'FETÖ medya yapılanması' davasında tahliye çıkmadı

'FETÖ medya yapılanması' davasında tahliye çıkmadı

FETÖ medya yapılanması davasında hakim, ayrıntılı savunma yapan Nazlı Ilıcak'a "Bıraksak akşama kadar, yatsıya kadar, sabaha kadar konuşacağınızı biliyorum" dedi.

Nazlı Ilıcak, Ahmet Altan, Mehmet Altan ile kapatılan Zaman Gazetesi’nin eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın da aralarında bulunduğu 17 sanıklı “FETÖ medya yapılanması” davasına devam edildi. Mahkeme Başkanı, duruşmada detaylı savunma yapan sanık Nazlı Ilıcak’a, “Bıraksak akşama kadar, yatsıya kadar, sabaha kadar konuşacağınızı biliyorum” deyince Ilıcak, “Ben bunları anlatıyorum ama tutuklu kalıyorum. Masumiyetimi ispat etmeye çalışıyorum” dedi.

İstanbul Adalet Sarayı’nda bulunan İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Nazlı Ilıcak, Mehmet Altan, Fevzi Yazıcı, Yakup Şimşek ve Şükrü Tuğrul Özşengül ile tutuksuz sanık Tibet Murat Sanlıman katıldı. Tutuklu sanık Ahmet Altan ise duruşmaya cezaevinden Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. Gazeteciler Yasemin Çongar ile Hasan Cemal, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, HDP Milletvekili Altan Tan ile çok sayıda kişi de duruşmayı izledi.

1 DOLARLAR TUTANAĞA GEÇİRİLDİ

Mahkeme Başkanı, emanette bulunan ve Mehmet Altan’a ait olduğu belirtilen 6 adet 1 ABD dolarının mahkemeye gönderildiğini belirtti. Mahkeme Başkanı, söz konusu para zarfını açarak 3’ünün F, diğerlerinin ise K, E ve B serisi olduğunu tutanağa geçirdi.

‘MAHKEME DARBEYİ BİLDİĞİMİ İSPATLAMAK ZORUNDA’

Daha sonra sanık Nazlı Ilıcak’a söz verildi. Ilıcak, “3 ay önce sizi suçsuzluğuma ikna etmeye çalıştım. İkna edebildiğimi sanmıştım. Fakat duruşma sonunda ‘somut delile dayalı, kuvvetli suç şüphesi’ dediniz, ben 3 aydır cezaevinde düşünüyorum; darbeyi bildiğim ve zemin hazırladığına yönelik deliller nelerdir? Siz bana söyleyin ben de ona göre savunmamı yapayım. Mahkeme heyeti, darbeyi önceden bildiğimi ispatlamak zorunda” dedi.

‘EN YANLIŞ İNSANA DARBECİLİĞİ YAMADINIZ’

“Darbe olsaydı, ben bakan mı olacaktım, para mı cukkalayacaktım? Ben Bank Asya’dan krediyle villa mı aldım? Menfaat peşindekiler hapiste değil. Ben hiçbir zaman menfaat peşinde olmadım” diyen Nazlı Ilıcak, gazetecilerin suç teşkil etmeyen yazılarından dolayı sorumlu tutulamayacağını belirtti. Ahmet ve Mehmet Altan dışındaki hiçbir sanığı tanımadığını söyleyen Ilıcak, “En yanlış insana darbeciliği yamadınız. Çünkü 27 Mayıs’tan beri ben darbelerden nefret ederim” diye konuştu.

‘ZEKERİYA ÖZ’E SORUŞTURMA AÇILAMAZ MI SORMUŞTUM’

Ilıcak, firari savcı Zekeriya Öz’e ile kar topu fotoğrafını anımsatarak, “Zekeriya Öz’ü aklamak için bu fotoğrafı çektirdiğim iddia ediliyor. Halbuki ben Oda TV soruşturması yapılırken Sadullah Ergin’i arayıp ‘Zekeriya Öz’e soruşturma açılamaz mı’ diye sormuştum” dedi.

