Binlerce kilometrelik umut yolculuğu

Binlerce kilometrelik umut yolculuğu

4500 kilometre mesafedeki Afganistan'tan yola çıkarak Türkiye'ye gelen göçmenler, Avrupa'da sonlanacak yolculukları için ölümü göze alıyorlar.

Ülkelerindeki iç savaş ve ekonomik problemler nedeniyle İran üzerinden Türkiye’ye gelen göçmenler, Van ve Ağrı üzerinden Erzurum’a yürüyorlar. Yakalanmadan Erzurum’a kadar gelen göçmenler, havalimanı yolundaki otogar çevresinde toplanıp polis ve askerin gelip kendilerini almasını bekliyor. Erzurum’da son bir haftada içerisinde 2 bin 713 göçmenin kimlik tespiti yapıldı.

YER KALMADI, SEYAHAT BELGESİ VERİLİYOR

1500 kapasiteli Aşkale ilçesindeki Geri Gönderme Merkezi’nde yer olmadığı için göçmenler uygun görülen illere seyahat belgeleri verilerek gönderiliyor. Son 2 günde Erzurum Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından yakalanan insan kaçakçısı 6 kişi, çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.

Gruplar halinde karayolunda ilerleyen göçmenlerin günlerce yürümekten yorulunca zaman zaman otostop çektiğini söyleyen Erzurum Barosu avukatlarından Emrullah Demir “Aracınıza alıp götürdüğünüzde, ‘göçmen kaçakçılığı’ statüsüne girer. Polis bunları aracınızda yakaladığında kaçakçılık suçundan ifadenizi alır ve adliyeye sevk eder. Eğer burada kendinizi ispatlayamazsanız cezaevine bile girebilirsiniz” dedi.

HAYIR ÇADIRI KURULUD

Öte yandan Erzurum’un Ağrı karayolu üzerindeki Pasinler ilçesi Belediye Başkanı Ünsal Sertoğlu, yurttaşların da yardımıyla göçmenler için hayır çadırı kurdu. Yoldan geçenler çadıra davet edilip, yemek yemeleri sağlanıyor.

Erzurum’a gelen kaçak göçmenlerin ‘Büyük Baba’ diye seslendiği Erzurum Kalkınma Vakfı (ER-VAK) Başkanı Erdal Güzel ise İran-Türkiye sınırının yolgeçen hanına döndüğünü söyledi.

1.5 MİLYON KİŞİ SINIRDA BEKLİYOR

Güzel, İran’dan Türkiye’ye geçmek için yaklaşık 1,5 milyon kişinin beklediğini söyledi. Göçmen sayısının son yıllarda katlanarak arttığını belirten Güzel, yaşanan durumu şu sözlerle anlattı:
“Bundan 7 yıl önce Afganlı bir aileye yardımla başlayan diyaloğumuz duygusal bir bağ oldu. Yedi sene boyunca içli dışlı oldum. Durum öyle bir hal aldı ki artık Türkiye’nin bir ilinde bir iline gitmek ne kadar kolaysa, göçmenlerin de Türkiye’ye gelip tekrar Afganistan’a illegal yollardan dönmeleri o kadar kolay oldu, yolları öğrendiler. Erzurum’a 400 civarında aile yerleşti. Son bir yıl içerisinde Afganistan’dan müthiş bir göçmen, sığınmacı akını oluyor.

Kendi anlattıklarına göre ilk önce gece yolculuğuyla otobüslerle İran’a geliyorlar. Urumiye şehrine getiriliyorlar. Daha sonra Türkiye ile Urumiye sınırına yakın bir köye götürülüyorlarmış. O köyde bunlar bekletiyorlar. Yani ortam uygun olmadığı zaman, bazı aileler 15-20 gün aç susuz bekletiliyormuş. Dağ yürüyüşüne çıktıklarını ifade ediyorlar. Hepsinin hikâyesi aynı. Dağdan 4-5 gün yürüdüklerini söyleyenler oldu. Hatta bunlara şöyle ifade etmişler; ‘Yanınızda biri uçuruma düşse bile sesinizi çıkarmayacaksınız’. Böyle sıkı denetim içerisinde getiriliyorlar. Yolculukta doğumu yaklaşan hamileler, görme engelliler de var. Artık ne Ağrı’nın ne de Erzurum Göç İdaresinin altından kalkacak gücü yok. Binlerce insan yollara dizilmiş geliyorlar. Vatandaşlar bunlara yardım amaçlı araçlarına aldığı zaman insan kaçakçısı muamelesi görüyor, otobüslere almıyor. Perişan haldeler, umuda doğru koşuyorlar. İşin garip tarafı canları pahasına gidiyorlar. Sınırdan Türkiye’ye girip buradan Yunanistan, Sırbistan Macaristan üzerinden Almanya’ya ulaşmak istiyorlar. Ölen ölür kalan sağlar bizimdir misali can siperane gidiyorlar. 21’inci yüzyılda tam bir insanlık trajedisi yaşanıyor.”

Etiketler : , , ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.