Diyarbakır Büyükşehir 'kamulaştırma' kararını Danıştay'a taşıdı

Diyarbakır Büyükşehir 'kamulaştırma' kararını Danıştay'a taşıdı

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Bakanlar Kurulu'nun Sur ilçe merkezinin neredeyse tamamı hakkında aldığı acele kamulaştırma kararı ile 174 belediye taşınmazının kamulaştırma kararını yargıya taşıyarak Danıştay'a başvurdu.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın 16 Mart 2016 tarih ve 2988 sayılı işlemine dayanılarak alınan, 21 Mart 2016 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararını yargıya taşıdı. Büyükşehir Belediyesi, ilk davayı belediyenin görev ve sorumluluğunda olan Sur ilçe merkezinin neredeyse tamamına ilişkin alınan acele kamulaştırma kararına ilişkin açtı. Danıştay'a kararın iptali ve ivedilikle yürütmenin durdurulması istemiyle açılan iptal davasında, hukuki nedenler ve deliller tek tek sıralandı. 

Başbakanlık ve Çevre Şehircilik Bakanlığı'nın işlemleri aleyhine açılan iptal davasının dilekçesinde, kararın ağır hukuk ihlalleri içerdiği kaydedildi. Anayasa'nın 127, 5393 sayılı Kanunun 3, 14 ve 15. Maddesi'ne atıfta bulunularak, "Bölgede yaşayan insanları, kentin tarihini, eserlerini ve şehircilik ilke ve esaslarını doğrudan etkileyen bu kararın müvekkil idarenin görüşleri alınmadan ve saklanarak alınması iptalini isteme zaruretini doğurmuştur" denildi.

İptal davası başvurusunda, Bakanlar Kurulu'nun kararının tüm taşınmazlar açısından hukuka, demokratik, sosyal hukuk devleti ilkesine, mülkiyet, eşitlik, konut donulmazlığı ve barınma hakkı ilkelerine aykırı olduğu belirtildi. Dilekçede şu açıklamalarda bulunuldu: "Bakanlar Kurulu kararının iptaline karar verilmemesi halinde 50 bine yakın kişi ülke içinde yerinden edilmiş kişi yani mülteci statüsüne girecektir. Karar, Anayasa'nın 13, 23, 35, 41, 46, 56 ve 57. Maddeleri AİHS'nin 8, 14 ve Ek 1 No'lu protokolün mülkiyet hakkına dair 1. Maddesi'ne aykırıdır. Ulusal ve uluslar arası normlara açıkça aykırı bu kararın iptali hukuk devletinin gereğidir. Alınan kararda sadece taşınmazların riskli alan sınırları içine alındığı belirtilmiş başka hiçbir bilgi ve gerekçe gösterilmemiştir. Somut gerekçeye dayanmayan, hiçbir sebep gösterilmeden, 49 bin 711 kişiden, yerel yönetimlerden, meslek odalarından, üniversiteden ve diğer ilgili kent dinamiklerinden gizlice alınan bu kararda kamu yararı olup olmadığı belirsizdir. Tabiri caizse bu kararda ne kamu vardır ne de yarar vardır, iptali elzemdir." 

Başvuruda, Bakanlar Kurulu kararının uygulanması halinde telafisi imkansız zararlar doğuracağının altı çizilerek, öncelikle ve ivedilikle yürütmenin durdurulması ve iptali istendi.

174 belediye taşınmazının kamulaştırılması da Danıştay'a taşındı

Büyükşehir Belediyesi ikinci başvurusunu ise 174 adet belediye taşınmazı hakkında alınan acele kamulaştırma kararının iptaline ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin yaptı.

Danıştay'a açılan yürütmenin durdurulması ve iptal davası başvurusunda, yasaya göre kamu kurumlarına ait taşınmaz mal, kaynak ve irtifak haklarının kamulaştırılamayacağı hatırlatıldı. 
Danıştay'a açılan yürütmenin durdurulması ve iptal davasında, şu hukuki gerekçelerin altı çizildi: "Davalı idarelerce işlem tesis edilmesi yetki unsunu yönünden hukuka aykırı olup, tesis edilen işlemler yok hükmündedir. Kamuya ait taşınmazların tekrar kamulaştırmaya konu edilmesinde ne gibi bir kamu yararının olduğu da anlaşılamamaktadır. Bu haliyle davalı idarelerce alınan kararın kamu yararı ve kamu düzeni açısından bir değerlendirme yapılmadan keyfi olarak alındığı anlaşılmaktadır. İşlemin kişisel amaç veya siyasi eğilimlerin gerçekleştirilmesi veya kamu yararı dışında belirli bir çıkar amacıyla gerçekleştirildiği izlenimi doğurmaktadır. Bu nedenlerle hukuka aykırı ve uygulanması halinde telafisi imkansız zararlara yol açacak işlemin davalı tarafın savunması beklenmeden İYUK 27/2 uyarınca yürütmesinin durdurulmasına karar verilmesini ve davalı idarenin savunma süresinin kısıtlanmasına karar verilmesini talep ederiz. Olayda acele kamulaştırma prosedürünün uygulanmasını gerektirecek şartlar bulunmamaktadır ve dolayısıyla işlemin iptalini Mahkemenizden isteme zorunluluğu doğmuştur. "

Davalı idareler açıkça belirtildiğine Bakanlar Kurulu kararının yok hükmünde olduğu kaydedildi, Büyükşehir Belediyesi ayrıca Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na karşı UNESCO Dünya Mirası listesi ve sit alanı olan Suriçi'nde imar planlarının işlevsiz kılındığını, bunun kamuya ek külfetler getirdiğini, yapılan işlemlerin tescilli yapılara zarar verdiğini kaydederek, kararın iptalini istedi.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.