Erdoğan: Vicdanı nasır tutmuş bir dünyanın 8 Mart'ı kutlaması riyakârlıktır

Erdoğan'ın konuşmasından başlıklar şöyle: 

"Tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutluyorum.

Şehitler tepesini bekleyen kahramanlarımız var oldukça bayrağımızı indirmeye, istikbalimizi karartmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Şehitlerimizin yeri belli cennet.

Bizim kadına bakışımız çok açık ve nettir. İnsanlığın yarısı erkek yarısı kadındır. Erkek olarak kendimiz için ne istiyorsak kadınlar için de aynı duygu içinde olmamız gerekiyor. Kadını meta olarak gören hiçbir toplumun geleceği aydınlık olamaz.

Temel haklar dışında herkesi tek bir tornadan çıkmış gibi düşünmek faşizan olur.

Dünyanın dört bir yanından gelen görüntüyle karşı karşıya kalıyoruz. Öldürülen milyonlarca insanın yürekli yakan trajedisi karşısında üzülüyoruz. Her krizin en ağır faturasını çocuklarıyla birlikte kadınlar ödüyor. Batı bütün bunlar karşısında ne yapıyor. Batı'nın acaba yüreği yanıyor mu? Suriye'deki manzarada bizim yüreğimiz dağlanırken, insanlık maalesef buna sessiz. 

8 Mart'ın kadınlara özel bir gün haline gelmesinin hikâyesini herhalde bilmeyen yoktur. 8 Mart Kadınlar Günü'nü kutlamaları elbette önemlidir

Ey Yunanistan bu insanlar sende kalmayacak, niye rahatsız oluyorsunuz? Biz size dedik, 'Kapıları açarız' dedik. Ey Yunanistan sen de kapılarını aç gitsinler Avrupa'nın diğer ülkelerine. Bizde hâlâ üç  buçuk milyon mülteci var. Geçici de olsa şimdi hamdolsun bir ateşkes imzaladık.

Vicdanı nasır tutmuş bir dünyanın 8 Mart'ı kutlaması riyakârlıktır. İsrail'in anneleri nasıl yerlerde süreklediklerini görmüyor muyuz? Biz şu anda hakla beraberiz, batılla değil. 

Ne zamanki 8 Mart'ı sadece belirli kesimin değil tüm kadınların meselelerinin konuşulduğu hale gelirse 8 Mart'ı kutlamış olacağız. 

Bizim birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi hiç kimse parçalayamayacaktır.

Anayasamızdan kanunlarımıza kadar kadınların haklarını korumaya yönelik çok ciddi adımlar attık. Eğitim öğretimde kız çocuklarımızla erkek çocuklarımız arasında fark kalmadı.  

Suriye'de son 9 yıldır yaşanan insani krizde yükün çok büyük bir kısmını yüklenmek zorunda kaldık. Uluslararası toplumdan da çok daha fazla destek almayı bekliyorum. Yarın bu konuları Belçika'da ele alacağız. İnsanlık dışı eylemlere ses çıkarmıyor. Türkiye olarak bu vahşeti tüm uluslararası platformda dile getirmeye devam edeceğiz.

Sınırlarımızda kurulmaya çalışılan terör koridoru parçalamak konusunda önemli adımlar attık.

İdlib'de son bir ayda 59 şehit verdik. Biz de buna karşılık 3 bin 400 unsurunu etkisiz hale getirdik. Biz bu anlaşmayı daha fazla kan dökülmemesini sağlamak amacıyla yaptık."