Bundan birkaç gün önce Ticaret Odası Başkanı Sayın Ahmet ŞEN’in başkanlığında oluşturulan bir heyet olarak, Hakkari Eğitim Fakültesi, Yüksekova Yüksekokulu ve yollarımızın durumunu öğrenmek ve taleplerimizi iletmek üzere Van 100. Yıl Üniversitesi Rektörü Sayın Yücel AŞKIN ile Van 11. Bölge Müdürü Sayın Şamil GÜLEN ziyaret edildi. Hakkari Eğitim Fakültesi ve Yüksekova Yüksekokulu’nun bu yıl açılmayacağı gibi üzücü bir haberi bundan önceki yazımda üzülerek vermiştim. Bu yazımda ise aynı gün ziyaret ettiğimiz TCK Van Bölge Müdürü ile yaptığımız görüşmeden edindiğim görüş ve izlenimlere yer vermeye çalışacağım. Yazımın hemen başında geçen yıl bir kısmı yapılmış olan Depin Köprüsü – Toplu Konutlar arasındaki 5 km. lik mesafede bu günlerde yapılacak olan genişletme çalışmalarının Hakkari Valiliği İl Özel İdaresi tarafından yapılacağını belirtmek istiyorum. Bu işin yapımının Karayolları tarafından yapılmayacağını belirttikten sonra yazıma başlıyorum. Geçen yıl ülkenin farklı bölgelerine yaptığım seyahatlerden sonra BU KÖPÜR’Ü MUHAFAZA EDİN başlıklı bir yazı yazmıştım. Çünkü Hükümetin ülke bazında yaptığı olumlu bir çok hizmeti görmezden gelmek haksızlık olur diye düşünüyorum. Yaptığım seyahatlerde duble yol ve Karayolları genişletme çalışmaları açısından baktığımda Hakkari hariç ülkenin her tarafı inşaat halindeydi. Ülke genelinde esen bu olumlu havanın her zaman olduğu gibi, geçte olsa bir gün Hakkari’ye de yansıyacağını ve o gün il bazında bazı beceriksizin bu hizmete sahip çıkacağını düşünüyorum. Onların beceremediği ve geç kalınmış bu hizmetler geldiğinde şayet leş kargaları gibi sahip çıkarlarsa bir şamar gibi yüzlerine çarpılması için bu köpür’lerin muhafazası gerekiyor. 14.06.2006 (bundan bir hafta önce) Yukarıda belirtilen iki konu için ziyaretlerde bulunan heyetimiz önemli bir hizmet yaparken, Hakkari’nin ne kadar yalnız, sahipsiz ve çaresiz olduğuna da şahit oldular. Karayolları Van Bölge Müdürü; Hakkari yolları için yapılan tüm projelerin Devlet Planlama Teşkilatına takıldığını bu nedenle bu yıl aşağıda belirtilen küçük işlerin dışında hiçbir iş yapılmayacağını belirtmiştir. Gerek Sayın Rektör ve gerekse sayın Bölge Müdürü Hakkari için illaki hizmet isteniyorsa siyasi güç kullanılmalıdır, şeklinde söylemedilerse de açık bir şekilde ima ettiler. “Belli bir yerden sonra bazı şeyler bizi aşar” şeklinde ifade ettiler, ki bu günün şartlarında çok gerçekçi bir yaklaşımdır. Ama nafile yok öyle bir gücümüz. Sayın Bölge Müdürü; Yeni Köprü Hakkari arası KAZA KARA şeklinde tanımladığı bazı yerlerde küçük çapta bir iyileştirme çalışmaları olacağını, Yeni Köprü Yüksekova arası aynı tür bir çalışma olacağı, Dağlıca (Oremar) yolunda bir kısım iyileştirme çalışmaları olacağı, Derecik yolunda bir miktar yol genişletme çalışmaları olacağını belirtmiştir. Tabi bu çalışmaları da hizmet sayarsak. İki yılda şehrin girişi olan 5 km. yi Karayolları bitiremedi, neticede bu yıl Valilik bu çalışmayı İl Özel İdaresi Bütçesi ile yürütecek. Yüksekova nehil sazlığının keremağa köprüsünden – Van il sınırı olan Karasu ve Yeni köprüden Çukurca ilçesine kadar olan 170 km. mesafede bariyer yapılması talebimize karşılık sayın Bölge Müdürü bu mesafede kritik bazı yerlerde çalışma olacağını belirtmiştir. Çığların düştüğü noktalarda çığ yeri genişletme çalışması gibi mantıksız bir çalışmanın olacağı da sayın Bölge Müdürü tarafından dile getirildi. Oysa 1980 li yılların sonlarında Bayındırlık Bakanlığı ve TCK genel müdürlüğüne yukarıdaki mesafe boyunca bariyer yapılması ve çığların düştüğü noktalara tünel yapılması gerektiği müracaatlarında bulundum. Ancak tarafıma gelen cevabi yazılarda bu yolun yapılacak olan barajdan dolayı geçici bir yol olduğu, bu nedenle bu tür bir çalışmanın yapılmasının mümkün olamayacağı belirtiliyordu. Fakat barajdan söz edilince ben çocuktum, şimdi ise yaşlandım. Ne yazık ki o günden bu yana zap suyunda kaybolan ve çığlarda hayatlarını kaybeden insanlar geri getirilemiyor ve bu ihmalden dolayı kimse de sorumlu görünmüyor. Evet ülkenin her tarafında gördüğüm o olumlu çalışmaların ilimize ne zaman yansıyacağını merak ediyorum. Hakkari halkının sıkıntılarını yüksek sesle dile getirebilecek kimsemiz olmayabilir. Bizim derdimizi anlatabilecek hiç kimseyi seçmemiş olabiliriz, fakat bu olumsuzluklara rağmen Hükümetin buraya el atması zamanı gelmedi mi? Acaba sayın Başbakan seçim startını verdiği Hakkari’den aldığı tepkilerin intikamı mı, şeklinde her zaman sormak zorunda kalıyoruz. 22.06.2006 Bedri ÇALLI [email protected] [email protected]