Fikret Yaşar

Fikret Yaşar

Kürdlerin kullandığı alfabeler 2

Kürdlerin kullandığı alfabeler 2

5- Bin u Şad ve Massi Suarati Alfabesi:

Bin u Şad ve Masi Surati'nin hükümdarlık statüsüne sahip iki Kürd aşireti olduğunu Keldani asıllı bilgin İbni Wehşiye'den öğreniyoruz.
 
İbn Wehşiye (m.s.9.y.y.) antik dönemde kullanılan alfabelere dair kaleme aldığı “Şewqul-Müsteham Fi Marifetul Rumuzul-Eqlam” adlı eserinde  antik dönem Kurdlerinin Bin-u-şad soyundan geldiklerini, bilim, felsefe, sihir-büyü ve teknik konularda Keldanilerle rekabet halinde, ama tarım  ve botanik dallarından öncülük yaptıklarını, Hz. Adem'e nisbet edilen Tarım ve diğer kadim kitaplara da sahip olduklarını yazar. 

gg.20130731165755.jpg

Keldanice, Arapça ve Kürdçeyi çok iyi bilen İ. Wehşiye, Kürdlerin kullandığı alfabeyi şu şekilde açıklar: “Alfabe çokeski olup 37 harften oluşmaktadır, 30 harfin Arapça karşılığı olmasına rağmen son 7 harfin karşılıkları bulunmamaktadır. Bu sembollere (harf) denk gelen sesler kendilerine özgüdür, bu yüzden de Arap alfabesinde karşılıkları yoktur. Harf/sembollerin sıralamasında Suryani ve Arap alfabelerinde kullanılan “EBCED” sistemi bulunmaktadır. Geriye kalan 7 harfin telafuz ve benzerlerine başka herhangi bir dil ve alfabede rastlamadığını ve bu alfabedeki sesler ve stilin kendine özgü olduğunu belirtmektedir.” 

İ.Wehşiye daha sonra Kürt alfabesiyle yazılmış eserlerin varlığından hatta bir defasında 30'a yakın Kürtçe kitap gördüğünden şöyle bahseder: “Ben Bağdat'tayken bir lahit içerisinde bu alfabeyle yazılmış 30'a yakın kitap gördüm. Şam'da bu alfabeyle yazılmış iki tane kitabım vardı. Biri üzüm bağları ve hurma ağaçlarının dikimi, diğeri ise su kaynaklarının tespiti, kaynakları bulma ve yüzeye çıkarma yöntemleri ile ilgiliydi. Ben bu kitapları Kürt dilinden Arap diline tercüme ettim. Bunu yapmamdaki amacım insanların bu eserlerden yararlanmalarını sağlamaktı.”

Yukarıda kullandığı “alfabe çok eski…” ifadesi İ.Wehşiyenin zamanına göre onlarca asır geriye gider. Zira Yunan ve Mısır’ın Hiyeroglif alfabesiyle araştırmacı arasında 1500 yıldan daha fazla süre bulunmaktadır. Buna rağmen, onlar için eski alfabe ifadesini kullanmamaktadır. Ona göre “eski” ifadesi binlerce yıl demektir. Bu demek oluyor ki söz konusu Kürd alfabesi Firavun ve Yunanlılardan çok öncesine aittir.
Bir başka Arap araştırmacısı Muhammed Hamdullah, İ.Wehşiye döneminde yaşamış olan Kürd asıllı Ebu Hanife ed-Dinewerî’nin “Kitab el-Nebat” adlı eserini incelerken, kitaptaki bitki isimlerinin Arapça ve Farsça olmayan başka bir dilde yazıldığını fark eder. Bu sözcüklerin önce Grekçe olduğunu, ancak araştırmalarını derinleştirdikten sonra bu isimlerin Grekçe değil, Dineweri'nin mensubu olduğu Goraniceye (Kürdçe) ait olduğunu belirtir. Arap botaniğinin babası sayılan  Kürd asıllı Dinewerî'nin botanik çalışmalarının  yanısıra Kitabı'n-Nahl vel-Asel (bal ve bal arısı) ve “ Ensab el- Ekrad” (Kürdlerin soyu) isimli eserlerinin olduğu da bilinmektedir.

