Türkiye’de dört adet emsali bulunan Van Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi; Kalp ve Damar Cerrahisi, Kardiyoloji, Enfeksiyon, Diş polikliniğinden oluşuyor. Hastanede 3 adet modern ameliyathane, son sistem anjiyografi cihazı, dijital (CR) röntgen birimi, 2 adet seyyar röntgen cihazı, dopler cihazı, 2 adet eko cihazı, 3 adet efor cihazı ile 20 adet hemodiyaliz cihazının yanı sıra branş hastanelerinde bulunması gereken tüm cihazlarlar var. 130 yatak kapasiteli hastane Doğu ve Güneydoğu’nun 8 ilinde bulunan  yaklaşık 4 milyon civarında nüfusa hizmet ediyordu.

2010 yılında hastanenin kapanması gündeme gelmişti. İlde bulunan sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri, halk, siyasi partileri ve yerel basının itirazları sonucu Sağlık Bakanı Recep Akdağ “kapatılmayacak” sözünü verdi. Bu yıl tekrardan kapatılması gündeme gelen Yüksek İhtisas Hastanesi’nin boşaltılması için başlatılan çalışmalar devam ediyor. 


Hastanenin içerisinde bulunan malzemeler kamyonlarla taşınırken

8 il ve ilçenin yararlandığı hastane alanında bölgede önemli bir performans gösteriyordu. Binlerce kalp- damar hastası sağlanan hizmetle yaşam buluyordu. Hastane kurumsal yapısını tamamlamış, kadrosunu oluşturmuştu.

Son depremle her ne kadar binlerce yapı yıkılıp hasar görmüşse dahi bu hastanenin fazla hasar görmediği belirtiliyor. AKP’nin Van’da sağlık alanında ne düşündüğü tam olarak kamuoyuna yansımasa da, böyle yaşamsal bir hastaneyi lağvetmesi Van ili ve civarındaki illeri kara kara düşündürüyor.

Kimi çevreler bu işin içinde iktidar partisi yetkililerinin olduğunu, kişisel ve özel hastanelere rant sağlama amaçlı böyle bir kararın alındığını iddia ediyor.

Yüksek İhtisas Hastanesi, yeni kurulan 400 yataklı Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesine katılıyor. Daha önce 130 yataklı olan hastaneye yeni binada sadece 30 hastalık bir bölüm ayrılmış. Hastanenin idari bölümü ise halen yerinde duruyor. Yaptığımız araştırmaya göre, Bölge Hastanesine Kalp ve Damar cerrahisi için ufak bir bölüm verilmiş. Sistemini tam olarak oturtmuş hastanenin teknik ve diğer malzemeleri etrafta bulunan hastanelere dağıtılıyor. Örnek olarak fazla yatakların ta bahçesaray ilçesine yollandığı iddia ediliyor.

Konu ile ilgili aradığım BDP Van Milletvekili Özdal Üçer, AKP’nin Van halkını kandırdığını, olayın tamamen sağlık değil de siyasi rant olayı olduğunu belirtti. Üçer, “Bu konu 2 yıl önce de gündeme geldi. Halkla beraber bu konuya itiraz ettik, konuyla ilgili soru önergesi verdik. Belli bir süre sonra bakanlık “kapatılmayacak” dedi ve geri adım atılmıştı. Şimdi Yüksek İhtisas ve Araştırma Hastanesi’nin lağvedilip, yeni kurulan Bölge Hastanesine taşınmasına karar verilmiş. Burada insanları kandırıp siyasi rant peşinde oldukları görülüyor. Van depremi bahane edilip kapattırıyorlar, zaten Bölge Hastanesinin kendisi hasarlıdır. Oysa Yüksek İhtisas Hastanesinin hasar durumun daha sağlam olduğu söyleniyor. Daha önce de bu konuya karşı kararlılıkla durduk. Bölgede 7-8 ilin faydalandığı bir hastanenin lağvedilmesi bölge insanını mağdur eder.”dedi.

Yine telefonla ulaştığım AKP İl Başkanı Abdullah Aras ise kapatılacak hastanenin işlevinin devam edeceğini, burada amaçlananın tüm hastanelerin bir araya toplanarak halka daha iyi bir hizmet olduğunu belirtti. Aras, “Yüksek İhtisas Hastanesinin işlevine Bölge Hastanesinde devam ettirilecek. 2012 mayıs ayına kadar Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi civarında bulunan devlet arazisinde birçok sağlık dalının hizmet vereceği 4-5 bina daha yapılacak. Yüksek İhtisas Hastanesi geçici olarak Bölge Hastanesi’nde faaliyet yürütecek. Hastaneleri belli bir bölgeye taşıyarak hasta ve hasta yakınlarına daha iyi hizmet yapmak amacı güdülmektedir. Zaten Yüksek İhtisas Hastanesi hastaneye göre yapılmamıştı. Parti olarak sağlığa çok önem vermekteyiz. Eksikleri gidermek için çalışıyoruz.”dedi.

