Diyarbakırlılardan kriz tepkisi: Dışarıda iş, evde huzur yok

Ekonomik kriz karşısında yurttaşlar yaşamlarını idame ettirmekte zorlanırken, intihar vakaları da her geçen gün artıyor. Diyarbakır’da mikrofon uzattığımız yurttaşlar, ekonomik krizin birincil nedeninin hükümetin savaş politikaları olduğunu ve bunun faturasını ödemek istemediklerini söyledi. 

‘NE OLACAK TÜRKİYE’NİN SONU?’

Yurttaşlardan Ayşe Sayın, savaş ortamından dolayı ekonomik krizin tırmandığını belirterek, mutfağın daha da kötü duruma düştüğünü belirtti. Kriz öncesi alışverişte 200 TL’ye 4 poşet doldurduklarını, şimdi ise para ile satılan bir poşeti dahi dolduramadıklarını söyledi. Artan işsizliğe değinen Sayın, “Ne olacak bu Türkiye’nin sonu” diye sordu. 

‘ŞEHRE MUTSUZLUK ÇÖKMÜŞ’

İktidarın bütün politikalarının savaş üzerine kurulu olduğu eleştirisinde bulunan Hacı Tanrıverdi, “Çiftçilik bitirildi. İnsanlar köydeyken kendine hayat kurma peşindeydi. Öyle bir yaptılar ki herkesi ‘terörist’ ilan ettiler. İnsanları şehirlere yönlendirdiler. İnsanları bunalttılar. İnsanların bir hayat sevinçleri vardır. Onu ortadan kaldırmaya çalıştılar. Herkes mutsuz, bu şehre bir mutsuzluk çökmüş” dedi. 

Uzun süredir işsiz olduğunu aktaran Tanrıverdi, “Önce bir insana iş lazım, karın tokluğu lazım. Kiralar çok yüksek, kimse işyeri açamıyor. Ekonomik darbe var” ifadelerini kullandı. 

BEKLENTİLER KARŞILANMAYINCA…

Üniversite mezunu Ahmet Bayram, mezuniyetinin üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen işsizlikle boğuşuyor. Bayram, hükümetin topladığı vergilerle eğitim, sağlık, ulaşım, yargı hizmetleri vermesi gerektiğini belirterek, durumun vahim olduğuna dikkat çekti. Resmi rakamlara göre 4 milyon üzerinde olan işsizlik oranında, 1 milyondan fazlasını üniversite mezunlarının yer aldığını dile getiren Bayram, üniversitelilerin beklentilerinin karşılanmaması sonucu intihar olaylarının yaşandığına işaret etti. Bayram da ekonomik sıkıntıların nedenini savaş politikalarına bağlayarak, “Savaşa para var ancak halka gelince bu para yok. İnsanlar intihar ediyor ancak onlar bunu görmezden gelip silah alıyor, savaşa gidiyor” diye konuştu. 

'SON ÇARE’

Üniversiteye hazırlanan Muhammet Koç, geleceğe dair umutlu olmak istediğini ancak mevcut olan sürecin pek iç açıcı olmadığını söyledi. Ekonomik krizden kaynaklı yaşanan intiharlara değinen Koç,  “İnsanlar iş bulamıyor. Yapılan başvurulara da geri dönüş olmuyor. Sonrasında gelen geçim sıkıntısı insanları bunalıma sokuyor. Son çare olarak da intiharı seçiyorlar. İntihar doğru değil ancak gerçeklik bu. İnsanların yaşam standartlarının yükseltilmesi gerekiyor. Bu da savaşla değil barışla olur” şeklinde konuştu. 

‘DİYARBAKIR EKONOMİSİ SIFIR’

Ekonomik krizin aileye yansımalarına değinen Vasıf Can da şunları söyledi: “Diyarbakır ekonomisi sıfırdır. Hiçbir fabrika yok. Gençlerin yüzde 60’ı işsiz. Diyarbakır’da hangi kahveye gidersen git, 100 kişi varsa, 2 tanesi yaşlı, 98'i genç. Dışarıda iş yok, evde huzur yok. Bu ekonomiden, işsizlikten kaynaklanıyor. Yaratılan bu durum aile içine yansıyor. Bu aile içinde büyük bir şiddete sebep oluyor. Beklentiler karşılanmayınca farklı durumlarla karşı karşıya kalıyoruz.”

‘ÜSTÜ KAPATILIYOR’

İstanbul’da kantin işleten ancak ekonomik kriz sonucu kepenk kapatmak zorunda kalan Meriç Biricik ise geldiği Diyarbakır’da bir markette çalışıyor. Biricik, krizin medyaya yansıtılmadığını ve üstünün kapatıldığını söyledi.