'Gazze Şeridi'nde yaşananlar gazetecilik açısından bir trajedi'
RSF'nin Orta Doğu Masası Başkanı Jonathan Dagher "İsrail silahlı kuvvetleri, keyfi hava saldırılarıyla gazetecileri birbiri ardına ortadan kaldırırken, kabul edilemez yorumları uluslararası insancıl hukuku açıkça hor gördüğünü ortaya koyuyor" dedi.
Basın ve ifade özgürlüğünü savunan uluslararası sivil toplum kuruluşu Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) 7 Ekim'de başlayan Filistin-İsrail Savaşı’nda şu ana kadar 41 gazetecinin öldürüldüğü bildirdi.
Öldürülen 41 gazeteciden 36'sının da İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında hayatını kaybeden Filistinli gazeteciler duyurdu. Gazetecilerin korunması çağrısı yaptı.
“Gazze Şeridi'nde gazeteciler için hiçbir yer güvenli değil” diyen RSF açıklamasında, “İster açık alanda, ister hastane yakınlarında kurulan basın çadırlarında, ister evlerinde ya da aile üyeleriyle birlikte derme çatma sığınaklarda olsunlar, Gazze Şeridi'nde bu yüzyılın en ölümcül savaşlarından birini izleyen gazeteciler sürekli ölüm tehlikesiyle karşı karşıya” ifadelerini kullandı.
İsrail, gazetecileri koruma yükümlülüğünü göz ardı ediyor
RSF, İsrailli yetkililerin defalarca silahlı kuvvetlerin "gazetecileri hedef almadığını" söylemesine karşılık onları korumakla ilgilenmediklerini de gizlemediğini kaydetti.
RSF'nin şu ana kadar topladığı bilgilere göre, Gazze Şeridi'nde öldürülen 36 gazeteciden 10'u açıkça haber takibi yaparken öldürüldü.
İsrail saldırılarında 50'den fazla medya binasının tamamen ya da kısmen tahrip edildiğini de belirten RSF 3 Kasım'da Agence France-Presse (AFP) bürosuna yapılan saldırıyı örnek gösterdi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen RSF'nin Orta Doğu Masası Başkanı Jonathan Dagher da “Gazze Şeridi'nde yaşananlar gazetecilik açısından bir trajedi. 7 Ekim'den bu yana günde birden fazla muhabir öldürüldü. Binlerce sivilin yanı sıra öldürülen medya çalışanlarının sayısı da her geçen gün artıyor. İsrail silahlı kuvvetleri, keyfi hava saldırılarıyla gazetecileri birbiri ardına ortadan kaldırırken, kabul edilemez yorumları uluslararası insancıl hukuku açıkça hor gördüğünü ortaya koyuyor. Durum acildir. Gazze Şeridi'ndeki gazetecilerin korunmasını ve yabancı gazetecilerin özgürce çalışabilmeleri için bölgeye girmelerine izin verilmesini talep ediyoruz” dedi.