Aslında konuyla ilgili Sağlık Emekçileri Sendikasının yaptığı basın açıklaması durumu özetliyor diyebiliriz. Bu nedenle de yazımı sendikanın açıklamasına yer vererek bitirmek istiyorum.

Sendikanın açıklaması şöyleydi:

“Bilindiği üzere kentimiz Van yakın bir geçmişte deprem gerçeğine dayanamayıp kentsel bir çöküntü yaşadı. Binlerce ölüm ve bir o kadar da yaralı ile birlikte acının doruğunda bir kent oldu. Bu kentin öncelerine bakıldığında bir deprem gerçeği hep var yaklaşık 30 yılda bir depremle yüzleşmiş. Her seferinde karşı karşıya kaldığı bu acımasızlığı yenmek içinde çok çaba sarf etmiştir. Olağan üstü güzel bir coğrafyaya sahip bu tarihsel kentin neresine bakarsanız bakın yaşamın izine hep rast gelinir. Komşu il/ilçe/belde ve köylerin bütün sakinleri bu kentin hem coğrafyasına hem de hızlı gelişiminden kendine düşen payı almak üzere buraya akın ederdi. Van gölü unutulmuş bir deniz gibi dağların arasında turkuaz rengiyle ayrıca cezp ediyordu. Güneşin, havanın, ayın, yeşilin buluştuğu bu kent sadece bir doğal hastane değil açılan sağlık kompleksleriyle ayrıca bilimsel bir akademi ve koca bir sağlık evi olarak algılardaki yerini almıştı. Sadece Van kenti değil; Hakkari, Şırnak, ağrı, Bitlis, Siirt ve Muş illerindeki hastaların da ilk ve en erken ulaşacağı ve tedavisini görebileceği yer olarak hafızalarda yerini aldı bu konu ilgili bölgelere durum sorularaktan gerçeklik payı öğrenilebilinir.

Ekonomik açmazların içinde debelleşen yöre halkı sağlık politikaları nedeniyle yıllarca Ankaralara ve ya metropol kentlere mahkum edilmiş iken Van ili politikaların tersine sağlık sorunlarının çözüm olduğu yer konumuna geldi. Hastalar için akrabalık bağları nedeni ile de barınacak yer sorunu yaşamadılar. Hem sağlık sorunlarına çare bulurken hem de psikolojik olarak rahatlıyorlardı. Yatar hastaların Van ilinde sağlık personelleri tarafından desteklenmesi onlarla iletişim dili konusunda problem yaşamamsı da ayrıca göz önünde tutulmalıdır. Bu konuda hasta memnuniyeti oranı açısından bir araştırma yapılabilir ki bu gerçeklik gün gibi açığa çıkacaktır şüphesiz. On yıllarca kent kent dolaşıp Avrupalarda medet arayan yöre halkının özellikle kalp ve damar hastalıkları konusunda kavuştuğu hastane üzerinde son yıllarda yapılan politik gerilim kabul edilebilir bir durum değil.

Van Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin kapatılıyor olması anlaşılır değildir anlaşılır olmadığı gibi de bölge halkına gösterilen bir başka ötekileştirme siyaseti olarak algıdaki yerini alacaktır. Bu hastane ve hastane de hizmet veren sağlık personeli ve emekçileri 2008 yılından bu yana 250 bin hastayla buluşmuş ve bunlardan 15/20 bin hastaya anjiyo uygulanmış sayısız hasta ameliyat edilmiştir. Buna rağmen konuyla ilgili herhangi bir tıbbı yanlışla karşılaşılmamıştır. Koroner kalp hastalarına yoğun bakım ünitesi açılmış. Neştersiz, dikişsiz, narkozsuz ameliyatlara imza atılmıştır. Tüm bu istatistikler bir yerde başarıya isabet ediyorsa bunun gerisinde kapatılma dayatması oldukça siyasi bir entrika olmaktan öteye geçememektedir. Geçirilmiş bir deprem gerçeği ortada dururken böylesi bir politik karara hastanemizi malzeme etmeyeceğimizi belirtiriz. Sağlık emekçileri olarak karşı duruşumuzu dimdik tutacağız. Bu karar bölge halkına ve Van halkına uygulanmış özel bir tutumdur.”