ÇGD'den 'Medya Raporu'

ÇGD'den 'Medya Raporu'

ÇGD'nin Nisan-Haziran dönemine ilişkin "Medya Raporu"nda, gazetecilere yönelik baskı, sansür, gözaltı, akreditasyon ve tutuklanmanın yanı sıra işten çıkarılmalara dikkat çekti.

ANKARA - Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) Ankara Şubesi, Nisan-Haziran dönemine ilişkin "Medya Raporu"nu Mülkiyeliler Birliği'nde düzenlediği basın toplantısı ile duyurdu. Dernek adına raporu açıklayan ÇGD üyesi Çınar Livane Özer, daha önce hazırladıkları raporları hatırlatarak, "Bu raporda da göreceğiniz üzere Türkiye'de basın yayın, gazetecilik faaliyetleri başta resmi makamlar olmak üzere yetkili bir çok makam tarafından ne yazikki bir suç faaliyeti şeklinde algılanmakta" dedi.

Nisan-Haziran dönemine ilişkin hazırladıkları "Medya Raporu" ile ilgili topladıkları verilerin daha ilk günden sayfaları bulduğunu dile getiren Özer, Savcı Mehmet Selim Kiraz'ın öldürülmesi olayından sonra haber yapanlar hakkında "Terör örgütü propagandası" suçlaması ile davaları açıldığını kaydetti. Özer, aynı şekilde Başbakan ve Cumhurbaşkanı'nın gazetecileri "Terör örgütüne hizmet etmek" ile suçladığını vurguladı.

'Türkiye cenaze akreditasyonu ile tanıştı'

Türkiye tarihinde iki konuda ilkler yaşandığını belirten Özer, şunları aktardı: "Dünya'da en çok kullanılan Yotube, facebook ve twitterda, Savcı Kiraz'ın rehin alınma görüntülerinin vatandaşlar tarafından izlenmesi ve bu konudaki tartışmalar takip edilmesin diye aynı anda erişim engeli getirilerek yasaklandı. Diğer bir ilk ise bir cenaze törenine bazı basın yayın organlarının alınıp bazılarının alınmamasıyla ilgili oldu ve Türkiye 'cenazede akreditasyon' uygulamasıyla tanıştı." 

Özer "MİT TIR'ları" haberi üzerinden Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar üzerinden gazeteye sansür ve baskı uygulandığına dikkat çekerek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Hesap verecekler" tehdidini hatırlattı. Kamu kaynakları ile var olan TRT'nin seçim süreci boyunca yayınlarında Erdoğan, hükümet ve AKP'nin faaliyetlerine yer verdiğini aktaran Özer,TRT'nin diğer siyasi partilere ise az yer verildiğine işaret etti. 

26 gazeteciye soruşturma açıldı

Özer, bu dönemde gazetecilere 26 soruşturmanın açıldığını belirterek, raporun verilerini "19 gazeteciye çoğunluğu hapis istemli ceza talebi oldu. 3 gazeteci için iddianameleri tamamlanarak hapis istemli davalar görülmeye başlandı. Aralarında yabancı gazetecilerinde bulunduğu 61 gazetecinin önceden açılmış davalarına devam edildi. 1 Mayıs'taki polis şiddetinde 15 gazeteci yaralandı ve onlarcası polis tarafından hakarete uğradı" şeklinde sıraladı. 

Bu süre içerisinde çok sayıda gazetecinin işine son verildiğini de hatırlatan Özer, 67 gazetecinin işten çıkarıldığını ve Türkiye'deki baskılara karşı uluslararası kamuoyundan tepkilerin geldiğini söyledi. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.