Engel tanımayan kadın!

MUŞ - Kadınların söz ve irade sahibi olduğu yerel seçimlerde Muş Varto'da DBP'den belediye meclis üyesi olarak seçilen Müzeyyen Işık, geçirdiği kaza sonucu mahkum olduğu tekerlekli sandalyesine rağmen hayata küsmeyen, mücadeleyle yaşam ideallerini büyüten bir kadın olarak yaşama tutunuyor. 

Hayatının seyri geçirdiği kaza ile değişti

Varto'ya bağlı Aşağıyazı köyünde dünyaya gelen Müzeyyen Işık, köyde ilk öğrenimini tamamladıktan sonra kırsal kesimde olmasından ve kıt imkanlardan dolayı okula devam edemedi. İlkokulu bitirdikten 3 yıl sonra Işık, 14 yaşına geldiğinde günlerce sabırsızlıkla beklediği kuzeninin düğününe giderken kaza geçirerek bindikleri minibüs devrildi. Işık'ın kaza sonucu bacağı kesilirken, araç içinde bulunan ablası ve 2 çocuğu da yaşamını yitirdi. Işık, ardından geçirdiği ameliyatlara cevap veremeyerek yıllarca yatağa bağımlı yaşadı. Geçirdiği kaza ile hayatının birinci dönüm noktasını yaşayan Işık, hayata küsmeyerek okuduğu kitaplar ile yaşama tutunmaya başladı. Özellikle Kürt özgürlük mücadelesine dair okuduğu kitaplar Işık'ı yaşama sıkı sıkıya bağladı. Işık ardından çevresindekilerin de önerisiyle açıktan orta ve lise öğrenimini tamamlayarak üniversiteyi kazandı.

Engeline rağmen kendisindeki hiç bir şeyi engel olarak görmeyen Işık, tanıştığı Kürt özgürlük mücadelesi ve partisi içersinde yer alarak çalışmalara katıldı. Ardından yerel seçimlerde giden Belediye Meclis üyeliği teklifi alan Işık, Varto Belediyesi Meclis üyeliğine seçildi. Belediye başkanının olmadığı zamanlar belediye başkan vekilliği yapan Işık, hayatında yaşadığı dönüm noktaları ve bağımlı olduğu tekerlekli sandalyesine rağmen engelleri tanımayan ve mücadele eden yaşama sevinci dolu bir kadın olarak tanınıyor. 

'Kendimi kitap okumaya verdim'

Yaşamını büyük bir heyecan ve güleç bir yüzle anlatan Işık, dünyaya geldikten şimdiye kadar yaşamını "üç dönüm nokta"ya sığdırıyor. 14 yaşında hayatının ikinci kulvarını yaşadığını dile getiren Işık, geçirdiği trafik kazasının ardından yaşamın kendisi için çok zor olduğunu ifade etti. Işık, "Daha ergenliğimin ilk yıllarında bir kız çocuğuydum. Yaşım küçük olsa da hayallerim çok büyüktü. Dünyaya bakışım beklentilerim umutlarım doruk noktasındaydı. Hayatımın bir bölümü o zaman noktalandı. İlk başlarda sadece yatağa bağımlı olarak hayatımı sürdüreceğimi düşünüyordum. Ama buna rağmen mücadeleci yanım ortaya çıktı. Kendimi kitap okumaya verdim. Bana her kes kitap getiriyordu. Ben de hepsini okuyordum" dedi. 

'Siyasi kadın tutsaklar mektupları ile güç verdi'

O zamana kadar Kürt özgürlük mücadelesini sistemin anlayışı ile tanıyan Işık, okuduğu kitaplardan sonra sempati duymaya başladığını dile getirdi. Daha sonra benliği olduğunu fark eden Işık, "Okuduğum kitaplardan sonra okulu bitirmeye karar verdim. Orta ve lise öğrenimimi tamamladım. Bununla da yetinmedim üniversiteyi kazandım. 13 yılımı evde geçirdim. Bu süre içinde mücadeleyi tanıdım. 2014'ün sonlarında hayatımın farklı bir dönüm noktasını yaşadım. Cezaevindeki kadın siyasi tutsaklar ile iletişime geçerek onlarla yazışmaya başladım. Onlardan müthiş güç almaya başladım. Onlardan bana gelen mektuplarla o kadar mutlu oluyordum ki ayağıma can gelse yürüseydim ancak o kadar mutlu olabilirdim. 11 yıldır yazışmam devam ediyor" ifadelerini kullandı. 

'İradem ve gücüm var'

Her sonun yeni bir başlangıç olduğunu belirten Işık, politik duruşunun her zaman var olduğunu, ama hiçbir zaman bulunduğu yerde olma gibi bir hayalinin olmadığını ifade etti. 2014 yılında Varto merkezine taşındıktan sonra parti çalışanlarının kendisine meclis üyeliği için teklif götürdüğünü ve kabul ettikten sonra seçimlerde belediye meclis üyesi seçildiğini belirtti. Hiçbir zaman psikolojik destek almadığını ifade eden Işık, "Hiçbir zaman engelli, çaresiz ve ne olacak kaygısı gütmedim. Ailem ve çevrem bana her zaman destek oldu. Bir engellinin hayatı hiçbir zaman kolay değildir. Bunu yaşayabilir. Sağlıklı biri sabah 10 dakikada hazırlanabilir. Ama benim hazırlanmam bir saatimi alıyor. Ama eğer bir şeyin sorumluluğunu üzerime almışsam altından kalkabiliyorum. Böyle bir iradem ve gücüm var. Eğer ben bugün buradaysam kendimdeki bütün engelleri tanımayan birisi olarak gelmişim" şeklinde ifade etti.

'Yaşamımı kitaplaştırmak istiyorum'

Hayatının hiç planlı bir şekilde gelişmediğini biraz daha tesadüflerle bağlantılı olduğunu belirten Işık, anadili olan Kürtçeyi çok iyi konuştuğunu ve yazdığını bundan dolayı Kürtçe eğitmen olmayı çok istediğini ifade etti. Yine yaşamını kaleme almak istediğini ifade eden Işık, "İlerde kendi hayatımı yazacak bir kitap çıkarma gibi bir hayalim var" diye konuştu. Bir engellinin hayatının hiç kolay olmadığını dile getiren Işık, "Bizler engellilerin hayatını kolaylaştırmalıyız. O zaman engelliler hayatla o kadar barışı ve verimli olur. Bizler aklımızla fikrimizle bir şeyler yapabiliyorsak engelleri çok fazla engel olarak görmemek lazım. Hayatla ne kadar barışık olursak o kadar çok şey yapabiliriz" dedi. 

MELTEM OKTAY - DİHA