Fikret Yaşar

Fikret Yaşar

Kurdistan Tarihi (20) - Qarini İsyanı ve sonrası

Kurdistan Tarihi (20) - Qarini İsyanı ve sonrası

Babek isyanı bastırıldıktan sonra mağlubiyet ve intikam duygusu taşıyan Kurdler  Kurdistan’ın her tarafında Araplara karşı yeni başkaldırılar örgütlemeye çalışmışlardı.

Bu süreçte, Arap  istilasının gerçek sebebinin İslam dinine hizmetten çok saltanat ve iktidar olduğu ve bu yüzden de Eba Müslim ve sülalesinin katledildiği  her tarafta konuşulmaktaydı. Sürdürülen Arap karşıtı propaganda  sadece Kurdler’i değil, Farsları bile isyan zeminine çekmeyi başarmıştı.  Çünkü her isyan sonrasında Arap sömürgeciliğine karşı direnen Farslar da katliam ve soygunlardan yıkıma uğramış ve intikam duygusuyla Kurd isyanlarından medet umar hale gelmişlerdi.

Arap karşıtı olan halkların istila karşısında iki seçeneği kalmıştı, ya özgürlük ya da ölüm !…

Babek sonrasında yaşanan umutsuzluk yeni bir umuda dönüşmek üzereydi …

Zulüm altında ölmekten başka seçeneği olmayan insanların kabaran öfkesini  umuda dönüştürecek bir Eba Müslim veya Babek gibi lider yoktu, ama bu öfkeyi isyana dönüştürecek özgürlük ruhu yavaş yavaş ortaya çıkmaktaydı.

Taberistan’ın güçlü aşiretlerinden Kurd Qarini ailesi Arap zulmüne karşı kabaran isyan isteğine uyarak kendi bölgesine yerleşen Araplara karşı harekete geçmişti(830).

Qarini ailesi  özellikle  İslam dışı kesimlerden büyük bir destek almıştı. Bu destek ile dağlık bölgelerdeki Arap askeri birlikleri etkisiz hale getirilerek hakimiyet sağlandı. Bu başarı Kurdistan’daki diğer halkları da Qarini ailesine yaklaştırarak isyanın büyümesini sağlamış ve Fars ve Ermenilerin de  katılımıyla Arap karşıtı cephe  giderek güçlenmişti. Ancak Qarini ailesinin ortaya çıkan çok uluslu gücü yönetememesi, emir komuta zincirinde kopmalara sebep olmuştu.

Qarini ailesinden Beko*, çıkan anlaşmazlık üstüne haksızlığa uğradığını ileri sürerek birlikten ayrıldı, makam ve mevkide gözü olan Beko birlikten ayrıldıktan hemen sonra Abbasi halifesine sığındı. Pişmanlığını ve fırsat verilirse eğer, hizmete hazır olduğunu  dile getiren Beko, Halife Mutasım  tarafından süvari birliğine general rütbesiyle görevlendirilmişti.

Beko kendi halkının özgürlük mücadelesine ve ailesine ihanet etmiş ve karşı tarafa geçerek halkına karşı yürütülen saldırılarda  piyon olmuştu.

Tarih, menfaat uğruna kendi halkına ihanet edenleri lanetlemektedir.

Günümüzdeki Kurdistan Özgürlük Mücadelesine  karşı Türk, Fars ve Arap saflarında yer alan cehşlerin de çıkar sağlama hırsıyla bu ihanet çarkında rol aldıkları  söylenebilir.

Beko süvari birliklerinin başına geçtikten sonra  isyancı  güçleri bölmek için casuslarını kullandı. Beko’nun karşı tarafa geçmesi isyancı güçlerin moralini bozmuş ve Ermeniler bu yüzden birlikten desteğini çekmişlerdi. Öte taraftan Beko, casusları aracılığıyla isyancıların zayıf olduğu alanlara saldırılar düzenleyerek Abbasi halifesine yaranmaya çaba sarf ediyordu. Kurdler kendilerinden birinin  ihaneti sonucunda dağılmak üzere olan birliği koruyabilmek için, çareler ararken Horasanda görevli Abbasi komutanı Abdullah, halifenin talimatıyla iyi polis rolüne bürünerek Beko’nun tahribatını onarmaya çalıştı.

