Ümit Yazıcıoğlu

Ümit Yazıcıoğlu

Şeyh Said neden isyan etmiştir?

Şeyh Said neden isyan etmiştir?

Gecen yazımda bu sütunlarda özet olarak, Merhum Şeyh Said efendinin liderliğinde yürütülen 1925 Kürt ulusal ayaklanmasını dile getirmiştim. Bu konuda okuyucularımdan çok yorum aldım. Yorum yazanların birkısmı uluslararası ilişkileri iyi bilmedikleri veya ecnebi devletlerinin arşivlerinde bu konuda detaylı araştırma yapmadıkları için, hareketin ulusalarası arenadaki, ulusal yanını görmemezlikten gelmektedirler. Bazı kelime oyunlarıyla herekatın sadece dini yanını öne çıkarmak istemektedirler. Bu arkadaşların dini düşüncelerine onlarkadar benimde sayğımvar. Fakat bu insanlarımıza tavsiyem hadiseyi objektiv olarak değerlendirmeleri, eleştirileride kalpe kırmadan yapmalıdırlar.

 

Rahmetli Şeyh Said efendi Kürd halkının, kendi kadim toprakları üzerinde siyasi iktidar sahibi olması, kendi geleceğini özgürce belirlemesi için 1925 Kürt ulusal ayaklanmasının liderliğini yapmıştır. Asıl amacı bir "Kürt Devleti" kurmaktı.

 

Kırıkan köyündeki toplantı

 

6 Ocak 1925"te Şeyh Said, Kürd ileri gelenleri ile Tekman"a bağlı olan Kırıkan köyünde bir toplantı düzenler. Yapılan ilk toplantıda Cami Öztürk isimli onun Şuşarlı yakın korumalarından biriside hazır bulunmaktadır. Merhum Cami Öztürk"ü o hayattayken görme olanağım oldu. Bizlere Şeyh Said hareketini ve kendisinin bu nedenle Hınıs"ta yattığı cezeevi yıllarını anlatırdı.

 

Onun bana anlattığına göre, Rahmetli Şeyh Said efendinin o ğün Kırıkan köyünde kullandığı cümle şudur: "Bizi Türklerle birlik kılan şeriat ve hilafetti, Türkler şeriatı yok sayıp hilafeti kaldırdıklarına göre artık bizi birbirimize bağlayan hiçbir bağ kalmamıştır. Dolayısıyla bizler Kürtlerin bağımsızlık hakkını yarın hiç bir kimse ile tartışma konusu yapmayacağız. İlahi adalet, uluslararası hukuk, vicdan ve insanlık onuru da bunu emreder. Şimdi bir Kürd Devleti kurulmalıdır,"" demiş. Ama Krıkan"daki toplantıda kurmak istediği devletin idari şekliyle ilgili kesin bir görüş belirtmemiş. Dolayısıyla rahmetli Şeyh Said"in dini konumuna ve rolüne takılıp hareketin ulusal yanını görmemek “ağaçtan ormanı görmemek” olur.

 

İstiklâl Mahkemelerine gelince.

 

1925 ayaklanmasının başlamasından birkaç gün sonra dönemin Başbakanı Fethi Bey (Okyar) siyasi baskılar sonucu istifa etmek zorunda kaldı. Onun yerine İsmet Paşa (İnönü) yeni bir hükümet kurdu. Meclis, hükümete olağanüstü yetkiler tanıyan Takriri Sükûn Kanunu'nu çıkardı. Ankara ve Diyarbakır'da İstiklâl Mahkemeleri kuruldu. Kimse şimdi bana İstiklâl Mahkemeleri adil yargıladı, adil karar verdi diyemez, çünkü Şeyh Said ve arkadaşlarını mahkûm eden mahkemeleri günümüzde yasal olarak değerlendirmek bile yanlıştır.  İstiklal mahkemeleri adil karar vermemişlerdir, adil yargılama yapılmamıştır. Bu realiteyi kimse artık inkâr etmemeli. Eğer adil bir yargılama olmuş olsaydı bu insanların cenazeleri en azından ailelerine teslim edilirdi.

 

Kıyan konusuna gelince

 

Kıyam Arapça bir kelimedir. Ayağa kalkma, ayakta durma * Bir işe girişme, kalkışma, teşebbüs etme * Ayaklanma, baş kaldırma, karşı gelme * İslâm inancına göre, ölümden sonra, yeniden dirilip ayağa kalkma * (namazda) Ayakta durma anlamına gelir. Şeyh Said hareketini “kıyam"" olarak niteleyen kardeşlerimiz bu tabiri kavram düzeyinde algıladıklarını belirtmekteler. Ben bu algılamaların farkındayım. Bence 1925 ayaklanmasında Kürdi ve İslami düşünceler belirleyici rol oynamıştır. Bu nedenle ben hareketi Kıyam olarak adlandırmayı doğru bulmadım.

 

Sonuç:
1925 Ayaklanması Musul-Kerkük sorunu nedeniyle çıkarılmamıştır.  Şeyh Said liderliğinde yapılan bu İsyan bir “irtica” hareketi olmadığı gibi, bölgede çıkarları zedelenen “toprak ağaları” tarafından da çıkarılmış değildir. Şeyh Said"in amacı
bir "Kürt Devleti" kurmaktı. Merhum dar bir gözlükle dünyaya bakmamıştır. Kürdistan"da, ağa, şeyh, aydın, seyda, köylü, esnaf ve daha dorusu bütün Kürtlerin birlikte hareket etmesini örgütleyebilmiştir. Kürdistan"ın yapı taşlarını bildiği için, Alevileri de, Yezidileri de, gayri muslimleri de kardeş görmüştür.  Dolayısyla ben 1925 Ayaklanmasını Kürt ulusal kurtuluş ve bağımsızlık mücadelesinde önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriyorum. Kanaatimce Kürtler açısından bu ayaklanma ulusal temeldeki uyanışın önemli bir başlangıcıdır.  

 

Video için link:

http://www.youtube.com/watch?v=nRR9X102K3c&feature=related

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
30 Yorum
Ümit Yazıcıoğlu Arşivi