‘BIRAKSAK YATSIYA KADAR KONUŞACAĞINIZI BİLİYORUM’

Mahkeme Başkanı bu sırada Ilıcak’a ‘savunmasını daha önce yaptığı, eksik hususlara değinmesi gerektiği’ konusunda uyarıda bulundu. Başkan, Nazlı Ilıcak’a, “Bıraksak akşama kadar, yatsıya kadar, sabaha kadar konuşacağınızı biliyorum” deyince Ilıcak, “Ben bunları anlatıyorum ama tutuklu kalıyorum. Masumiyetimi ispat etmeye çalışıyorum” dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, “Benim dediğim usule ilişkin, siz bunu daha öz anlatabilecek kabiliyete sahipsiniz” diyerek yemek arasından sonra tekrar kendisine söz vereceğini belirtti.

‘CEZAEVİNDE OLMAKTAN YORULDUM’

AK Parti’ye oy verdiğini ifade eden Ilıcak, “Memleketimi seviyorum. 40 yıldır gazeteciyim, 70 yaşını geçtim hiçbir zaman ülkemin dışında yaşamak istemedim. Bundan sonra da kaçma niyetim yok. Delilleri karartma şüphesi yok asla. Digitürk’ü iptal etmedim, Bankasya’da hesabım yok. Samanyolu’nda çalışmadım. Ben hiçbir zaman tercih etmedim buralarda çalışmayı. Çocuklarıma yük olmaktan yoruldum. Cezaevinde olmaktan yoruldum. Burada sürekli suçsuzluğumu anlatmaktan yoruldum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Ilıcak sözlerinin ardından ağladı.

AHMET ALTAN: ‘TEK BİR KANIT GÖSTERİN, SAVUNMA YAPMAYACAĞIM

SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katılan Ahmet Altan, darbecilere subliminal mesaj verme iddiasıyla gözaltına alındıklarını söyledi. Altan, “Sonra bu gülünç iddia ortadan kayboldu ve biz 15 Temmuz’da darbe yapmak ve hükümeti silahla devirmeye kalkışma suçundan tutuklandık. Biz silahlı darbe yapmışız. İsnat edilen suç bu. Hakkımızdaki bu tuhaf iddialarla ilgili bir tek somut kanıt gösterin, ben bir daha savunma yapmayacağım ve hakkımda en ağır hüküm verilse bile temyize gitmeyeceğim” diye konuştu.

MEHMET ALTAN: YARGIYA GÜVENMEK İSTİYORUM

Daha sonra Mehmet Altan savunmasını yaptı. Savunması için gerekli olan kitaplarına ve belgelerine cezaevinde el konulduğunu söyleyen Mehmet Altan, “Darbeyi nasıl biliyoruz, bunun hiçbir kanıtı yok. İspatı yok” dedi.

Altan, “İddianamenin çıkış noktası televizyon programındaki konuşmalara göre darbeyi bildiğimizdir, savcıya göre darbe olabileceğini söylüyorsak darbeciler ile iştirak hâlimiz vardır. Yoksa darbe olabileceğini nasıl söyleriz? Hukuktan ayrılmanın ağır neticeleri olacağını 1990 yılından beri darbeleri yazan, anlatan 40 yıllık hoca ve bir yazar, bir gazeteci düşünemez, öngöremez öyle mi?” ifadelerini kullandı.

İddianamedeki 1 dolarla ilgili suçlamadan birçok kişinin tutuksuz yargılandığını dile getiren Mehmet Altan, “Amaç bireysel olarak zulüm etmek ise bu hukukun dışında bir durum, ona bir şey diyemem. Ama ben mahkemelere, yargıya ve yargı bürokrasisine hâlâ güvenmek istiyorum. Adil, yansız, bağımsız, objektif ve hukuktan yana olduklarına inanmak istiyorum” şeklinde konuştu.

Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti; Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak’ın aralarında bulunduğu 6 kişinin tutukluluklarının devamına karar verdi. Dava 13 Kasım’a ertelendi.

Etiketler :
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.