Fikret Yaşar

Fikret Yaşar

Kurdistan Tarihi – Kurd Fedlavi Devleti

Kurdistan Tarihi – Kurd Fedlavi Devleti

Abbasi saltanatının zayıfladığı 1000’li yıllarda Arap zulmüne karşı direnişe geçen Kurd aşiretleri güçlü Mirler komutasında bölgede devletler kurmaya başlamıştı.

Aynı zamanda Farslar ve bölgeye paralı askerlik yapmak için Orta Asya’dan gelen Türkmenler de yer yer egemenlik kurmuş ve bu yüzden de Arap egemenliği halife şahsında sembolik hale gelmişti.

Sembolik olarak halifeye bağlı olan Kurd Devletleri içinde en büyüğü  “Kurd Zengi Devleti ile Kurd Fedlavi Devlet” idi…

Arap egemenliğinin zayıflamasıyla beraber bölgede “Atabeg” adı verilen ve şehzadeleri yetiştiren devlet adamları kısa sürede güçlenmiş ve egemenlik alanlarını bağımsız yönetimlere çevirmişlerdi.

Kurd Fedlavi Devleti de bu atabegler döneminde şimdiki güney batı İran’da ortaya çıkmıştı.

1100’lü yıllarda bu bölgede egemen olan Fars Salxuran Atabegi Kurdıstan bölgesi ve Kurdler’le iyi ilişkiler içindeydi. Hizmetlerinden yararlandığı başarılı Kurdleri kendi himayesine alıp kurduğu devlet yönetim kademelerine atıyordu. Bu dönemde önemli bir devlet adamı olan Muhemmed kuré Eli-yé kuré Hesen aynı zamanda Kurd Fedlavi aşiretinin de lideriydi.

Fedlavi aşireti 1107 yılında Ebul Hesené Fedlavi liderliğinde  Kurdıstan’ın Çiya yé Sımaké mıntıkasından Loristan’a göç etmişlerdi.  

Cesaret ve atılganlığıyla Fars Salxuran hükümdarının dikkatini çeken Muhemmed kuré Eli-yé kuré Hesen devlet kademesinde önemli bir mertebeye yükselmiş ve aşiretine güç kazandırmıştı. Muhemmed, uzun süre bulunduğu görevi yürüterek ailesi ve aşiretini güçlendirmişti. Ölünce oğlu Ebu Tahir babasının konumundan faydalanarak  Atabeg Sungur’un hizmetine girdi. Babasından daha cesur ve yetenekli olduğunu gösteren Ebu Tahir Fedlavi, yönetimde olduğu gibi askeri konularda da başarı göstererek ordu komutanlığına kadar yükseldi.   

Fars Atabegi Sungur, Ebu Tahir Fedlavi sayesinde geliştirdiği güç ve  başarılarına güvenerek  onu hasımlarının üstüne gönderdi. Giriştiği tüm savaşları kazanan Ebu Tahir Fedlavi, Atabeg Sungur tarafından ödüllendirilerek kendisine “  Atabeg-é Çiyayi “ (dağ atabeyi)  unvanı  verildi.  Dağ Atabeyi unvanını alan Ebu Tahir Fedlavi,  orduyu daha da büyüterek sorunlu olan Loristan bölgesine sefer düzenledi. Uzun süren savaşların yanı sıra kısmen de sulh yoluyla Loristan bölgesini kontrol altına aldı. Başarılarıyla bölgede saygı kazanan ve ün salan Ebu Tahir, sahip olduğu güce dayanarak Fars Atabegi Sungur’un hizmetinden çıktığını, kendisinin de ATABEG olduğunu ilan etti .

Atabeglikten sonra bağımsızlığını da ilan eden Ebu Tahir, Şehré Kurde (Kurd Şehri)’ ne yerleşerek  “Kurd Fedlavi Devletini”  kurdu (1156).

Devletin kurucusu olan Ebu Tahir, 25 yıl hükümdarlık yaptıktan sonra oğlu Hezar Hesp’i veliaht seçerek yönetimden ayrıldı. Kardeşlerinin de onayını alan Hezar Hesp, Şiraz ve Hemedan arasında hüküm süren devletin başına geçerek “Melik” unvanı aldı. 

