25 yıldır dağların izinde: Orşe vadisinde bir çobanın hikayesi
Yüksekova'nın Orşe vadisinde çobanlık yapan İskender Zere, 25 yıldır doğayla iç içe yaşıyor. Hem ailesiyle kurduğu bağ hem de doğayı koruma bilinciyle dikkat çeken Zere, huzurun hem dağlara hem de hanelere yansıdığını söylüyor.
Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Orşe vadisinde koyun sürüsüyle birlikte yaşayan İskender Zere, 25 yıldır doğayla iç içe bir yaşam sürdürüyor. Büyükçiftlik beldesinde yaşayan vatandaşlara ait 1200 koyun ve 1000 kuzunun sorumluluğunu taşıyan Zere, çobanlık mesleğini yalnızca bir geçim kaynağı değil, aynı zamanda doğayla kurduğu derin bağın bir parçası olarak görüyor.
Zere ve iki arkadaşıyla birlikte yaklaşık bir aydır Orşe vadisindeler. Daha önce Meydanbelek yaylasına çıkardıkları sürüyü, son yıllarda bölgede yaşanan güvenlik gerekçeleri nedeniyle Orşe’ye getirdiklerini belirtiyor. 25 yıldır aynı mesleği yapan Zere, sürüdeki koyunlarla ilgilenirken, arkadaşları da kuzularla ilgileniyor.
"Günlük yaklaşık 15-16 kilometre yürüyoruz"
Bir gününün büyük bölümünü sürüyle birlikte meralarda geçiren Zere, sabah 05.00’te başlayan mesaisini gece yarısına kadar sürdürüyor. Koyunların otlatılması, sulanması, sağımı ve kuzularla ayrılıp yeniden birleştirilmesi gibi yoğun bir temponun içinde yaşıyor. Günlük yaklaşık 15-16 kilometre yürüdüğünü belirten Zere, “Bu işin zorlukları da var, iyi yanları da. İnsanlar bu koyunları vicdanen bize teslim etmiş durumda,” diyor.
"Bu doğa bize ekmek, huzur veriyor"
Doğaya karşı duyduğu bağlılıkla dikkat çeken Zere, çevreyi temiz tutmak için gelen Berivanların ardından alanı temizlettiklerini, doğayı kirletmeye müsaade etmediğini vurguluyor. “Bu doğa bize ekmek, huzur veriyor. Doğamızı ne kadar korursak doğa da o kadar bizi korur,” diyen Zere, doğayı bir “ana kucağı” gibi gördüğünü söylüyor.
"Bölgede ne kadar huzur varsa bizler de hanelerimizde huzurlu oluruz"
23 yıldır evli olan ve üç çocuk babası olan Zere, ailesine dair duygularını da dile getiriyor. Oğlunun askerlik görevini sürdürdüğünü, iki kızının ise eğitim çağında olduğunu belirten Zere, bölgedeki huzurun bireylerin özel hayatına da yansıdığını ifade ediyor: “Bölgede ne kadar huzur varsa bizler de hanelerimizde huzurlu oluruz.”
"Şuan başlayan süreç hepimiz için umut oldu"
Zere’nin gözlemleri yalnızca doğa ve hayvanlarla sınırlı değil. Yaşadığı coğrafyanın toplumsal ve siyasal dinamiklerine de duyarlı bir bakışla yaklaşıyor:
“Şuan başlayan süreç hepimiz için umut oldu. Umarım tüm siyasi partiler üzerlerine düşeni yapar ve bu süreci önemser. Kalıcı bir barış ve kardeşlik için önemli bir adım. Bu coğrafya hepimizin. Babalarımız, dedelerimiz buralarda yaşamış.”

