Dilektaşı Köyü’nde su kaynaklarının kuruması hayvancılığı zorluyor
Yüksekova'nın Dilektaşı (Manîs) Köyü'nde kuraklık nedeniyle su kaynakları büyük ölçüde azaldı, bu durum hayvancılığı olumsuz etkileyerek halkı alternatif geçim yolları aramaya itti.
Yüksekova’ya bağlı Dilektaşı
(Manîs) Köyü’nde küçükbaş hayvancılık uzun yıllar boyunca temel geçim kaynağı oldu. Ancak su kaynaklarının tükenmesiyle birlikte hayvancılık önemli ölçüde geriledi.

“En büyük sıkıntımız artık su”
Köy muhtarı Rıdvan Ertunç, yaşanan durumla ilgili, “Bu gördüğünüz dere yatağında biz çocukluğumuzu yüzerek geçirdik. Şimdi ise bir damla su bile kalmadı. Hayvanlarımız buradan su içemez oldu, sürülerimiz azaldı. Ağaçlarımız kurumaya başladı. En büyük sıkıntımız artık su” dedi.
“Kar ve yağmurun azalmasıyla birlikte dereler kurudu”
Muhtar Ertunç, kuraklığın temel nedeninin yağışların azalması ve küresel ısınma olduğunu vurgulayarak, “Eskiden büyüklerimiz kışın bir boy kar yağdığını anlatırdı. Şimdi ise kar kısa sürede eriyor. Kar ve yağmurun azalmasıyla birlikte dereler kurudu. Küresel ısınmanın etkisini bizzat yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

Hayvancılıkta büyük değişim
Köyde yıllarca küçükbaş hayvancılık yapıldığını hatırlatan Ertunç, su kaynaklarının azalmasıyla birlikte köylülerin alternatif geçim yollarına yöneldiğini belirterek, “Eskiden her evin onlarca koyunu vardı. Bu derelerden hem hayvanlarımız su içerdi hem de çevremiz yemyeşildi. Şimdi hayvan sayısı büyük ölçüde azaldı. Köylüler mecburen arıcılık gibi alternatiflere yöneldi. Ama bu da suya bağlı bir iş; su olmazsa onun da geleceği risk altında” şeklinde konuştu.

Dere yatağı çöplük ve kumla doldu
Kuruyan derenin yıllarca çöplük olarak kullanıldığını söyleyen muhtar, “Eskiden derenin bulunduğu yer 3 metre daha derindi, tamamen suyla doluydu. Gelen sellerle birlikte dere yatağı kumla doldu. Ayrıca uzun yıllar köylüler burayı çöplük olarak kullanmıştı. Şimdi çöp kutularını koyduk, burayı yeniden düzenlemeye çalışıyoruz” dedi.

Ertunç, köprünün altındaki derinlikte kadınların halı yıkadığı günleri de hatırlatarak, “Şimdi o günlerden eser yok” diye aktardı.