Fikret Yaşar

Fikret Yaşar

Kürt Tarihi (7)

Kürt Tarihi (7)

(Kassi- Kassiler- Kardunya - Kardular)

Dicle Irmağının doğu yakasındaki dağlık bölge Kassiler/Karduların ülkesiydi.

Asya ve Avrupalı  kavimler kaba taş devrini yaşarken Somer’ler Mezopotamya’da, Hititler Anadolu’da, Elamlar Susta teknik ve sanatta boy ölçüşüyorlardı.

Aynı dönemde Zagros’lardan Mezopotamya düzlüklerine inen Kassi’ler de Mezopotamya uygarlığına hız kazandıran uygarlıklardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır.

Tori’ye göre Kassi adı, tanrı Kassu’nun adından gelmektedir.

Tevrata göre Elam, Horri, Goti ve Kassiler akraba kavimlerdir. (Hesekiel 38, Jeremia 51)

Yunanlı tarihçilere göre de, M.Ö.334 yılında Mezopotamya’ya giren İskender Zagros’lara çekilen Kardu aşiretlerinin saldırıları karşısında şaşkına döner her girdiği yerde büyük kayıplar verir.

Romalı General Antifanos da doğuya yaptığı bir seferde Kassi’lerin ülkesinden geçmek ister, ancak büyük kayıplar verdikten sonra geri çekilmek zorunda kalır.

Bu yazı dizisinde Kürt tarihi ile ilgili bilgi kaynaklarını açıkladığım halde inkârcılar naylon resmi tarihlerini dikkate alarak inkârda ısrar etmektedirler. Ancak buna karşılık konuyu araştırıp gerçekleri araştıranlar da az değildir.

Bu arada dikkatimi çeken iki yorumu sizlerle paylaşmak istiyorum:

1-Yanlı devlet tarihi  // tarihçi

“… Çalışmalarınız gerçekten çok güzel... Kürt tarihi devlet sistemiyle her ne kadar üstü kapatılmış olsa da o kadar geniş bir uygarlık ki kaybettiremiyorlar, muhakkak bir yerde patlak veriyor... Kendim Avşar Türklerindenim, Fen Edebiyat fakültesi 4. sınıf tarih öğrencisiyim ve Türk tarihi hep teoride kalıyor, bir kaç devlet dışında ve sanki Anadolu ilk yerleşmelerden günümüze kadar sadece Türk devletleri hüküm sürmüş olarak görüyoruz. Biz Med ya da Pers İmparatorluklarını sadece iki kelimeyle gördük, o da yanına “sapık toplumlar” yazdık... Devletin bilimsel fakültelerinde tarihle böyle oynanılıyor ve toplumlar hakkında sırf leke olsun diye uydurmaca laflar öğrencilerin beyinlerine kazınıyor.”

2- // Mehemed-é Paloyé – (Horri-Mittaniler)  
“…Palu'da bir mıntıka ve köyün ismi de Hor dur.  
Hur değil ama Hor yakındır. Kısaca Horiyan deriz.  
Aşmışat harabelerinde o zamandan kalma olduğu ve hatta başkent olduğu üzerinde iddia var.  
Ama en önemlisi Keban barajının gölü yükselirken qoçqala (Koç kale) de  
bir takım tabletlerin bulunduğu, ama Türk arkeologların bugünkü kurmanciye birebir benzemesi nedeniyle kırdığı şeklinde bir söylenti dolaşıyordu. Fakat Hollandalı arkeolog 2-3 tanesini gizlemeyi başarmış deniliyordu. Derken internetten bunlar hakkında Hollanda’da bir müzede olduğunu da okumuştum...”

Görüldüğü  gibi Turancı sistem ve uşağı naylon akademisyenler ....ettiği Kürt yurduna ait tüm gerçekleri Kürtlerden saklamak için her türlü muameleyi mubah görmektedirler.  Ancak yok edilmeye çalışılan Kürt yurdu ve kimliği, yabancı kaynaklardan elde ettiğimiz tarihi bilgilerle her gün biraz daha gün yüzüne çıkmaktadır.

Sadede dönelim: Zagros’lardan Mezopotamya düzlüklerine inen Kassi’lerin cengâver, sanatçı ve mert oldukları ve bunların Kassu, Kaşşu, Kassi,  Kardu, Kardunya gibi isimlerle tanındıkları Asur tabletleri ve Mısır El-Amerna arşivlerinde görülmüştür. Kendilerinin bıraktığı belgeleri inceleyen tarihçilerden Hilprecht, İnckler, Hall ve E.Meyer, Kassi’leri Hitit, Mittani, Elam, Somer ve Med’lerle aynı soydan gelen Aryan’lar olduğunu belirtmektedirler.

