M. Latif Yıldız

M. Latif Yıldız

Korku ve Şiddet yerine Sevgi ve Hoşgörü

Korku ve Şiddet yerine Sevgi ve Hoşgörü

1 Mayıs 2010 Cumartesi Taksim’de bir teori daha yıkılarak yerle bir edildi.

Bir yıl önce İstanbul aynı İstanbul, işçi aynı işçi, devlet aynı devlet, hükümet de aynı hükümetti. Ama 1 Mayıs 2009’u Taksim’de kutlamak istediler diye işçilere yapılan zulmün getirdiği tepki sonucu emekçiye, İstanbul esnafı ve halkına maliyetini hep birlikte gördük.

Bir sene sonra ne değişti?

Değişen tek bir şey vardı zihniyet.

2009 yılında “Ben Devletim, ben Hükümetim, ben iktidarım, ben ne dersem o olur, hodri meydan” zihniyeti ile hareket edenler meydanlarda çatışmaya, Beyoğlu caddesi ve ara sokakların yangına, vurguna, kırmaya, dökmeye ve ateşe verilmesine yol açtılar.

Bu sene 2010 Taksim’de yapılan 1 Mayıs kutlamalarında polisini geri çekerek meydanı işçilere bırakan aynı devlet, aynı hükümet işçinin gönlünce bayramını kumlasını; 33 yıl öncesi işlenen katliamda ölen arkadaşların anarak barış dolu bir kutlama yapıyorlardı.

Demek ki, “Devlet” korku ve şiddet devleti, hükümet ben ne dersem o olur iradesini diretmez, sevgi ve hoşgörü ile yaklaşırsa ne 1 Mayıs 1977 deki gibi bir katliam; ne de 2009 yılındaki gibi bir kaos yaşanır.

Şiddet yerine sevgi, ölçüsüz saldırı yerine hoş görü oldu mu hal edilmeyecek, tek bir sorunumuz olmaz. 2009 da tazyikli su, gaz bombaları ile Şişli’yi savaş alanına çeviren Taksim’i giriş ve çıkışa kapatan zihniyet ne kadar yanlış ise, bu yıl işçinin 1 Mayıs Bayramını gönlünce kutlamasına izin veren zihniyet de o kadar doğru bir zihniyettir.

Unutulmasın ki korku ve şiddet her zaman tepki olarak korkuyu ve şiddeti davet eder.

Geçmiş yıllarda 21 Mart Newroz bayramlarında yaşananlar 1 Mayıs işçi bayramından farksız değildi. Yasaklar, engeller, panzerler, gaz bombaları, silahlar Kürt coğrafyasında sivil toplum kuruluşları ve halkın istemini kıran argümanlar olamadı. Çünkü halkı ancak sevgi ve hoşgörü ile kucaklarsan başarırsın. Şiddet bin yıl da sürerse başarısız kalmaya mahkûmdur.

Taksim’de 1 Mayıs’ı kutlamak isteyen işçinin; 21 Mart’ta meydanlarda Newroz’u kutlamak isteyen halkın taleplerini yasa dışı ilan ederek huzur ve güven sağlanamaz. Yanlış olan işçinin ve halkın taleplerini yasa dışı ilan eden zihniyettir. Hukuk dışı olan bayramların kutlanmasına engel olmaktır.

12 Eylül’ün ürettiği yasal kısıtlamalar açılımla birlikte önce Newroz meydanlarına yansıdı. Darbe Anayasasının değiştirildiği günlerde 1 Mayıs işçi Bayramı ile yaşanan sevgi, hoşgörü, kucaklaşma ve şiddetsiz, kavgasız kutlamaların olması kötü mü oldu? Tabii ki hayır. 87 yıldır bu ülkeyi yöneten statükocular iyice düşünüp bundan ders çıkartmalılar.

12 Eylül’ün sanık sandalyesine oturtularak sorgulanması, Anayasa maddelerinin bir bir değiştirilmesi siyasi partilerin değil, tek kelime ile emekçi halkın ve işçinin zaferidir.

Şundan emin olmalıyız ki emekçi halk ve işçiler birlik ve beraberlik içinde yol alarak mücadele ederlerse demokratik açılımlarında, Kürt sorunun da önünü açacak güçtedirler.

AKP hükümeti 2010 yılında gerek Newroz, gerekse de 1 Mayıs kutlamaları ile doğru yapmıştır. Dileğim 2008 ve 2009 yılında ortaya koyduğu tavrın yanlış olduğunu anlamış; Türkiye işçisi ve Kürt halkından özür dileyen sürekli bir davranış biçimine dönüştürür.

Yanlış yaptığını anlamak ve o yanlıştan dönmek bir erdemliktir. Devlet’in işçisine, halkına hele hele bayram kutlamak isteyenlere “Hodri Meydan “ demesi ne kadar yanlış ise bu yıl 21 Mart ve 1 Mayıs kutlamalarında takınan tavır da o kadar doğrudur. Bu da 1 Mayıs ve 21 Mart bayramlarına hiçbir olayın vuku bulmaması ile adeta belgelenmiştir.

33 yıldır yasaklanan Taksim’e çıkmak için inatla ve ısrarla direnen emekçileri ve onlara destek veren halkı elde ettikleri başarıları için kutluyorum. Newroz’u da kendi istemleri ve talepleri doğrultusunda 87 yıldır kutlamakta ısrar eden Kürt halkını da tebrik ediyorum. Dileğim her yıl 1 Mayıs ve 21 Mart Newroz bayramlarının bu yılın coşkusu ve özgürlüğü ile kutlanmasıdır. İşçinin ve emekçinin 1 Mayıs bayramını gönülden kutluyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
M. Latif Yıldız Arşivi