Türk tarih kaynaklarında “bin atlı”  adıyla anılan “ HEZAR HESP”, kısa bir süre içinde Lor Kurdıstan’ına sahip oldu.

Bu zenginlik üstüne uzak bölgelerdeki Kurdler ülkeye akın ederek yerleşmeye başladılar. Gelen göçebe kabilelerin katılımı ile devlet daha da güçlenmişti. Devlete katılan yeni Kurd kabileleriyle ordusunu büyüten Hezar Hesp, komşu Şolistan Kurd Eyaleti ve diğer küçük beylikler üstüne fetih seferleri düzenleyerek Hazar Denizinden Basra körfezine kadar tüm bölgeyi topraklarına kattı.

İyi bir yönetici olduğu gibi bilgeliğiyle de hareket eden Hezar Hesp, ülkesini ve çalışanlarını devamlı denetler ve halkın yaşamıyla yakından ilgilenirdi. Nerede boş bir yer görse oraya insanları yerleştirip gelişmelerini sağlardı. Böylece yeni yerleşim yerleri oluşturduğu gibi, üretim ve adalette de ülkesinde yaşayanlar arasında farklılık gözetmeden davranmış, adil davranışları ve bilgeliğiyle halifenin dikkatini çekerek  ülkesinin halife tarafından tanınıp onaylanmasını sağlamıştı.

Bu dönemde Arap-din egemenliği halife şahsında sembolik olarak devam ettiği için, bölgede egemenlik kuranlar halifeden onay alarak meşruiyet kazanmaya çalışıyorlardı…

Hezar Hesp’in 1248 yılında ölümünden sonra yerine oğlu Tekle-yé Hezar Hesp geçti.

Teklenin başa geçmesiyle sarayda baş gösteren huzursuzluğu fırsat bilen Fars ve Türkmen Atabegler hareketlenerek devleti ele geçirmek istediler. Durumdan pay çıkarmak isteyen Bağdat Halifesi de  Teklenin cephede olduğu bir zamanda Xuzistan’dan destek alarak Şehré Kurd üzerine yürümüş ve  Tekle’nin kardeşini esir alarak Lahuç Kalesine götürmüştü. Fars ve Türkmenleri yenilgiye uğrattıktan sonra geri gelen Tekle, Halifeye de boyun eğdirerek kardeşini kurtardı.

Tekle-yé Hezar Hesp, siyasi yeteneği ve savaşçı gücüyle saraydaki muhaliflerini bertaraf ettiği gibi, dışardan gelen saldırıları da püskürterek devleti korumuş ve egemenliğini tüm bölgeye kabul ettirmişti.

Bir süre sorunsuz devlet yöneten Tekle, Moğol ordularının bö1geye saldırıları ile savunma durumuna geçti. Moğol ordularının komşu devletleri ele geçirmesi üstüne  egemenliğini korumak için,  politik bir manevrayla Hülagu Xan’a(Cengiz Xan’ın torunu) bağlılığını gösterdi. Ancak Bağdat’ın yakılıp yıkılması ve Halifenin öldürülmesi Tekle’yi rahatsız etmişti. Hulagü’den izin almadan Loristana dönen Tekle,  ittifakı bozduğu gerekçesiyle Moğolların hışmına uğradı.

Bunun üstüne harekete geçen Moğol / İlhanlı ordusu Fedlaviler karşısında beklemediği bir direnişle karşılaştı. Tekle’nin savaşla yakalanamayacağı anlayan Hülagu, hile yoluna başvurarak yüzüğünü Tekleye gönderip kendisini affettiğini bildirdi. Hülagu’nun yüzüğüne kanan Tekle bulunduğu kaleden çıkınca tutuklanarak Tebriz’e götürüldü. Burada Hülagu Xan tarafından sorgulanarak idam edildi. İdam edildikten sonra Hülagu’nun fermanıyla kardeşi  Şemseddin Fedlavi Hükümdar koltuğuna oturtuldu.