Mezopotamya’da ilk görüldükleri dönem Hamurabi’nin oğlu Şansulina zamanına rastlar. Babil halkının yapmak istemediği askerlik, inşaat ve tarım gibi ağır işlerin dağlı Kassi’ler tarafından yapıldığını tarihi belgelerden öğreniyoruz.

 Goti’lerin yenilgiye uğrayarak zagros’larda küçük krallıklar kurduklarını bir önceki bölümde yazmıştım. Bu küçük krallıklardan biri de Kassi’ler olarak tarih sahnesinde yer alır. Zagros’ların doğu yakasında Kırmanşah yolu üzerindeki HOLVAN’DA krallık kuran Kassi’ler zamanla güçlenir ve çevresiyle egemenlik savaşlarına girişirler. Zagros’lardaki aşiretler arasında birliği gerçekleştiren Kassi –Kardu’lar Mezopotamya düzlüklerine inmek için diğer Goti aşiretlerinden de yardım alarak Babil’e saldırırlar, ancak ilk saldırılarında yenilgiye uğrayıp geri çekilirler. 

Aynı dönemde Hitit kralı I.Morşil Horri ülkesini Kuzeybatıdan güneye doğru işgale ederek önce Halepo şehrini almış ve daha sonra Babil’e yönelmişti. Hitit saldırısı karşısında korkuya kapılan Babil halkının büyük bir kesimi çocuklarını ve mallarını alarak daha önce geldikleri Arap çöllerine, Bahreyn’e doğru kaçarlar. Bu sırada Babil’de işçi ve asker olarak çalışan Kassi’ler Hitit’lere karşı savunmaya girişirler. İşgal ve savunma sürecinde dağlı aşiretlere ve HOLVAN’DA bulunan Kassi krallığına haber gönderen Kassi’ler Hitit’lere karşı büyük bir direniş sergiler ve gelen yardım sonrasında da Hitit saldırısını püskürterek Babil’e sahip olurlar.

Babil’in Kassi’lerin eline geçmesiyle I. Kassi /Kardunya dönemi I. Kassilyas ile başlar ve dört yüz yıl sürer. Bu dönemde “Kardu, Karduk, Kardunyaş, Kardunya” adlarının hem coğrafik mekâna, hem de etnik ve idareci sınıfa verildiği, Mezopotamya adının da Kardunya, hâkim sınıfın ise Kardunyaş olarak belgelerde geçtiği görülmektedir.

 Akadça yazılı belgelerde de bu dönem, “dünyanın dört bölgesinin Kassi-Kardu egemenliğinde olduğu zaman” diye açıklanmaktadır.

Kassi’lerin Hitit’leri Mezopotamya’dan püskürtmesi sonucu Kuzeyde bulunan Horri-Mittani’ler de ikinci defa toparlanır ve egemenliklerini yeniden kurarlar.

Bu dönemde zor durumda kalan Asur’lular Horri-Mittani saldırılarından kurtulmak için Kassi’lerden yardım istese de tahtta bulunan Kassi kıralı “ I. Kuri-Kal-Zu” (Kürtçe, büyük Zu’nun oğlu anlamındadır) Asur’ların yardım taleplerini geri çevirmiş ve bir başka Ari boyu olan Mittani’lerin Asur’lulara saldırmalarına karşı sessiz kalmıştır.

Kardunya (Kassi) en parlak dönemini 1.2.3. “Kuri-Kal Zu” dönemlerinde yaşamıştır. Kuri-Kal-Zu etimolojik anlamda Ari özellik taşımaktadır. Kuri=oğlu, Kal= Büyük-İhtiyar-Bilge, Zu=çabuk, hızlı, acele, tez anlamlarını taşır ve Kürtçe’dir. Tespit edilen 49 Kassi kral isimleri arasında başka dilde olanına rastlanmamıştır. Bu isimler Somer, Elam, Horri, Hitit, Mittani, Goti ve Kassi gibi Ari dilini konuşan Aryan’lara aitir.

Mısır ile iyi geçinmeye çalışan Kassi’lerin evlilik yoluyla Firavunlarla akraba oldukları, adına 18 metrelik piramit yapılan III. Ramses’in annesi Kraliçe Tiye Meressi’nin aslında bir Kardu prensesi olduğu Mısır El-Amerna arşivindeki tabletlerde belirtilmektedir. İncelenen diğer belgelerde Kassi’lerin Somerce ve diğer Arî boylarının kullandığı Arîce dilini kullanarak çöl halklarına (Samilere) dillerini empoze ettikleri, bugün bile Arapça’da kullanılan bazı sözcüklerin Ari kökenli olduğu ortaya çıkmıştır.

