M. Latif Yıldız

M. Latif Yıldız

Korkutan ustalık

Korkutan ustalık

Başbakan Erdoğan’ın Kürt coğrafyasında aday belirleme tercihi kafaları karıştırdı. Kimi çevreler çatışmacı bir seçim ortamı istemediği için böyle bir tercihte bulundu diyor. Kimileri de aksi görüş belirterek gerilimden hoşlanan bir lider olan Tayyip Erdoğan’ın bölgede BDP ile çatışmacı ortamda bir seçim dönemini geçireceğini ileri sürüyor.

Dilerseniz önce çatışmacı geçecek diyenlerin görüşlerine bakalım.

Başbakan son zamanlarda çokça dile getirdiği “çıraklık”, “kalfalık” ve şimdide “ustalık” dönemi diyor ya; işte bu ustalık söylemi siyasi çevreleri tedirgin ediyor.

Neden mi?

“Kürt açılımı” beklenirken içi boş bir söylemden öte KCK operasyonları adı altında neredeyse siyaset yapan bütün Kürtler tutuklandı. 2009 yılından beri 2500 Kürt siyasetçi hapse atıldı. BDP’nin Meclisteki milletvekillerine 22 bin 500 yıl hapis isteniyor. Çıraklık döneminde bunları yapan ustalığın seçim beyannamesindeki “özgürlük – güvenlik” muamması korkulu bir ön haberci gibi yorumlanıyor.

Nasıl mı?

12 Haziran seçimlerinde genelde AKP, özelde Başbakan Erdoğan’ın bizzat eliyle dizayn edilen aday listesinin bunun ipuçlarını verdiği ileri sürülüyor.

İlk bakışta AKP’nin Doğu ve Güneydoğu aday listesi 2007 seçimlerine göre pek öyle iddialı görünmüyor. Revizyona bakınca “Tayyip Bey Hatırına” diyenler var. “Erdoğan ve tabela için” diyenler var. Ancak kimse Urfa’da cekete oy hikâyesini hatırlamak istemiyor.

Başbakan Erdoğan’ın son üç yılda Kürt sorununda yaşadığı kriz ve bocalamanın ön faturasını “güvercin” tabir ettiği bölgenin Kürt milletvekillerine keserek üzerlerini çizdi.

Alternatif olarak getirdiği Mehmet Metiner gibi Kürt kesiminde negatif, antipatik, tartışmacı ve çatışmacı figür oy getirir mi göreceğiz. Muammer Güler gibi “demokratik çizgiden” çok “güvenlik politikaları”na yönelik intiba uyandıran isimler var. Ya da Kürt kimliği ile ilişkisi olmayan; yerel motiften uzak, devşirme dışarıdan adaylar gösterdi.  

Siyaset bilimcileri bu yaklaşımın sorunun demokratik reform ve diyalog üzerinden değil de şahin Kürtler üzerinden çarpışmacı bir yöntemi devreye koyarak yol almak istediğini iddia ediyorlar. Bu yaklaşım Erdoğan’ın ustalık dediği dönemde çatışmacı üslup takınacağı ihtimalini Avrupa konuşması da güçlendirdiğini ileri sürüyorlar.

Siyaset bilimcilerinin yorumları bu yöntemin Erdoğan’ın tek adam olarak belirlediği listelerde “ustalık” döneminin sıradan Kürtler üzerinde bile “Korkutan Ustalık” olabileceği ya da dönüşebileceği endişesini taşıyorlar.

Bu korku senaryolarının yanı sıra uzak bir ihtimal olmayan ve nispeten gönüller su serpen 2. görüş bazı siyaset bilimcileri ve iyi niyetli kalemşorların iddiası ise şöyle:

AKP, Güneydoğu ve Doğu Anadolu’da şiddetli bir rekabete girmeyen, yörenin simge isimleri değil de Erdoğan’ın tercih ettiği adaylarla da Kürt seçmenden 2007 kadar olmasa bile bölgede etkin bir parti olduğunu/olacağını ispatlamak istiyor.

