Financial Times: Erdoğan hayatta kalma mücadelesi veriyor

Financial Times: Erdoğan hayatta kalma mücadelesi veriyor

Manşetini Türkiye’deki yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası yaşananlara ayıran Financial Times gazetecisi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “yenilmez görünümünü” kaybettiği ve “siyasi olarak hayatta kalma mücadelesi verdiğini” yazdı.

İngiltere’nin öne çıkan gazetelerinin sayfalarında Türkiye’de 17 Aralık’ta yapılan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından yaşananlara geniş yer ayrılıyor. Türkiye’de yaşananları manşetine taşıyan Financial Times gazetesi, Başbakan Erdoğan’ın hazırlıksız yakalandığını ve "yenilmez görünümünü" kaybettiğine işaret ediyor. Yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna geniş yer ayıran gazete, soruşturmanın bakanlardan başbakanın ailesine yayılmaya başladığı izleniminin olduğuna aktararak, Erdoğan'ın "siyasi olarak hayatta kalma mücadelesi verdiği" değerlendirmesinde bulunuyor. 

Financial Times’ın manşette yer verdiği Türkiye'deki yolsuzluk ve rüşvet operasyonu haberlerinin yanı sıra Andrew Finkel imzalı bir makalede dikkat çekiyor. Finkel, "hazırlıksız yakalanan Erdoğan'ın şimdi saldırıya geçtiğini" belirtiyor. Finkel, şu değerlendirmelerde bulunuyor: "Yolsuzluk ve rüşvet skandalı daha patlak vermeden, iki hafta önce, Türk Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 10 yıllık iktidarının büyük bölümünde göründüğü gibi görünüyordu: yenilmez. Ama Erdoğan Pakistan'dan Çarşamba günü döndüğünde bu görünümü yok olmuştu. Hatta o gün bu skandal hükümetinin köklerine yaklaştıkça 10 bakanını değiştirmek zorunda kaldı. Eski Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar, başbakanın hareketlerinden haberdar olduğunu ve kendisiyle beraber istifa etmesi gerektiğini söyleme cüretinde bulundu. Bu hızlı gelişen skandal, Erdoğan ve uzun süredir siyasi müttefiki olan Fethullah Gülen'le arasının açıldığını gösterdi ve başbakanın komutasına dair alışılmadık soru işaretleri doğurdu. Başbakanın sorunları bir hafta önce savcıların üst düzey memurlara ve işadamlarına dair operasyonlar gerçekleştirmesiyle başladı. Gözaltına alınanların arasında üç bakanın oğulları da var. Bunlardan ikisi hâlâ gözaltında. En şok edici tutuklama ise Halkbank'ın genel müdürü oldu. Kendisinin evinde ayakkabı kutularına saklanmış 4,5 milyon dolar nakit olduğu iddia ediliyor. Bu ifşaatlar, istediği her şeyi yapmaya alışmış bir hükümette soğuk duş etkisi yarattı. Hazırlıksız yakalanmış gibi gözüktükten sonra Erdoğan şimdi saldırıya geçmiş durumda. Zira soruşturmayı kendisinden intikam alma çabası olarak niteleyip reddetti. Bu sırada soruşturmaya bakan polisler görevlerinden alındı, yeni savcılar atandı ve hedef haline gelen bakanların istifa etmesi istendi. Ormana saklanmış ağaçlar misali bu üç istifa 10 yeni bakanın atandığı bir kabine değişikliğiyle gizlendi. Bu sırada Erdoğan'ın takipçilerini kullanarak soruşturmaları düzenlemekle suçladığı Gülen de uyguladığı baskıyı arttırdı. 

Times: En büyük tehdit sadık müttefiki

Times gazetesi de dış haberler sayfasını Türkiye'deki yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası yaşananlara ayırmış. Soruşturmada son gelişmelerin detaylarına yer verilen gazetede, Türkiye’deki duruma ilişkin Suna Erdem imzalı analize yer veriliyor. "Başbakana en büyük tehdit onun sadık müttefiki" başlıklı analizde, şu değerlendirmelere yer veriliyor: "Recep Tayyip Erdoğan siyasi kariyerini kurtarmak için çabalarken sadık arkadaşı Abdullah Gül olası halefi olarak görülüyor. İngiltere'de okumuş olan ılımlı Cumhurbaşkanı Gül, destekçileri tarafından Başbakan'a daha sakin bir alternatif olarak görülüyor. 10 yılı aşkın süredir devam eden işbirlikleri sırasında Gül iyi polis rolünü, Erdoğan da ülkeyi sert biçimde yeniden şekillendiren kötü polis rolünü oynadı. Cumhurbaşkanı’nın başbakanla Kremlin stilinde görev değiştirmesi gerekebileceği dillendirilse de arkadaşlıklarında çatlaklar oluşmaya başladı. Yaz aylarında İstanbul'da patlak veren protestolara sert tepkisinden dolayı AKP yurtiçinde ve dışında kınanırken, Gül daha yumuşak bir yaklaşım izledi. Erdoğan'ın takipçilerinin kendisini indirmeye çalışmakla suçladığı Fethullah Gülen de Gül gibi davrandı. Her ne kadar siyasi gözlemciler ikiliyi müttefik olarak görmese de Gül, Gülen destekçisi olarak tasvir ediliyor. Yine de şimdi tüm gözler Cumhurbaşkanı'nın benimseyeceği konuma çevrilmiş durumda. Eğer Gül, Gülen'in yanında yer alırsa Erdoğan'ın işi bitmiş demektir. Gittikçe kendini soyutlayan Erdoğan, siyasi kariyerinin hayatta kalması için eski arkadaşını kendine yakın tutmak zorunda olduğunun farkında."

Telegraph: Ciddi uluslararası etkileri olabilir 

Telegraph gazetesinde de Türkiye’deki yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası yaşananlara yer verilen geniş bir haber yer alıyor. Haberde, Başbakan Erdoğan'ın oğlunun da isminin yolsuzluk soruşturmasına karışmasıyla "görevde kalmaya çabaladığı" kaydediliyor. Haberde, şunlar kaydediliyor: "Yolsuzluk iddiaları hükümetin, emniyet ve yargının işlerini büyük ölçüde askıya aldı. Yargı ve emniyet Erdoğan'ın eski İslamcı müttefiki Fethullah Gülen'in kalesi halinde. Erdoğan büyük sayıda polisi görevlerinden aldı. Bunu yolsuzluk soruşturmasını engellemek için yaptığı iddia ediliyor. Üç bakan istifa ettikten sonra da kabineyi büyük ölçüde değiştirip kendine yakın kişileri hükümete dahil etti. Bunların arasında milletvekili olmayan bir İçişleri Bakanı da var. Barış görüşmelerine yaklaşıldığı bir dönemde komşusu Suriye'deki muhaliflerin önemli bir müttefiki olan Türkiye'de görülen bu çatlağın ciddi uluslararası etkileri olabilir. Bunun sonucunda Türkiye'nin kuşkulu ilişkileri olan İran da olaylardan ikincil olarak etkilenebilir." DİHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum