Ümit Yazıcıoğlu

Ümit Yazıcıoğlu

Şeyh Said

Şeyh Said

Geride bıraktığımız yüzyılın ilk yarısında Kürtler açısından büyük dramatik gelişmeler yaşandı. Bugün Kürt halkının ulusal önderlerinden Şeyh Said ve 46 arkadaşının idam edilişlerinin 84. yıldönümünü

Merhum Şeyh Said. Kürt Tarihinde her konuda söz söyleme hakkı olan mutlak güç sahibi siyasi ve ruhani bir lider olarak belirlenmektedir.

Şeyh Said 1865 yılında Erzurum"un ilçesi Hınıs"a bağlı Kolhisar Köyü"nde dünyaya geldi. Babasının adı Şeyh Mahmut Fevzi"dir. Palu, Muş, Malazğirt'te medrese eğitimi gördükten sonra babasının Hınıs'a göç etmesiyle oraya yerleşmiştir.

Binbaşı Kasım"ın ihbarıyla 15 Nisan 1925 günü  Muş-Varto arasında Murat Nehri üzerinde bulunan Abdurrahman Paşa köprüsünde yakalanmışlardır.

Şeyh Sait ve arkadaşları hemen Diyarbakır"a getirilir Şark istiklal Mahkemesi denen mahkemede adil olmayan yargılamalar yapılır. 28 Haziran 1925 Pazar sabahı, mahkeme heyeti, kararını açıklamak üzere daha sahneye çıkmadan, Diyarbakır"ın Dağkapı meydanında çekiç, testere ve keser sesleri duyulmaya başlanmıştır. Merhum 48 arkadaşı ile beraber 28 Haziran 1925 günü sudan sebeplerle idam cezasına çarptırılır. Ve 46 kişi aynı gece bundan 84 yıl önce Diyarbakır'da infaz edilir.

İlmik boynuna geçirildikten sonra, Kürtçe söylediği son söz ise; "Şu anda fani hayata veda etmek üzereyim. Halkım için feda olduğuma pişman değilim. Yeter ki torunlarım düşmanlarıma karşı beni mahcup etmesinler."

Şu bir gerçek ki, 1925 Ayaklanması ulusal bir harekettir. Hadiseyi kendi şartları içerisinde değerlendirmek lazımdır. Bu ulusal Kürt hareketini, irticai bir hareket olarak lanse etmek yanlıştır.

Ancak isyan, milliyetçi Kürt cemiyetleri, aşiret reisleri ve şeyhler arasında isbirliginin mümkün oldugunu göstermiştir. Bu dönemin koşuları dikkate alındığında bile 1925 Kürt ayaklanmasını “Kıyam” olarak, değerlendirmek, doğru değildir, çünkü Şeyh Said müstakil bir Kürt devleti kurmak için savaşmıştır. Olayı siyasi olarak organize etmiş değildir. Organizeyi Azadi örgütü yürütmüştür.Bu Örgütün kadrosunu birkaç kişisel etki dışında, deneyimli askerler oluşturuyordu. Bu örgütün Kürt tarihinin bir dönemine damgasını vurdugu kesindir. Ancak resmi tarih, Azadî"yi hep atlamıştır. Dolayısıyla devletin resmi kaynaklarında ve resmi ideolojinin perspektifleriyle olaya bakan çevrelerin degerlendirmelerinde Azadî pek geçmez, çünkü Azadî"nin varlıgı ve kabulü, talimatlarla inşa edilen resmi ideolojinin yıkımı demektir.

Bu arda unutmamak gerekir ki Azadî kadroları o dönem, Bolşevikleri ikna etmek için, örgütün yapısı ve gücü hakkında kendilerine bilgi verirler ve bu bilgiler daha sonra iki yüzlü Bolşevikler vasıtasıyla Ankara Hükümetine ulaştırılır. Dolayısıyla gelişmelerden Hükümet haberdar olur, Şeyh Said'i takibe alır ve Piran provakasyonunu gerçekleşir.

“1925 Ayaklanmasının, Şeyh Sait Hareketi olarak anılması, ayaklanmanın örgütlü bir faaliyet olduğu realitesini göz ardı etmek olur. Aksi halde kapsamlı ve doğru bir tahlil yapılamaz. Bu direniş, Kürdistan"ın ulusal bağımsızlığını amaçlayan örgutlü bir harekettir.”

Videolar için link:

1)    http://www.youtube.com/watch?v=0uPa6stZp_Q&NR=1

2)   http://www.youtube.com/watch?v=WaWCpMQrxO0&feature=related

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
26 Yorum
Ümit Yazıcıoğlu Arşivi