CHP’den ücretli çalışanlar için ‘gelir vergisi’ teklifi

 CHP Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç, gelir vergisi dilimlerinin güncellenmesini öngören bir kanun teklifi hazırladı.

TBMM Başkanlığı’na sunulan kanun teklifiyle, vergi dilimlerinde yıllar içinde güncelleme yapılmamasından kaynaklanan gerekçelerle dar gelirlilerin yüksek vergi ödemesine neden olan mevcut tarife değiştirilerek, düşük gelirlilerin yüksek vergi ödemesinin önlenmesi amaçlanıyor.

‘TÜM ÇALIŞANLAR DAMGA VERGİSİNDEN MUAF OLSUN’

CHP Grup Başkanvekilleri tarafından TBMM Başkanlığı’na sunulan kanun teklifi, Gelir Vergisi Kanunu’nda ve Damga Vergisi Kanunu’nda değişiklik yapılmasını öngörüyor.

Teklif, yüksek gelir vergisi altında ezilen ücretlilerin “rahat bir nefes” alabilmesi için gelir vergisi dilimlerinin yeniden güncellenmesini ve ücretlilere yapılan tüm ödemelerin damga vergisinden muaf tutulmasını içeriyor.

Teklifin gerekçesinde, “Gelir Vergisi Kanununa tabi gelirleri elde edenler Kanunun 103’üncü maddesinde yer alan tarife uyarınca vergilendirilmektedirler. Tarifede yer alan vergi dilimlerinin enflasyonun etkilerinden arındırılması amacıyla Kanunun mükerrer 123’üncü maddesi uyarınca her yıl yeniden değerleme oranında artırılması gerekmektedir” denildi.

Gerekçede, şunlar kaydedildi:

VERGİ DİLİMLERİ DÜŞÜK KALDI: Bununla birlikte Cumhurbaşkanının yetkisini kullanarak, vergi dilimlerinin ilgili yılların yeniden değerleme oranlarından daha düşük oranda artırılmış olmaları nedeniyle 2022 yılında uygulanmakta olan vergi dilimleri 2002 yılına göre çok düşük kalmışlardır. Bu fark, özellikle düşük gelirliler için önemli olan, birinci vergi dilimi için yüzde 62, ikinci vergi dilimi için yüzde 85 oranındadır. Yani 2022 yılı için 32 bin TL olan birinci vergi diliminin aslında 52 bin TL, 70 bin TL olan ikinci vergi diliminin aslında 130 bin TL olarak belirlenmiş olması gerekirdi.

FATURA SABİT GELİRLİLERE ÇIKARILDI: Rejime kasteden anayasa değişikliğinin yürürlüğe girdiği 2018 yılından itibaren ülkemiz ekonomi biliminin aksine yürütme organının başı sıfatını da kullanan Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından savunulan “Faiz sebep, enflasyon sonuç” teziyle beceriksiz bir biçimde yönetilmiştir. Ülkemiz, Türk Lirası’nın aşırı değer kaybı, yüksek enflasyon ve yüksek işsizlikle karşı karşıya kalmış, özellikle dar gelirli yurttaşlarımız daha da yoksullaştırılmış, açlık sınırının altında ücretlere mahkum edilmiştir. Yanlış ekonomi yönetiminin faturası gelir vergisi dilimlerinde güncelleme yapılmamış olmasının da etkisiyle sabit gelirli vatandaşlarımıza çıkarılmıştır. Derin bir ekonomik darboğazla mücadele etmek zorunda kalan vatandaşlarımıza ek bir katkı sağlanması zorunluluktur. Yanlış ekonomi politikaları nedeniyle asgari ücret ortalama ücret haline gelmiştir. Milyonlarca insan açlık sınırının altında ücret almakta, çalışanların da neredeyse tamamı yoksulluk sınırının altında kalmaktadır. Bir de bu ücretten vergi alınıyor olması, vatandaşların üzerine katlanılması zor bir yük bindirmektedir. Teklif ile ayrıca ücretlilere yapılan tüm ödemeler damga vergisine tabi olmaktan çıkarılmaktadır.

YÜKSEK VERGİ ÖDEMELERİNİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ: İçinde bulunduğumuz yüksek enflasyon dönemi nedeniyle yılbaşında belirlenmiş olan vergi dilimleri yıl içinde yetersiz kalmıştır. Bunun sonucunda mükellefler normal gelir vergisinin yanında bir de enflasyon vergisi ödemek zorunda kalmaktadırlar. Bu nedenle teklifimizde yer alan vergi dilimleri, enflasyonun etkisini de gidermek üzere ayrıca enflasyon oranında da artırılmıştır. Sonuç olarak teklifimizle Gelir Vergisi Tarifesinde yer alan vergi dilimlerinin yükseltilerek ücretle çalışan vatandaşlarımızın yüksek vergi ödemelerinin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır.”