F. Gülen ve AKP misali !..

Zulmün devam etmesi dine olan güveni sarsacaktı !..

Araplar İslam dininin güzelliklerini  vaaz ederken pratikte de işgal ve saltanatlarını devam ettirmek için yaptıkları zulüm ile Arap dışı tüm değerleri tahrip etmeye çalışmaktaydılar. Bu da henüz Müslüman olan diğer halkların dine güvenini sarsmaya yeterdi. Bunun üstüne  durum değerlendirmesi yapan halife devam eden isyanın bastırılması için politik manevraların yürütülmesi emrini verdi. Beko aracılığıyla gayri Müslim ve Arap dışı halklara zarar verdiremeye devam eden Abbasi zihniyeti,  Horasandaki Arap komutanı aracılığıyla da halkın gönlünü almaya çalışıyordu. İstilacı anlayış emellerine ulaşmak için yine bir Kurd hainini görevlendirmiş ve Kurdi Kurde kırdırmaya çalışmıştı. O gün bugündür Kurdistan’ı işgal eden göçmen istilacılar aynı oyunu oynayarak iktidarlarını devam ettirmektedirler.

İsyan bayrağını açan Qarini ailesi Beko’nun ihanetiyle isyan birliklerinin yönetimini Mazyar Beyliğine bırakmak zorunda kalmıştı. Mazyar Beyliğinin yönetimi devralması isyancı güçlere umut vermiş ve tekrar bir araya toplanmalarını sağlamıştı.

Abbasiler politik oyunlarla isyanı bastırmaya çalışırken, Kurd isyanı da bazı bölgelerde alevlenerek  başarılı oluyor ve göçmen Araplar işgal edilen topraklardan kısa süreliğine de olsa sürülüyordu.

Güç kazanan ve yeniden toparlanarak Arap saldırılarını püskürten isyancılara iyi ve kötü polis oyunuyla baş edemeyeceğini anlayan Abbasi halifesi çareyi general Afşin’de buldu.

General Afşin Abbasilere karşı ortaya çıkan Mısır ve Kurdistan (Babek) isyanlarını bastırmış önemli bir Türkmen komutandı. Abbasiler için tehlike haline gelen isyanı daha önceki tecrübelerine dayanarak bastırması isteniyordu. Afşin isyanı yöneten Mazyar Beyinin öldürülmesi halinde isyanın son bulacağını halifeye bildirerek, planını uygulamak için harekete geçti. Daha önceki isyanlarda da bütün hamlelerini karşı gücün liderleri üstüne yapan general Afşin,  isyan liderini ortadan kaldıracak suikast timini Kurdistan’a gönderdi.

Aynı mantıkla PKK lideri ÖCALAN çok uluslu güç tarafından TC’ye teslim edilmişti !..

İsyanın akıbeti Afşin’in düşündüğü gibi gelişmişti. Gönderdiği suikastçılar Mazyar Beyini öldürünce isyan güçleri dağıldı ve kalan kesim de Afşin tarafından cezalandırıldı.

Afşin’in  durdurulamayan yükselişi şark ordusu komutanı Abdullah’ı endişelendirmiş ve  prestijini sarsmıştı. Abdullah, general Afşin’in gayri Müslim ve Budist olduğunu bu nedenle isyancıları katlederek dine zarar verdiğini, hatta elde ettiği nüfuzun zamanla Abbasilere de tehlike arz edeceğini halifeye bildirerek tedbir almasını istedi.

