Gültan Kışanak: HDP seçmeni ‘oy’ olarak görülemez

Gültan Kışanak: HDP seçmeni ‘oy’ olarak görülemez

Eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak gündeme dair konuştu. Kışanak, "HDP seçmeni, politik taleplerinden azade, sadece ‘oy’ olarak görülemez" dedi.

Kürt siyasetinde ve kadın özgürlük mücadelesinde önemli bir yeri olan eski Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak, görevini sürdürürken tutuklandığı 30 Ekim 2016’dan bu yana cezaevinde tutuluyor.

Kocaeli 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde bulunan Kışanak gündeme dair açıklamalar yaparak HDP seçmeni ile ilgili şu uyarıda bulundu: “Altılı masanın adayının bir demokrasi iddiası varsa; HDP'yi bu iddianın yanında konumlanmaya davet etmesi gerekir. HDP seçmeni bir kez daha, ‘mecburiyet’ duygusuyla, oy tercihinde bulunmayabilir. Seçim öyle son dakikalarda yapılan birkaç mitingle kazanılamaz. Muhalefet meydanlara çıkmak için geç kalıyor.”

Gerçek Gündem'den Filiz Gazi'nin haberine göre, Kışanak, seçim sürecinde muhalefetin atacağı adımlar, HDP’nin bu süreçte nasıl davranacağı, Türkiye'nin bu süreci atlatması için siyasete düşen görevlere ilişkin konuştu.

'ADAYLIK SÜRECİ PARTİMİZ TARAFINDAN YÜRÜTÜLÜYOR'

Adı Cumhurbaşkanlığı adaylığı için geçen Kışanak, "Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile ilgili süreç, partimiz HDP tarafından yürütülmektedir. HDP'nin 6'lı masaya dahil olma veya seçim ittifakı yapma gibi bir talebi olmadığının ve her fırsatta ‘ortak aday’ vurgusu yaptığının altını çizmek gerekiyor. HDP'nin bu konudaki tutumu gayet nettir: "Muhalefet partileri tek adayla cumhurbaşkanlığı seçimine katılmalı ve ortak adayı belirleme sürecinde HDP'nin kurumsal kimliği muhatap alınmalı." Bu eksende bir formül bulunabileceğini düşünüyorum" dedi.

'HDP SEÇMENİ 'OY' OLARAK GÖRÜLEMEZ'

"Ortak adayı destekleme yönünde bir karar almanız durumunda; hangi isim ya da isimler HDP seçmeni tarafından kabul görür?" sorusunu yanıtlayan Kışanak, "HDP de HDP seçmeni de ‘isimlerden’ daha çok ‘yaklaşımlarla’ ilgileniyor. HDP seçmeni, politik taleplerinden azade, sadece ‘oy’ olarak görülemez. HDP seçmenine karşı ‘el mahkum’ siyaseti izlemek de sonuç alıcı bir yaklaşım değildir. HDP seçmeni, HDP'nin politik programında dile getirilen taleplerin gerçek sahibidir; HDP bu taleplerin temsilcisi, tüzel kişisidir. Bu nedenle HDP seçmeninin eşit yurttaşlık, adalet, demokrasi ve barış gibi taleplerini dikkate almayan muhtemel adayların, HDP seçmeninden, seçimi kazandıracak kadar oy alması mümkün değildir.

HDP seçmenini ‘kazandıran’ değil; ‘kaybettiren’ pozisyonda görerek hesap yapmak da bu kez sonuç almayacaktır. HDP seçmeninin oyu; en az diğer tüm partilere verilen oylar kadar değerlidir. Bunu unutmamak ve eğer 6'lı masanın adayının bir demokrasi iddiası varsa, HDP'yi bu iddianın yanında konumlanmaya davet etmesi gerekir. HDP seçmeni bir kez daha, ‘mecburiyet’ duygusuyla, oy tercihinde bulunmayabilir" ifadelerini kullandı. 

'SİYASİ OPERASYONLAR MUHALEFETİN KAPISINA DAYANDI'

Altılı Masa'nın HDP ile ilgili tutumu hakkında konuşan Kışanak, "6'lı masanın HDP konusundaki tutumunda eleştirilecek çok yön var. Eleştiriler sadece bu seçim sürecindeki tutumuyla sınırlı da değil. 7 Haziran 2015 seçimlerinden bu yana sistematik olarak HDP'nin kurumsal kimliği; HDP'li siyasetçiler, seçimde kazandığı belediyeler ağır bir saldırı altında. HDP'yi hedef alan siyasi operasyonlarda, demokratik hukuk devleti olmanın asgari ilkeleri bile unutuldu. Halkın iradesi hiçe sayıldı. 2016 yılından bu yana belediyeleri kayyum işgali altında. Bu kadar ağır hukuksuzluklar karşısında muhalefet yeterli tepkiyi göstermedi.

Gelinen noktada aynı siyasi operasyonlar diğer muhalefet partilerinin de kapısına dayandı. Yaşayarak bir kez daha tecrübe ettiğimiz gibi; demokrasinin en temel ilkeleri olan düşünce özgürlüğü, örgütlenme, siyaset yapma, seçme ve seçilme hakkı bir kez yara almaya başladı mı sonu gelmiyor...

Bütün bunlar görülüyor ama 6'lı masa hala cumhurbaşkanı adayı konusunda bile HDP ile yan yana durmaktan imtina ediyor. Cumhurbaşkanı 84 milyonun cumhurbaşkanı olacaksa seçim sürecinde bu kapsayıcılığı göstermekten neden uzak durur, anlaşılır gibi değil. Kürtlerin yaşayarak öğrendiği ‘paranteze alınma’ kaygısı neden görülmek istenmiyor.

Geçmişe takılıp kalmanın bir anlamı yok. Önümüze bakabiliriz. Türkiye gerçek manada kritik bir seçime giriyor. Şimdi, ortak, demokratik bir gelecek için adım atma zamanı. Halkın ferasetine güvenip; iktidarın kurduğu ön yargı bariyerlerini kaldırma zamanı" dedi. 

Etiketler : ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.