3 genç yaşam hikâyesi: Fizyoterapist ama düğün fotoğrafçılığı yapıyor!

3 genç yaşam hikâyesi: Fizyoterapist ama düğün fotoğrafçılığı yapıyor!

3 genç yaşam hikâyesini anlattı... Mesleklerini yapamayan gençlerin mezuniyet sonrası iş arama serüvenlerini, hayallerini ve şu anda yaşadıkları hayatı konuştuk...

Kenan Akbaba / Duvar

Üniversitelerin farklı bölümlerinden mezun olan binlerce genç kendi mesleklerini yapamıyor. Kendi alanlarına uygun iş bulamayan gençler farklı iş kollarında çalışmak zorunda kalıyor.

Sizleri kendi mesleklerini yapamayan gençlerle tanıştıralım! Fizyoterapi Bölümü’nden mezun olan Tuğçe Aslan düğün fotoğrafçılığı yaparken, Sanat Tarihi Bölümü’nden mezun olan Ozan Doğan kepçe operatörlüğü, Pazarlama ve İşletme Bölümü’nden mezun olan Bilginer İhsan Ekti ise bir markette kasap olarak çalışıyor.

Aslan, Doğan ve Ekti’yle neden bu işlerde çalışmak zorunda kaldıklarını, çalışırken yaşadıkları zorlukları, hayal ettikleri işi ve daha birçok konuyu konuştuk…

‘HAYALİMİN PEŞİNDEN KOŞTUM AMA…’

Bilginer İhsan Ekti, Antalya Akdeniz Üniversitesi Pazarlama ve İşletme bölümünden 2014 yılında mezun oldu. Şu an 29 yaşında… Ekti, ailesi ticaretle uğraştığı için kolay iş bulurum düşüncesiyle bölüme başlamış. Fakat mezun olduktan sonra hayalindeki işi bulamamış. Şimdilerde bir marketin kasap reyonunda çalışan Ekti, üniversiteden mezun olduktan sonra içine düştüğü iş arama macerasını şöyle anlatıyor: “Deneyimim olmadığı için çoğu işyeri almak istemedi. Maaş konusunda sıkıntılar yaşadım. İnsanlarla dalga geçer gibi maaşlar verdiler. İş için görüştüğüm çoğu kişi, ‘Deneyimin yok!’ dedi. Ben de zorunlu nedenlerden dolayı bir marketin kasap reyonunda çalışmaya karar verdim. Aslında bütün bunların nedeni yeteri kadar kendimizi yetiştirememek  ve işverenlerin hep deneyimli insan çalıştırmak istemeleri. Eğer eğitimde bir şeyleri değiştirme fırsatım olsaydı gerçek şeyleri öğretirdim. Örneğin, hayatta nasıl para kazanalıcağını öğretmiyorlar.”

Ekti, şu an yaptığı işi sevmese de geçimini sağlamak için bu işi yapmak zorunda. Ekti, şöyle devam ediyor; “Okuduğum bölümü çocukluğumdan beri hayal ediyordum. Her şeye rağmen üniversitelerden mezun olanlara da şunları söylemek istiyorum: Hayallerinizden vazgeçmeyin. Çünkü hayaller insanları yaşatan şeyler. Ben de hayalimin peşinden koştum. Bu konuda her ne kadar başarılı olmasam da bu ileride başaralı olamayacağım anlamına gelmiyor.”

Bilginer İhsan Ekti

FİZYOTERAPİST DÜĞÜN FOTOĞRAFÇISI

21 yaşındaki Tuğçe Aslan… Beykent Üniversitesi Fizyoterapi Bölümü’nden bu sene mezun oldu. Aslan, henüz kendi alanında iş bulamadığı için bir düğün salonunda fotoğrafçılık işi yapıyor. Aslan, yaptığı iş başvurularına yanıt alamadığı için ne yapacağını günlerce düşünmüş. Sonunda öğrencilik yıllarında yaptığı fotoğrafçılığa geri dönmek zorunda kalmış. ‘Ülkenin tamirciye de doktora da ihtiyacı olduğunu belirten Aslan; “Bence her birey ait olduğu mesleği okumalı. Kalıplaşmış belli başlı mesleği okumanın bir mantığı olduğunu düşünmüyorum. Bu ülkenin tamirciye de doktora da ihtiyacı var. Bunun ayrımı yapılmalı. Her işin kendine ait özel bir ruhu var.” diyor.

Aslan iş bulamama nedenlerini şöyle sıralıyor; “Sürekli aynı bölümlere yoğunlaşıp çok fazla mezun veriyoruz. Asıl sorunun kaynağı burada. Benim gibi olan ya da henüz üniversite okuyan öğrencilerin her ne kadar hevesi  kaçsa da umutlarını kaybetseler de çabalayın demek istiyorum. Çünkü bir gün emek verdiğimiz şeyin karşılığını alacağımıza inanıyorum.”

Tuğçe Aslan

‘ALAKASIZ BİR BİÇİMDE KEPÇE OPERATÖRLÜĞÜ YAPIYORUM’

Mezun olduğu bölümden iş bulamayan bir başka isim ise 24 yaşındaki Ozan Doğan. Marmara Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nden 2016 yılında mezun olan Doğan, henüz lise yıllarında ise sinemaya ilgisi olduğunu söylüyor. Fakat mezun olduktan sonra kepçe operatörlüğü yapmak zorunda kalan Doğan, Sanat Tarihi Bölümü’nü okuduğu ilk yıllarda, “Umutluydum” diyor ve devam ediyor: “Turizm sektöründe iş bulabilirim diye düşünüyordum. Ya da rehberlik yapabilirim diye umut  ediyordum. Onun dışında müzelerde arkeolojik alanlarda çalışma fikri beni heyecanlandırıyordu. Ama öğrencilik yıllarımdan sonra asıl işin böyle kolay olmadığını, arkeologların çok az ücretlerle çalıştıklarını, paralarını alamadıklarını, Kültür Bakanlığı’nın bu tür işlere çok az ödenek ayırdıklarını öğrendim.”

Doğan, üniversite yıllarının sonuna doğru işsiz kalacağını bildiğini, okuduğu bölüme dair umutlarını yitirdiğini ve farklı iş kollarında iş aramaya başladığını belirtiyor: “Sonunda abimin de desteğiyle kepçe operatörlüğüne başladım. Memnun değilim çünkü hayallerim vardı.  Şu anda çok alakasız biçimde kepçe operatörlüğü yapıyorum. Kendi alanımda iş bulsam bu işi yapmak zorunda kalmazdım. Bu işin çözümü devlette. Öncelikle ülkenin kültür ve sanata bakış açısının değişmesi lazım.”

Ozan Doğan

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.