Halka tatlı satarak ailesine maddi katkıda bulunmaya çalışıyor

Yüksekova’da maddi imkânsızlıklar nedeniyle çocuk yaşta çalışmaya başlayan Birhat Düzen, hem okula devam ediyor hem de halka tatlı satmak zorunda kalarak ailesine destek olmaya çalışıyor.

Yüksekova’nın Pizok TOKİ konutlarında yaşayan 16 yaşındaki Birhat Düzen, çocuk yaşta başladığı iş hayatında hâlâ ayakta kalmaya çalışıyor.

İlkokul yıllarında ailesinin yaşadığı maddi sıkıntılar nedeniyle kendi başına bir yol arayan Birhat, o günlerde iş bulmak için çarşıda dükkân dükkân dolaştığını belirterek, “İlk seferlerde iş bulamadım. Sonra tatlıcı dükkânlarını gezdim. Halka tatlı işinde iyi kazanç olduğunu söylediler. Ben de bir tatlıcıyla anlaşıp başladım. 7 ay geçti. Hâlâ bu işi yapıyorum” dedi.

img-9198.jpeg

“Kazancım gününe göre değişiyor”

Tatlıyı doğrudan üretmeyip, bir tatlıcıdan aldığını belirten Birhat, kazancı dükkân sahibiyle paylaştığını ifade etti. Sabahları dükkândan tatlıları alıp çarşıda, kafelerde ve mahallelerde dolaşarak satış yaptığını ifade ederek, “Günlük 50 ya da 60 tane sattığım oluyor. Tanesini 20 liradan veriyorum. Kazancım gününe göre değişiyor. Bazen 400, bazen 500 lira kazanıyorum” diye konuştu.

Tatlıyı yalnızca satmakla kalmadığını, zamanla yapımına da ilgi duyduğunu belirten Birhat, halka tatlı yapımını gözlem yoluyla öğrendiğini söyleyerek, “Tatlıcının yanında çok zaman geçirdim. Nasıl yapıldığını izledim. Hamurun hazırlanışını, yağda kızartılışını öğrendim” diye aktardı.

Birhat, lise ikinci sınıfa devam ettiğini belirtti. Okul açıkken sadece boş zamanlarında çalıştığını, yaz tatili başladığında ise sabah çıkıp akşam saatlerine kadar tatlı sattığını söyledi.

img-9194.jpeg

“Gün boyu çarşının her köşesini geziyorum”

Birhat, “Şu an yaz tatiline girmeye az kaldı. Yaz tatilinde sabah erken çıkıyorum. Gün boyu çarşının her köşesini geziyorum. Yoruluyorum ama alıştım. Okul zamanı ise sadece boş kaldığımda satış yapıyorum” dedi.

“Mecbur kaldım, çalışıyorum”

Birhat, annesinin ev hanımı olduğunu, babasının ise bir süredir cezaevinde bulunduğunu belirtti. Üç kardeş olduklarını, ablasından sonra gelen ikinci çocuk olduğunu aktardı. Ailedeki yükün büyük kısmını kendisinin taşıdığını ifade ederek, “Babam eskiden elektrik işindeydi ama şu an tutuklu. Annem evde. Üç kardeşiz. Ailenin yükü bende. Mecbur kaldım, çalışıyorum” dedi.

“Bazı insanlar iyi davranıyor, yardımcı oluyor”

İnsanların kendisine nasıl yaklaştığı sorulduğunda, olumlu ve olumsuz tepkilerle karşılaştığını belirten Birhat, “Bazı insanlar iyi davranıyor, yardımcı oluyor. Bazıları da ilgisiz. Ama alıştım. İşime bakıyorum” diyerek söylerini tamamladı.

Çocuk işçiliği üzerine

Birhat’ın hikâyesi, Türkiye’de çocuk işçiliğin süregelen bir sorun olduğunu gösteriyor. Maddi yetersizlik, ebeveyn kaybı ya da işsizlik gibi nedenler, birçok çocuğu erken yaşta çalışmaya zorluyor.

Uzmanlar, çocuk yaşta çalışmanın eğitim, fiziksel ve psikolojik gelişim üzerinde kalıcı olumsuz etkiler bıraktığını belirtiyor. Özellikle doğu illerinde sokakta satış, tarım işleri ve küçük esnaf yanında çalışma, çocuk işçiliğin yaygın biçimleri arasında yer alıyor.

Yüksekova gibi dezavantajlı bölgelerde bu durum çoğu zaman görünmez kalıyor. Oysa Çocuk Hakları Sözleşmesi, her çocuğun eğitim, oyun ve korunma hakkına sahip olduğunu açıkça vurguluyor.

 Yüksekova Haber
Etiketler : ,
HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum