Zararlı güneş ışınlarına dikkat

Zararlı güneş ışınlarına dikkat

Dr. Eda Kibar Çamurlu, kişilerin özellikle yaz aylarında zararlı güneş ışınları olan ultraviyole (UV)-A ve UV-B’ye maruz kalmamaları için günün belli saatlerinde dışarı çıkmamaları gerektiğini söyledi.

Güneş ışınlarının insanlar için vazgeçilmez olduğunu, son günlerde güneş ışınlarının yararlarından çok zararlarından bahsedildiğini ifade eden Uzm. Dr. Eda Kibar Çamurlu, D vitamini sentezi ve günlük biyoritmin düzenlenmesi açısından güneş ışınlarının çok faydalı olduğundan bahsetti. Çocukluk çağından itibaren D vitamini sentezi için belli oranda ve belli miktarda güneşe maruz kalınması gerektiğini kaydeden Uzm. Dr. Çamurlu, güneşe maruz kalırken UV ışınlarından da korunulması konusunda kişileri uyardı. Güneşin belli saatlerde UV ışınlarını yeryüzüne daha yoğun yaydığını aktaran Uzm. Dr. Çamurlu şöyle devam etti:

“Özellikle sabah 11.00’den öğleden sonra 15.00 16.00’a kadar dikkat etmeliyiz. Bu saatlerde korunmamız çok önemli. Güneş ışınlarının zararı etkileri bu saatlerde daha yoğun olarak hissediliyor. Bilhassa çocukluk çağından itibaren güneşten korunmaya çok dikkat edilmesi lazım çünkü kronik etkiler ortaya çıktığında iş işten geçmiş oluyor. İnsanlar zararlı ışınların yüzde 60-80’ini ilk 18 yaşına kadar olan döneminde maruz kalıyor çünkü hayatlarının bu döneminde daha çok açık havada, parkta, bahçede, okul bahçesinde geçirdiğimiz için o dönem çok önemli. Kendimizi koruduğumuz gibi çocuklarımızı da erken yaştan itibaren güneşin zararlı ışınlarının yoğun olduğu saatlerde korumalıyız.”

ZARARLI GÜNEŞ IŞINLARINDAN NASIL KORUNMAK GEREKİR?

Zararlı güneş ışınlarından korunma yöntemlerinden bahseden Uzm. Dr. Çamurlu, fiziksel korunma yöntemleri olarak şapka, kalın dokunmuş açık renkli giysiler ve gölgelik sağlayabilecek her türlü şeyin kişileri güneş ışınlarından koruyacağını söyledi.

Öte yandan şemsiye altında korunmanın güneş ışınlarını engellemediğini ve korunma sağlamadığına da dikkat çeken Uzm. Dr. Eda Kibar Çamurlu, “İnsanlar şemsiye altında oturduklarında da güneşin zararlı ışınlarından korunduklarını sanıyorlar. Bu pek öyle değil. Güneş ışınları kumdan, kardan ve binaların beton yüzeylerinden yansıyabiliyor. ‘Şemsiye altında da yandım, hiç güneşe çıkmadan yandım’ diyorlar, bu da önemli. Aydınlık olması güneş ışınlarının her tarafta olduğunu bize gösteriyor. Bu saatlerde mümkünse çok güneşli bölgelere gitmemek en uygunu” şeklinde belirtti.

“GÜNEŞ KORUYUCU KREMİN DOĞRU KULLANIMI ÖNEMLİ”

Kişilerin güneşli bölgeye çıkmadan önce vücutlarını belli bölgelerine uyguladığı güneş koruyucu kremlerin kullanımı ile ilgili olarak açıklamalarda bulunan Uzm. Dr. Çamurlu, şunları aktardı:

“Güneş koruyucularda dikkat edilmesi gereken uygulama esnasında güneş koruyucuyu dışarıya çıkmadan 20 ila 30 dakika öncesinde sürmek gerekir. Hemen sürer sürmez çıktığımızda koruyucu etkisi başlamamış oluyor. Biz ilk 20-30 dakika güneşe maruz kalıyoruz. Ürünler ücretli olduğu için kullanım miktarı da etkili. Çok az sürmek de yeterli koruma sağlamaz. Uygun miktarda cildin üzerinde koruyucu tabaka oluşturacak miktarda krem kullanmamız gerekiyor. SPF denilen güneş koruyucunun koruyuculuk derecesini bize anlatan faktörler var. Yaz aylarında en az 15 faktör öneriliyor ancak genellikle bizim tavsiye ettiğimiz 40 faktör ve üzeri. Hem ultraviyole A’ya hem de ultraviyole B’ye karşı koruyucu olması gerekiyor.”

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.