Hakkari Barosu: Avukat Kurt'un evi basıldı aile bireyleri darp edildi
Hakkari Barosu Başkanı Ergün Canan, baro üyesi Av. Ramazan Kurt'un evine baskın düzenlenerek ailesine işkenceye varan şiddet uygulandığını belirterek, "Hukuki sürecin takipçisi olduğumuzu kamuoyuna saygıyla bildiririz" dedi.
Alınan bilgilere göre, Yüksekova Yeni mahallede, akşam saatlerinde Kurt ailesinin yaşadığı eve polisler tarafından baskın düzenlendi. Evin kapısını kıran özel hareket polisleri, "arama izni" soran aile fertlerini darp etti. Polisler, baskın sırasında etrafa ateş de açtı. Bazı kurşun çekirdekleri evin duvarlarına saplandı. Baskında İdris Kurt ve Sıtar Kurt gözaltına alındı. 2 isim, götürüldükleri 75'inci Yıl Polis Karakolu'ndaki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.
Hakkari Barosu'ndan açıklama
Olayla ilgili Yüksekova Adliyesi önünde bir araya gelen Hakkari Barosu avukatları adına Baro Başkanı Ergün Canan tarafından bir açıklama yapıldı.
9 Ocak 2024 tarihinde Yüksekova ilçesinde Baro üyesi Av. Ramazan Kurt ve ailesinin ikamet ettiği konuta kolluk ve özel harekat tarafından arama yapılmak suretiyle baskın yapıldığını belirten Canan, "Yapılan baskın esnasında yüzü maskeli özel harekatçılar tarafından aile üyelerine yönelik ilk andan itibaren işkenceye varan şiddet ve darp eylemleri ve ev içerisinde uzun namlulu silahlarla rastgele ateş açılmıştır. Bu şiddet ve darp eylemleri sonucu aile üyelerinden 3 kişi hastaneye kaldırılmıştır" dedi.
"Son 1 haftada Hakkari merkez ve ilçelerinde haksız ve hukuksuz ev aramaları yapılıyor"
Olayı haber alır almaz Hakkari barosu avukatları olarak meslektaşlarının ikametine gittiklerini ve yaşananlara ilk andan itibaren tanıklık ettiklerini belirten Canan devamında şunları söyledi:
"Akabinde gerekli müdahelelerde bulunarak suç duyurularını yapmak üzere yaşananları tutanak altına aldık. Darp edilen aile üyeleri ifadeleri alınmak üzere karakola götürülmüş ve daha sonra serbest bırakılmışlardır.
Özellikle son 1 haftada Hakkari merkez ve ilçelerinde haksız ve hukuksuz ev aramalarının yanında işkenceye varan kötü muamaleler söz konusu olmuştur. Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşme ve belgeler ile iç hukukta işkencenin tanımı yapılarak mutlak şekilde yasaklanmıştır. Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin İşkence yasağı başlıklı 3. Maddesinde belirtildiği üzere “Hiç kimse işkenceye veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muamele veya cezaya tabi tutulamaz.” Bunun yanı sıra, İnsanHakları Evrensel Bildirgesinin 5. Maddesinde belirtilen “Hiç kimseye işkence yapılamaz, zalimce, insanlık dışı veya onur kırıcı davranışlarda bulunulamaz ve ceza verilemez.” hükmü ve yine Anayasanın 17. Maddesinde belirtildiği üzere “Kimseye işkence ve eziyet yapılamaz1” hükmü birlikte değerlendirildiğinde çok net bir ifadeyle belirtiriz ki işkence ve kötü muamele insanlık onuruna aykırıdır ve kabul edilemez. Haklarındaki suçlama ne olursa olsun hiç kimseye, hiçbir şekilde ve hiçbir aşamada işkence yapılamaz ve kötü muamelede bulunulamaz. Bulunan görevliler hakkında derhal gereği yerine getirilmelidir. Yargı mercilerince, işkence, insanlık dışı ve kötü muamele ile şiddet içeren eylemlere karşı etkin ve ivedi bir şekilde soruşturmanın yürütülerek faillerin cezalandırılmasını talep ediyor, hukuki sürecin takipçisi olduğumuzu kamuoyuna saygıyla bildiririz" dedi.