Afşin’le ilgili ileri sürülen suçlamaları ve endişeyi Abdullah ile paylaşan halife, generalden kurtulmanın doğru olabileceğini düşünerek onu öldürttü(841). Oysa halife, Abbasi saltanatını onca isyandan kurtaran ve önemli galibiyetlere damga vuran generali astırarak elindeki en önemli kozu kaybetmişti. General Afşin’in halife tarafından öldürülmesi Abbasi ordusundaki paralı Türkmen askerleri rahatsız etmiş ve ordudan kopmalara sebep olmuştu.

*Abbasi ordusundan kopan Türkmenlerin büyük bir kısmı karşı saflara geçerek  Kurdistanda oluşan devletlerde önemli görevler ve sonrasında iktidar ortaklığını bu süreçten sonra elde ediyorlar!...

Abbasilerin güç kaybetmesi isyancıları umutlandırmıştı.

Kurdler bu sefer de İsfahan Bölgesinde  isyana giriştiler(846).

Bu isyan da  özel ordular aracılığıyla güçlükle bastırılabildi.

İsfahan isyanından sonra 875 yılında Hezbaniye aşireti öncülüğünde tekrar harekete geçen Kurdler üç yıl süren ve Kurdistan’ın büyük bir bölümünü kısa süreliğine özgürleştiren bir isyana damga vurdular(878). İsyan lideri Mıhemed Hızar Merd’in ölümü isyanın kesintiye uğramasına sebep olduysa da yerine geçen oğlu Hilal tekrar isyancı güçleri bir araya toplayarak mücadeleye devam etti.  Aşiret birlikleri tarafından yürütülen isyan Musul’a kadar  hakimiyet sağlayarak bölgedeki Arapları güneye sürmeyi başarmıştı Yaklaşan tehlikeyi gören Musul valisi Ebul Heccac, Kurdler’in çabuk kandırılabileceğini, bu sebeple Bağdat’tan gelecek yeni bir destek kuvvetin gönderilmesi halinde ateşkes ve anlaşma vadiyle oyalayabileceğini, aksi taktirde teslim olmaktan başka çarelerinin olmadığını Bağdat’a bildirdi. Vali Bağdat’a haber gönderirken planını da uygulamaya koymuştu. İsyancılara ateşkes ve anlaşma teklifini bildirerek görüşmeler için izin istedi. Kurdler kendilerine önerilen ateşkes ve anlaşma önerisini değerlendirirken Bağdat’tan beklenen yardım Musul’a ulaşmıştı. Musul’daki birliklerle birleşen takviye Arap kuvvetleri ani bir baskınla görüşmelere hazırlanan isyancı birliklere saldırdılar. Sayıca üstün olan Arap ordusu isyancıları bozguna uğratarak dağlara çekilmelerine sebep oldu. Qandil dağına sığınan isyancılar burada toparlanıp karşı saldırı planları yaparken,  Arap ordusu ikinci bir saldırı  düzenleyerek isyancı kuvvetleri yenilgiye uğrattı. Esir alınan Hezbaniye aşireti lideri  Hilal’é Kuré Mıhemed Musul’a  götürülerek idam edildi (906).

Bu isyan da kanlı bastırılmıştı, ancak ne ilk, ne de sondu.

Sömürgeci Arap saltanatına karşı çıkan ve her fırsatta isyan çıkaran Kurdler’in, bu süreçten sonra Fars ve Türkmenleri  de saflarına çekerek değişik isimler altında bağımsız Kurd devletleri ve beylikleri kurduklarını ileriki bölümlerde göreceğiz…

(Devam edecek...)

Kaynak:
-E.Xemgin, K.Tarihi
-W.Tori, Med İmp. Sonrası Kurdler
-Khusrew  Kurd Devletleri
Açıklama: Beko, Kurd kültüründe arayı bozan hayin ve işbirlikçilere  verilen isimdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
16 Yorum
Fikret Yaşar Arşivi