Kısacası, Bin u Şad ve Masi Surati alfabesiyle yazılan eserler Kürdlerin erken tarihte bilimsel eserler ortaya koyduğunu göstermektedir.  Abbasiler döneminde başlayan tercüme faaliyetleri sırasında İ.Wehşiye’nin Kürdçeden Arapçaya tercüme ettiği eserler sayesinde Kürt edebiyatı ve bilimsel çalışmalarının kökeninin çok eskilere dayandığını öğrenmiş oluyoruz. (Eserlerin nüshaları Paris Bibliotheque Nationale ile Tahran Sipehsalar Kütüphaneleride bulunmaktadır.

Kürdlerin daha sonra kullandığı alfabeler sırasıyla şunlardır:
 
6-ézidi alfabesi: 31 harften oluşmaktadır. Bu alfabeyle “mıshefa Reş” ve “ cilve” adlı eserler yazılmış olup, halen Kürd ézidiler tarafından kullanılmaktadır.
 
7-Arap Alfabesi: Kürdler İslamiyeti kabul ettikten sonra bu alfabeyle tanışmışlardır. Dini kendilerine araçsallaştıran Araplar Kürdlere ait eski eserleri küfür içeriyor düşüncesiyle fetih sürecinde yok etmiş ve alfabelerini dayatarak asimile etmişlerdir. Kürdler pek çok edebi eser ve bilimsel çalışmalarını bu  alfabe ve dili kullanarak üretmek zorunda kalmışlardır.
 
8-Kril Alfabesi: Bu alfabe Kurdistana sor Devleti ve doğu bloku coğrafyasındaki Kürdler tarafından kullanılmış/maktadır.
 
9-Latin Alfabesi: Kullandığımız alfabedir.

Tarihçiler medeniyetin kaynağının Mezopotamya olduğunu ileri sürerler, tıp, matematik, astronomi ve ilk icatların bu coğrafyada yapılmış olması araştırmacıları bu sonuca götrmüştür. Medeniyetin doğduğu ve  boy verdiği bu coğrafya aynı zamanda savaşlara, talan ve işgallere de maruz kalmış ve ne üzücüdür ki dışarıdan gelen barbar kavimler bu coğrafyanın halklarını mağdur ederek uygarlığa darbe vurmuşlardır.
 
Bu coğrafyanın asıl yerlisi olan Keldani, Suryani, Asuri ve Kurdlerin  dilleri, kültürleri ve tabii ki alfabeleri uygulanan zulüm, baskı ve soykırımlarla yok edilmeye çalışılmıştır. Kim bilir, yok edilmeye çalışılan bu halklar işgal ve talana maruz kalmasalardı –belki- bugün dünyanın çehresi daha farklı olurdu.

Makaleyi bitirmeden dil, kültür ve iletişim birliği konusunda Babil tarihinden bir efsaneyi sizlerle paylaşmak istiyorum.  
 
Dünyanın yedi harikasından biri olan ünlü Babil Kulesini bilirsiniz.
El Tabani “peygamberler ve krallar tarihi” adlı eserinde Kral Nemrud’un Tanrı Marduk adına bir kule yaptığını, ancak hava şartları kule yapımını zorlayınca Bulutlar Tanrısı’na kızarak göğe doğru ok atarak tanrıyla savaştığını anlatır.
Nemrud’a kızan Bulutlar Tanrısı, kızgınlığını göstermek için kule yapımında çalışan işçilerin dillerini unutturup, her birinin anlaşılmaz sesler/dillerle konuşmalarını sağlar. Birbirini anlamayan işçiler anlaşmazlığa düşerler, keşmekeş yaşanır ve kule inşatı yarıda durur...

Kıssadan hisse;
Bilindiği üzere dil hayatın olmazsa olmazıdır.
Alfabe, dilin sembollerle ifadesi, ya da yazıya dökülmüş halidir.
Kültür yüklü semboller aynı zamanda kültür taşır, bireyleri topluluk üyesi haline getirir, yığın halindeki kalabalıkları kurumsal yapılara dönüştürür,  “ulus” ve “ devlet” inşasına katkı sunar.
İşgalcilerin emanet coğrafyada kendi dil ve kültür öğelerini bize dayatmalarının sebeb-i hikmeti de bu olsa gerek.
Devlet olmak, ya da olmamak..!
(devam edecek)
 
Fikret YAŞAR

Kaynak:
- İbn Wahşiyye- Şewqul-Müsteham Fi Marifeti Rumuzul-Aqlam.
-Ebu Hanife ed-Dinewerî- Bal ve Bal Arısı. (Ümit Demirhan-Hivda iletişim-2008) 
-El Tabani - Peygamberler ve Krallar Tarihi.
-Kürt Tarihi Dergisi- 5. Sayı

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
23 Yorum
Fikret Yaşar Arşivi