak sessiz kalışımız malesef Kürdistan coğrafyasında Çevresel ve Ekolojik tabanda büyük bir felaketin habercisi olmaya yüz tutmuştur. İnsanlar yaşadığı bölgelerde o bölgeleri yaşanır hale getirmek için çaba sarf eder. Çevre;insanoğlunun bu çabası sonucunda temiz kalır ve kendini yeniler.

 

Özellikle Kürdistan coğrafyasında Çevre konusu daha az önemsenmekte ve ekolojik sorunlar daha fazla baş göstermektedir. Örneğin;kendi yaşadığım ilde Hakkari'de atık suların gelişi güzel bir şekilde akarsulara dökülmesi başlı başına bir çevre katliamıdır.

 

Zap çayında şuan da balık çiftliklerinin olmayışı suyun ve su kalitesinin alt seviyelerde olduğunu göstermektedir.Halbuki balık çiftlikleri doğa dostudur. O suyun kalitesinin bir göstergesidir. Atık sular gelişi güzel bir şekilde akarsuya, çaya veya göllere dökülmemelidir. Ekolojik dengenin sarsılması söz konusudur. Bunun dışında Hakkarililer bilir, Hakkari'nin şehir merkezinde bulunan Katremas Çayı yıllardır bir çöplük gibi kullanılmaktadır. Şehir merkezinde bulunan ve insanların her gün kullandıkları yol güzergahında bulunan Katremas Çay'ı büyük bir çevre sorunudur. Bu çevre sorunlarını dile getirmek zorundayız ve bunların derhal çözüme kavuşması gerekmektedir.

 

Hakkari ' de gözlemlediğim bir başka konu; Çukurca yolu üzerinde bulunan Hakkari çöplüğü... Toplanan Hakkari çöpleri bu bölgede yakılarak daha kötü bir çevre sorununa sebep olması yetkililer tarafından bilinmelidir ki yakılan çöplerin kimyasal olarak doğaya salınması yanlıştır. 

 

Kış aylarında Hakkari bölgesinde kullanılan kalitesiz kömürden dolayı büyük bir hava kirliliği oluşmakta ve kış aylarında oluşan hava basıncından dolayı bu kirlilik dağılmamakta ve bir tabaka halinde şehri sarmaktadır. Kışın çoğu hastalık ve çevre sorunu bundan dolayıdır. Yıllardır bu hava kirliliği sorunu yaşanmakta ve herhangi bir adım atılmamakta. Yaşadığımız bölgelerde zaten devletin ekolojik katliamları baş göstermektedir. Bizim toplum olarak Kürdistan coğrafyasına saygımız olmalıdır.Bunları dile getirmemiz gerekmektedir.

 

Sayın Abdullah Öcalan'ın görüşmelerinde "ekoloji" üzerinde durması yazdığı kitaplarda bu kavram üzerinde sürekli çözümlemeler yapması Kürdistan coğrafyasında artık çevrenin ve doğanın katledilmesine bu halkın göz yummaması gerektiğini vurgulamıştır. Halk olarak özellikle çevre konularında daha bilinçli olunmalı ve belediyelerimiz çevre konusunda daha kapsamlı çalışmalar yapmalıdır.