Gazetecilik mi padişah soytarılığı mı?

CIVAN FIRAT'ın yazısı...

Genel seçimlerin sath-ı mailine girilmiş olması dolayısıyla değişik internet sitelerinde kendini gazeteci addeden kişilerce belli şahıslara yönelik PR (public relations= halkla ilişkiler) çalışmaları inceden inceye yapılmaya başlandı. Olabilir, böyle bir niyeti olan herkes kendisince çalışma yapabilir. Lakin birilerinin propagandasını yapmak diğerlerinin de haliyle anti propagandasına dönüşürse, feodal zihniyetin yeniden hortlatılmasına hizmet ederse, “İngiliz valisi” edasında halkı 5 yılda bir hatırlayan şahıslar ön plana çıkarılmaya çalışılırsa orada itiraz hakkımız doğar. Hele hele ilkel kabileci anlayışı bir “gazeteci” ısrarla propagandaya dönüştürürse bunu hiçbir ahlaki çerçeveye ve günümüz toplumsal gerçeğe oturtamazsınız.

Gazeteci olmak, aydın sorumluluğu taşımak zor zanaattir. Ahlaki sorumluluk, vicdani sorumluluk, olaylara, kişilere, topluma objektif yaklaşabilmek gibi önemli hasletler gazetecilik mesleğinden çıkarıldığı zaman geriye sadece “dalkavukluk”, “padişah soytarılığı” kalır.

Bilmem efendim, fi tarihinde beyefendi lütfetmiş de gariban köylü Mehmet’e selam vermiş. Ve bu hala haber değeri taşıyormuş. Bizim çok bilmiş, inanılmaz entelektüel “gazeteci” arkadaşımızın da çok dikkatini çekmiş. Halk bunları yemez.

Halk neden yemez biliyor musunuz “gazeteci” arkadaş?

Hafıza-ı beşer nisyan ile maluldür derler ya toplum hafızası da tam tersine inanılmaz derecede canlıdır. Halk iyi gününde, kötü gününde, düğününde, taziyesinde, barışında, ihtiyacında yanında kimi gördüyse onu tanır ve bilir.

Köhnemiş anlayışların, halka maraba muamelesi yapan, halkın taleplerine sırtını dönmüş, büyük şehirlerde keyif süren kişilerin PR’ını değil siz, CNN International bile yapsa kar etmez, halk yemez.

Orhan Veli’nin dediği gibi;

ne atom bombası,
ne Londra konferansı;
bir elinde cımbız,
bir elinde ayna;
umurunda mı dünya!  kıvamında yaşayanları insanımız iyi tanıyor.

Bu yüzden derim ki halkın dertleriyle dertlenen insanların çalışmalarını görmezden gelip şahsi menfaat uğruna miadını doldurmuş anlayışları pazarlarsanız büyük bir vebal almış olursunuz ve bu veballe kalbiniz “TAŞ”kesilir. Bir askeri darbe sözkonusu olduğunda darbeyi anında alkışlayacağından zerre kadar şüphemizin olmadığı prensip yoksunu insanları bize yutturamazsınız. 

Gazetecilik ile “padişah soytarılığı” arasındaki kalın çizgi size çok silik görünebilir lakin toplum sizi başını kuma gömen devekuşu komikliğinizle eğlenerek izliyor.

Hizmet edenlerin, sorumlu davrananların, insanıyla iç içe olanların, siyasi ahlak ve prensibe sahip olanların her tür yanında durun ya da en azından karşısında durmayın.

Allah bu toplumu göbek büyütenlerin ve dalkavuklarının şerrinden korusun.