Bir Topuk’un Nesi Var, 81 Topuk’un Sesi Var!

Evet, İzmir Ticaret Odası İş Kadınları Konsey Başkanı Asuman Nardalı’dan gelir bu davet. “81 İlde 81 Topuk” projesi için bizim de “Topuk Seslerimizi” duymak içindir biraz da bu davet.

Yüksekova Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri olarak, göreve başladığım günden bu yana, Yönetim kurulu ve meclis üyeleri ile iyi işlere imza atmak, özellikle de kadının toplumdaki yerini ön planda tutmak için, gelen her çağrıya her sese kulak kabarttık. Nitekim bu gelen ses öyle bir sesti ki, Türkiye’nin her yerinden gelen azmin sesi olan “Topuk Sesleri”ydi. Buna sessiz ya da kayıtsız kalmak mümkün değildi.

“İşte dedim bu önemli bir fırsat. Kadın girişimcilerimiz için, bölgemiz için, kadın için, dahası insanlık için.”

Kadının toplumdaki yerini, son zamanlarda dile getiren bir çok medya haberi, köşe yazısı oldu. Ve yine maalesef ki son yıllarda kadının gördüğü zulüm ve hak etmediği halde maruz kaldığı durumlar hâlâ tazeliğini korumakta. Kıralım artık bu kabukları dedik ve kolları sıvadık.

Kadın;

Çalışan,

Üreten,

Azimli,

Sorumluluklarını bilen,

Sadece anne değil, eş değil,

Aynı zamanda işinin patronu, söz hakkına sahip, ayakları üzerinde durabilen ve her şeyden öte en iyisini yapandır.

Bu şiarla başladık hazırlığa.

Bu konuda desteğini esirgemeyen ilk başta Yönetim Kurulu Başkanımız Salih Özdemir ve yönetim kurulu ve meclis üyelerine, İş Kadınları Konsey Başkanı Asuman Nardalı’ya ve diğer konsey çalışanlarına, İzmir Ticaret Odası çalışanlarına, İlçe Kaymakamımız Sayın İbrahim Çenet’e, İl Kültür Turizm Müdürlüğüne ve Ege Bölgesi sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar’a sonsuz teşekkürler.

Yeter ki bir kıvılcım olsun. Bir umut ışığı doğsun. Kadın gerekirse Kaf Dağı’nın ardına gidebilecek güçte. Salt düşünceden ibaret değildir kadın. Ürettiği ve başardığı için kadın öncüdür, modeldir, umuttur. Yüksekova’dan Edirne’ye kadar bir topuk sesiyle neler başarabileceğini gösterebilecek güçtedir kadın.

3-4 Nisan’da katıldığımız “81 İlde 81 Topuk” fuarında ilgi odağı olduk. Kendimizi anlattık, bilen biliyor ama bilmeyene de anlattık. Ama her şeyi anlatmadık, büyüsü bozulmasın istedik. “Buyurun gelin, misafir edelim, kendiniz de görün” dedik.

Kaderi değişsin artık bu toprakların. Güzelliklerimizi bilsin herkes. Kadınımızın kınalı ellerinden çıkan tandır ekmeklerini, yazın sıcağında kaynatıp mayalattığı kışlık yoğurdunu, şal-u şepikleri, fistanları, Berçelan’ı, her şeyiyle bizi görsünler artık istedik.

Ve biz kadınlar bunları anlatmaktan yorulmadık ve yorulmayacağız.

MELEK MENGEŞ / YÜKSEKOVA TİCARET VE SANAYİ ODASI GENEL SEKRETERİ