Seçimden hemen sonra da 2007’den güçlenmiş bir BDP’yi daha rahat bir kulvara çekerek demokratik bir çözümde anlaşmak istiyor. Nitekim Strasbourg’da Öcalan ile görüşme yapılıyorun tercümesi de bunu işaret ettiği iddiası var. Hatta seçimde AKP’nin Kürt kimliği ağırlıklı olmayan adaylarla beklediğini alması; BDP’nin bağımsızlar ile arzuladığı kadar milletvekili çıkarması yeni anayasanın da uzlaşı içinde çıkacağı ileri sürülmektedir.

Bu görüşler ne kadar öngörülü ve gerçekçidir, bunu 13 Haziran sabahı göreceğiz. Ancak Kürt tarafı aday seçilen figüranlardan bazılarına baktıkça bu kadar iyimser olamıyor.

İyimser değiller çünkü bölgeyi ve adayları bilenler çatışmacı bir ortamın iki ay boyunca 12 Haziran sabahına kadar sürebileceği görüşünü endişeyle izliyor. Bekleyip göreceğiz.

İLK ANALİZ

Bölgede iyi bildiğim, doğup büyüdüğüm il olan Batman’dan yola çıkacak olursak BDP’nin tercihi doğru. AKP ise Maliye Bakanı hemşerimi birinci sıraya koyması ile isme değil de makama ve yatırıma yönelik kararı Ziver Özdemir’in de Meclis’e girme şansını yükseltti. CHP’nin 1. sıra adayı Faris Özdemir’in stratejik dezavantajına rağmen ailesi, aşireti ve çevresini devreye sokarak AKP’nin ikinci milletvekili riskini zora sokarsa şaşırmayın.

Aynı şekilde Diyarbakır’da BDP’nin altıda 6 yapması ihtimal kuvvetle muhtemel. Hatta kesin gibi. Çünkü AKP’de Tarım Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Diyarbakır Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Galip Ensarioğlu dışındaki 9 adayı Diyarbakırlılar tanımıyor. Ayrıca Erdoğan’ın Salim Ensarioğlu yerine yeğenini tercih etmesi liste krizinin yanı sıra oyları bağımsız Ensarioğlu lehine bozabilir. Çünkü Salim Ensarioğlu daha güçlü. Bir de Erdoğan’ın “tek” söylemi bölge halkını tedirgin eden ayrı bir faktör.

Ayrıca BDP’nin Altan Tan’ı İslam olgusu, Şerafettin Elçi’yi Kürt bloğunda (HAK-PAR ikna edilememişse bile) bölge seçmeni için önemli bir açılım ve artı puan demektir.

AKP 4 veya 5 aday çıkarırsa bunu CHP’nin beceriksizliği ve Kürt sorununa bakış açısı ile Ergenekon’a yakınlık tavrı yüzünden alacağı da bir gerçek. Ancak son günlerde gündeme düşen bir broşür olayı var. CHP’nin söz konusu broşürde ne mi var?

Bölgede baskılar son bulacak. Kürt sorunu demokrasi ile çözülecek. Yüzde 10 barajı indirilecek. Faili meçhul ve kayıpların akıbeti ve sorumluları cezalandırılacak. Kürt kimliği önündeki engeller aşılacak. Dersim arşivleri açılacak. Boşaltılmış köylere dönüş sağlanacak, ana dilde açılım vs. Kulağa hoş geliyor da AKP gibi CHP’ye de samimiyet sorunu var.   

CHP’ye yıllarını veren Mesut Değer yerine AP ve DYP (Demirelci) kökenli Salih Sümer’in ilk sırada olması kararsız CHP’li seçmen için sorun. Tutabilir de, tutmayabilir de. Eker’den oy kapma içinse olabilir fakat riskli.

Mardin’de Güler’in 1. sırada olması Araplara göz kırpar ancak AKP’nin 2. ve 3. sıra adaylarının oy potansiyeli yok.   

Yakından bildiğim bu üç ilde ve bütün coğrafyada seçimin beklendiği gibi bir hayli çekişme içinde geçeceği kesin. Çatışmacı bir seçimi ise ben gibi kimse istemiyor. Tabii son anda olumsuz bir gelişme olmazsa. Önümüzde daha iki ay var hep birlikte bekleyip göreceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
M. Latif Yıldız Arşivi