Şemseddin’in hükümdarlığı kısa sürdü. 15 yıl devleti yönettikten sonra yerine oğlu Yusuf Şah geçti. Hülagu’nun oğlu Abaka Xan ile ilişkisini geliştiren Yusuf Şah  Xuzistan, Kuhilveyh, Firuzan ve Cerbekan şehirlerini hakimiyetine aldı.

Yusuf Şah’ın ölmesinden  sonra oğlu Efrasiyab  babasının yerine geçti.

Efrasiyab Moğollara özenerek zulüm yapmaya başladı. Efrasiyab’ın zulmü akrabaları dahil kabilelerin ve insanların ülkeden kaçmasına sebep oldu. Bunun üstüne gidenleri geri getirmek için girişimlerde bulundu. Bu sırada Moğol / İlhanlı sultanı Ergun’un ölmesini de fırsat bilen Efrasiyab, harekete geçerek kaybedilen kaleleri geri aldı. Adına hutbe okutup bağımsızlığını ilan ettikten sonra gözünü Moğolların Merkezi Tebriz’e çevirdi.

Tebriz’i almak için yeğeni Celaleddin yönetimindeki orduyu Kererud  Kalesinin üstüne gönderen Efrasiyab, ilk savaşı kazanmıştı, ancak  yağma ve zafer kutlamalarıyla   sarhoş olan Fedlavi ordusu, toparlanıp geri gelen Moğollar karşısında büyük bir yenilgiye uğradı.

Fedlaviler’in Kererud kalesine saldırısını isyan olarak niteleyen Keyuta Xan, büyük bir ordu  ile Şehri Kurd üstüne yürüdü. Moğol idaresindeki orduda  10.000 kişilik Kurdler’den oluşan bir süvari birliği vardı.Yapılan savaşta Efrasiyab yenildi, Keyuta Han kedisiyle ittifak halindeki diğer Kurdler’in ricası üstüne Efrasiyab’ın canını bağışlayarak Loristan’ın Kerman bölgesine vali olarak atadı.

Efrasiyab Loristan’a dönünce yenilginin sorumlularını cezalandırdı. Cezalandırılanların arasında amca oğulları da vardı.

Efrasiyab’ın zalim tavrı ve Moğol-İlhanlı egemenliğine karşı sorun yaratması Garzan Han’ı kızdırdı ve bu yüzden de Efrasiyab tutuklanarak boynuna halat geçirilip öldürüldü.

Efrasiyab’ın yerine Nusreddin Melik Ehmed geçti.

Yeni hükümdar yenileme çalışmalarıyla Loristan’ı tekrar ayağa kaldırarak ülkeyi eski konumuna getirdi.

Adalet ve bilgeliğiyle 36 yıl ülkeyi yöneten Melik Ehmed ölünce yerine oğlu II.Yusuf Şah geçti.

II.Yusuf Şah, 6 yıl ülkeyi yönettikten sonra yerine oğlu Muzaffer  II.Efrasiyab geçti.

Muzaffer II.Efrasiyab ülkesini huzur ve adaletle yöneterek Moğol-İlhanlıların bölgeden silinmesini sağladı.  Ölümü üzerine  Kardeşi Péşeng Fedlavi tahta geçti.

Péşeng ile beraber Fedlaviler gerilemeye başladı. 

Ondan sonra Melik Pir Ehmed tahta geçti. Pir Ehmed  tahta henüz oturmuşken doğudan Timur orduları Loristan’a girdi.  

Fedlavi Devleti, Timur’un saldırısıyla  doğuda kalan topraklarını kaybetti.

Bundan sonraki süreçte başa geçen Mir Xıyaseddin amcansının oğlu Şah Hüseyin’i taht kavgasında öldürüp yerine geçti. Sarayda başlayan taht kavgası ve yönetim boşluğunu fırsat bilen Timur’un torunu Mirza-yé İbrahim ordusuyla gelerek başkenti ele geçirerek 268 yıllık Kurd Fedlavi Devletine son verdi.(1424).

(devam edecek)

Kaynak:
*E.Xemgin-Kurdistan Tarihi
*Khusrew – Kurd Devletleri

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
18 Yorum
Fikret Yaşar Arşivi