Gazeteci Kahraman’a ‘propaganda yapmaktan’ dava açıldı

Kahraman hakkında bir yıl önce FETÖ adına propaganda yapmaktan soruşturma açılırken, bu yıl ise KCK/PKK adına propaganda yaptığı iddiasıyla Ankara Ağır Ceza Mahkemesi tarafından açılan dava yetkisizlik kararı verilerek Hakkâri Ağır Ceza Mahkemesine havale edildi.

'Her sene bana farklı bir örgüt buluyorlar'

Gazeteciliğin suç olmadığını ve bu bağlamda yazılar yazdığını belirten Kahraman, açıklamasına şöyle devam etti: “Her sene bana bir örgüt buluyorlar! Geçen sene bütün yazılarımı toplayarak bana FETÖ’den soruşturma açtılar. Bu sene ise, ‘KCK/PKK propagandası yapma’ iddiasıyla dava açtılar. Gelecek sene kim bilir bana nasıl bir örgüt bulacaklar! Sırada DAİŞ mi var, NUSRA mı, Taliban mı, yoksa Hizbullah mı var ben de bilmiyorum. Oysa ben özgür bir gazeteciyim, gazetecilik üzerinde bilimsel çalışmalar yapıyorum, işlediğim konu ise ağırlıklı olarak Ortadoğu... Bölge hakkında, analizler yapıyor, makaleler yazıyor, siyasi, bilimsel öngörülerde bulunuyorum. Akademik bir gazetecinin makaleler yazması, siyasi, bilimsel öngörülerde bulunması dünyanın hiçbir yerinde suç değildir. ‘Demokratik ülke’ iddiasında bulunan Türkiye’de gazetecilere, bilim insanlarına bu gibi davaların açılması ülke adına talihsizliktir. Hatırlatmak gerekirse; en çok gazetecinin hapiste olduğu ülke Türkiye’dir. Ben bir bilim insanıyım, bir özgür gazeteciyim, kendileri gibi düşünmek zorunda değilim. Beni cezaevine atarak düşüncelerimi paylaşmayacağımı, düşünmekten, yazmaktan vazgeçeceğimi düşünüyorlarsa yanılıyorlar.  Hatırlanırsa Hallacı Mansur, Sokrates, Brono, Galileo, Pisagor, Danton, Ebu Hanife, Mani gibi insanlar da fikir ve düşüncelerinden dolayı ‘hain’ ilan edilerek cezalandırıldılar fakat üzerinden binlerce yıl geçmesine rağmen insanlık, düşünen, öngörüde bulunan insanlar sayesinde gelişmiştir. Onların özgür fikirleri sayesinde modern zamanımızda hayatımız daha rahat ve daha sağlıklı şimdi. Sonuç olarak düşünceye, gazeteciye, bilim insanına yazılarından, fikir ve düşüncelerinden dolayı dava açmak, onları yargılamak çağımızın, demokrasinin yüz karasıdır. Gazetecilere, yazarlara, düşünen insanlara, bilim insanlarına açılan bu gibi davalardan artık bir an önce vazgeçilmelidir. Ki benim hiçbir yazımda ve düşüncemde şiddet veya propaganda içeren tek bir cümle yoktur, bulamazsınız.”