Diyarbakır'ın Silvan ilçesindeki 125 okulda 27 bin öğrenciye bomba ve silah eğitimi veriliyor. Talep, İlçe Jandarma Komutanlığı'ndan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü'ne gitti ve kabul gördü...

Yani özetle diyor ki, devlet çocuk öldürmekten bıktı, eğitim adı altında solsu ve süslü o meşhur “zaiyat” kısmına evirebilmek için onlara bizzat eğitim falan verecek.

“Olası bir eğitimin nasıl olacağını” merak edenler varsa, özetleyelim.

Komutan:

-Şoreş! Gel bakim buraya. Evet çocuklar siz açılın, uzaklaşın baya buradan. Hadi çabuk…

Şoreş sende şu bombanın pimini çekip biraz duracaksın. Hep beraber bakalım ne olacak. Uslu durup kaçmazsan pimi çektikten sonra sana şeker verecem.

-Berivan! Sen gel şimdi buraya. Bak bu silahı görüyorsun. İçinde 13 kurşun var. Tahtanın yanında arkadaşın var. Ona sığacaksın. Korkma şakacıktan yerleştirmişiz kurşunları. Gerçek kurşunlara benzemiyorlar. Az acıtır…

-Adar! Gel çabuk yanıma. Duydum ki arabaları seviyormuşsun. Bak seç beğen panzer, akrep veya toma. Hepsi çok güzel. Onlara binip arkadaşlarının arasından geçeceksin. O ara bir iki tanesi ezilebiliri ama merak etme! Bizim hastaneler müthiştir. Anında iyileştiriyoruz.

…

Eğitim yılı içinde zaten defalarca taciz edip seminer, bilmem ne abidik kubidik saçmatik şeylerin peşinde koşturup subliminal mesajın canına can katanlar; artık aleni iş yapıyor.

"Hanım 5 çocuğa göre ayarla kendini"

Çanakkale'de, 2012 Evlilik Hazırlıkları Fuarı'nın açılışını yapan Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu, kentin nüfusunun azaldığını belirtip, "Asgari 3 çocuk istiyoruz, ama Çanakkale'de 5 olursa daha iyi olur" dedi

…

Sevgili Veysel Eroğlu, öncelikle 5 hatta 35 çocuk yapmanı diliyorum. Hatta Erdoğan’ın gözüne girecekseniz diye girdiğiniz sperm yarışında eni sonu elinize gözünüze bulaştıracaksanız madem, hali hazırda 3’ün üslü, kareli katlarına çalış. Ormanların kralıyım, tüm oksijenin sahibiyim, Su’lar benden sorulur diyorsan Fibonacci sayı dizisinden çocuk üretimine geçebilirsin. Müthiş rahatlatır seni, baya bir taktikseldir…

“Peki, bakanın 5 çocuk istemesinin asıl sebebi nedir?” Sorusunun halen cevabını vermedim.

Şöyle Şirnex, Colemêrg, Mêrdin, Çewlik’ten öteberi gelip-gidin. Ormanlar periyodik olarak cayır cayır yanıyor. Ağaçlar yok olunca oksijen azalıyor (ekolojiyi sttret) Azalan oksijen, haliyle ilk olarak “Orman ve Su”dan sorumlu bakanı buluyor. Beyne az oksijen gidince olan oluyor. Ahaa böyle konuşuyor… (Ayrıca dikkatinizi çekerim, çok çocuk yapıp birini mite, birini cemaate, birini emniyete yerleştirme planlarını es geçiyorum. Tew lê gulê diyelim..)

"KCK Biter ama bu sevda bitmez

Türkiye’de başta İstanbul olmak üzere 28 ilde KCK’nın kadın kolarına yönelik operasyon haberine uyandı. Bu dalganın anlamını ise İstanbul Emniyet Müdürü Çapkın açıkladı: KCK’nın sonu geldi.Kırsal-metropol ayağı çökertildi. KCK’nın sonu geldi”(14.02.2012)

Ben hayatımda “Bitti, tükendi” demeye meraklı bu kadar saçma salak bir bürokrasi görmedim. Gerçi vardır da. Görmedim işte. Bizimki bize yetiyor. 

Hatta biraz daha saçmalasa filozofluk sınırına erişecek olan Mehso'nun da "Bu sevda bitmez" parçasını tekrar dinleyelim şu günlerde. 

Hatırlarsanız daha önce (2010 yıllarında) lav silahına borudur diyen, kağıttan kaplan ağabeyimiz İlker Başbuğ “Matematiksel olarak baktığımızda 26 yılda, güvenlik kuvvetleri 5 defa bu PKK terör örgütünü bitirmiş. Bu bir tespittir.” demişti. Ve daha bir sürü şey. Kimler demedi ki. Hatta hazır Madonna Türkiye’ye gelip konser verecek kısa zamanda, ona da bir söyletsinler. Gerçi şuan komiser kadayıf Burkay bitirme tezlerini devralmış, oda geçici. Demem o ki, sayın hevalê Huso Çapkın, çok erken bir söylem olmadı mı? Kck Mars, Yozgat, Kanada, Sibirya olmayacak mıydı? Ne yani, şimdi teyzem kutuplarda boşuna mı bekliyor?

Yine de tüm iyi niyetimi koruyaraktan bence başka bir şey söylemek istedi de dili sürçtü. Misal “toner bitti, ekmek bitti” demiş olabilir. Evet evet günahını almayalım.