Babil-Sami hâkimiyetiyle Mezopotamya’da sönükleşen sanat ve bilim Kassi’lerle yeniden canlılık kazanmıştır.

Babil belgelerinde Kassi’lerin işçi, asker, memur, at bakıcısı, usta personel (sanatçı), din ve bilim adamı gibi değişik meslekler içinde Babil’de çalıştıkları yazılmaktadır. Bu durum Kassi’lerin Babil’de yerleşik ve sosyo-ekonomik alanda etkin olduklarının kanıtıdır. Bu yüzden, Kassi’ler Babil’i ele geçirdikten sonra güncel yaşamlarında rol aldıkları mevcut uygarlığa iktidarları ile hız kazandırmış ve 700 yıla yakın bir uygarlık kurmuşlardır. Bu süreç içinde yeni tür evcil hayvanların ehlileştirilmesi, taşın yanı sıra kerpicin samanla yoğrularak dayanaklık kazandırılması, petrol ve ziftin bulunup ticari meta olarak Mısırlılara satılması Kassi uygarlığına denk düşmektedir. Samiler döneminde sönmeye yüz tutan heykeltıraşlık ve gerileyen astronomi bilimi Kassi’ler döneminde yeniden gelişme göstererek Kardunya’yı zamanın en ileri ülkesi haline getirir.

 Zamanın üstün refah ve zenginliği sayesinde Kassi kralları zevk -sefa ve av partilerine teslim olunca yönetim zayıflar. Kasi’’lerin zayıflaması kendilerine bağlı Asur, Elam ve diğer krallıkları harekete geçirir. Güney doğudaki Elam krallığı Kassi’nin merkezi üssüne yani Babil’e saldırarak bölgeyi işgal eder. Kardunya’nın başkenti bu işgal ile Elam’ın eline geçer. Horri-Mittani işgalinden kurtulan Asur’lular da Kuzey Kassi kentlerine saldırır. İçerdeki siyasi kavgalardan zayıflayıp aşiretler arası birliği yitiren Kassi’ler dış saldırılara karşı direnemez ve yenilerek geldikleri Zagros Dağlarına geri çekilmek zorunda kalırlar.

Asur kralı Şanaşerib Zagros’lara yaptığı bir seferde yüksek kesimlerde yaşayan savaşçı Kardu’lar için, “Dağların ejderhaları” diye bahsetmektedir.

Yunanlı bilim adamı Strabon Cudi’yi Karduk dağı,  Botanı da  Kardunya olarak belirtmiştir.

Minorski ise Kardunya’dan bahsederken, Çölemerik ve Cezireyi içine alan Toros-Kafkas-Zagros bölgesini işaret etmektedir.

Bu bölge, Ermeni belgelerinde Karduh, Arap’larda ise BaKarda - Karda diye geçmektedir.

Kardu ve Kardunya, Ari kassi’ler döneminde Kord - Kordestan karşılığında kullanılmıştır. Bugünkü İran’da telaffuz edildiği gibi…

İktidarları döneminde Mezopotamya düzlüklerini yurt edinen ve her yenilgi sonrasında Zagros’lara sığınan Ari’lerin, Güney Kafkas, Toros ve Zagros dağlık alanlarının sahipleri oldukları tarihçiler tarafından kabul görmektedir.

Binlerce yıldır bu dağlarda ve düzlük alanlarında yaşayan Aryan boylarının, zaman zaman iktidarı kaybederek Zagros’lara geri çekildikleri, ancak güç kazandıktan sonra vatanlarını işgalden kurtardıklarını tarih sayfaları bize göstermektedir.

Tarih tekerrürden ibarettir!

Bu topraklar çok devlet gördü, bundan sonra da çok görecektir.

İbni Haldun derki:” Her şeyin bir ömrü vardır, gerek canlı, gerek cansız, hatta devletlerin ve dinlerin bile bir ömrü vardır. Doğar, büyür, gelişir, hastalanır ve ölürler.”

Ne diyelim, herkes sırasını beklesin!

“Bılané em kafır bın, heyani devrana me bét…

Rum u Ereb u Ecem(Tırk)  temami,

Hemiyan jı mera dıkır xulami,

Tekmil dıkır me din u devlet,

Tehsil dıkır me ılm u hıkmet…”( E.Xani )

(Devamı var...)

KAYNAKÇA:
* Büyük Boylar- W.TORI
*Kürdistan Tarihi- E.XEMGIN
*Arya Uyg. Kürtlere- S.M.TOLI
*
http://www.agireserhildan.net/ehmed-xan-siirleri-t4934.html

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
20 Yorum
Fikret Yaşar Arşivi