Kürt halkı bugün Newroz’u kutlayıp evine dönmedi. Bu yıl iki Newroz’umuz var. Bu başlangıç idi ve giriş mahiyetinde ısındık. Etkinlik, kutlama ve zafer çığlıklarımızı bir de 30 Mar’ta sürdüreceğiz. Seçimlerden sonra Kurdistan’da ikinci Newroz kutlanacak. O seçimin notlarından önce şimdi bugünün gerçek illegal notlarını görelim…

**Alana girişte ters tarafa, elinde PKK bayrağı ile hareket eden bir çocuğa “Nereye gidiyorsun, bari bayrağı ver bize” diyen bir gence, çocuk sert çıkışarak “Karakolun üzerine gîdîx abê” demesi halen anlaşılamadı. Akıbeti de ne oldu bilinmiyor.

**Biliyorsunuz Newroz demek sürprizler demek. Ama bu yılki sürprizimiz sahiden sürpriz idi! KCK Eş Başkanlığından Cemil Bayık video-görüntü ile halka seslendi. Görüntünün çekildiği yer ilginçti. Sn. Bayık’ın hemen arkasında yeşil bir alan tam, uzakta beliren kısım ise karlı dağları gösteriyordu. Eğer müzakere olursa gelecek bize yeşil bir bahar, ama savaş ve ranta sığınılırsa karlı ve çetin bir dönem bizi bekliyor der gibiydi. Konuşmanın özeti çekimin yapıldığı mekânın kendisinde gizli idi. En azından öyle anladım.

**Hepimizin beklediği şey Sn. Öcalan’ın mektubu idi. Tarihi bir seslenişe pür dikkat kesilmiştik. Lakin tabi yorum yapmadan durmayan arkadaşlar olmuyordu. Hemen arkamdaki bir heval “2015’te kesin aramızdadır, bak sana söyliyem” dedi yanındaki arkadaşına. Sigarasını yakmakla meşgul arkadaşı ise “Yox yox, birazdan bırakılır” diyerek çıtayı en üst seviyeye çekti.

**Mektup okunurken susmayan davulcuların dramı için ve bu kanayan yaraya bir çare bulmak için alanda bir komisyon kuruldu. Komisyonun başkanlığına bir zurnacının getirilmesi ise zamanlanma açısından manidar bulundu.

**2014 Newroz’unun en unutulmazları arasına girecek olan görüntülerinden bir tanesi şüphesiz herkesin parmaklar havada tek yürek “îro çerxa şoreşê”yi okuduğu an idi. Dehşetti…

**Newroz alanı her zamanki gibi ticarete doydu. Ne ararsanız vardı. New York borsasını dahi zora sokacak boyutta para değiş tokuşu oldu.

**Geçen yıl başlayan pizza satışının bu yıl nerede olduğunu foto çekmek için çok aramama rağmen bulamadım ama kadayıf satan arkadaşlar yine çılgın atıyordu. Hatta bir ocak başı tabelası ile gelip alana kurulmuş, kurumsal hizmet veriyordu.

**Newroz fırsatçıları da yine yerlerini almıştı. Alanın giriş güzergâhına kurulan ve zafer işareti ile dilencilik yapan bir arkadaş, paradigmaya uygun hamleler yapıp iyi para topluyordu. 
Yine simitlerini satarken “Simitên Azadî”(Barış simitleri) diyerek satış yapan bir arkadaş vardı ki sormayın gitsin…

**Newroz ruhuna aykırı davranarak daha önce giydiği geleneksel Kürt kıyafetinin altına çaktırmandan “kravat” takan bir abê alandan men edilmişti. Aynı amca olup olmadığından emin değilim ama bu yıl takım elbiseler içinde fakat sarı-kırmızı-yeşil kravatı ile alana katılan bir amcaya herhangi bir tepki gösterilmedi, öz eleştiri istenmedi.

**Amed Newroz’unun değişmezlerinden biri de yaşlılar. Ateş yakılmadan önce orayı mesken tutan aksakallı tontiş bir dede acı bir gerçeği de öğrenmeme sebep oldu! Yakılacak odunların üzerinde elinde Sn.Öcalan’ın posteri ile poz veren dedemiz, ateş yakılırken orada unutuldu. Sonradan öğrendik ki dede her yıl düzenli yakılıyormuş. Yakılıp küllerinden doğuyormuş…

**Hazır konu açılmışken bir başka önemli detayı da belirtmekte fayda var. Geçtiğimiz yıllarda yakılacak meşalenin önüne gelip “Beni de yakın, ben yanmadan Kürdistan azad olmaz” haykırışı ile fırtına koparan ve zar zor ikna edilen amca, bu yıl barış sürecinin etkisi ile ateşe pek yanaşmayarak “Siyaset zamanıdır” çağrısına uyduğunu kamuoyu ile duyurdu.

**Alanın en heyecanlıları gelen turistler değil, birkaç newroz fotosunda da görebildiğiniz üzere dev kırmızı bir bez ile alanda tur atan arkadaşlar idi. Önlerine ne gelse yakıp yıktılar. Sloganlar ile bizi ezerek geçip gittiler. İşin kötüsü tam atlattık derken aradan çok geçmeden bu sefer diğer taraftan gelmeleri. Alanın en talihsizi de yine böyle bir geliş sırasında kardeşim oldu. Bana çarptılar, elimdeki çay hoba kardeşimin üzerine döküldü. Az daha yakıyorduk çocukcağızı.

**Karadeniz’den gelen Karmate grubu şarkılarını seslendirdikten sonra finali avare ile yaptı. Bildiğin kültür karmaşası yaşadık. Neyse ki çabuk toparlandık. Biz de onlara “istikbalim için attım beşinci adımı altıncı adımda gelen kuvvet û kudrete nalet olsun. Çal kekê çaaal” diyerek uğurlar olsun diyoruz.

**Kürtlerin en büyük sınavlarından biri Ekoloji olacağı kesin. Yine gündüz ve güllük güneşlik havada havai fişek atarak bir ilke imza attık… Ne için atıldığı da henüz tam olarak anlaşılamadı. Çekmeyen telefonlar olunca acep “buradayım” demek için birbiri ile anlaşmış iki arkadaşın yöntemi mi o da anlaşılamadı.

**Alandaki en dikkat çekici pankart-slogan: “Ya müzakere ya savaş” idi. Pankartın müzakere yazan kısmında Sn. Öcalan’ın son yayınlanan fotolarından biri, savaş yazan kısmında ise 80’lerde çektiği askeri kıyafetler içindeki bir fotosunun iliştirilmesi mesajı baya ince kılmıştı…

**Bu yıl insanlar hırsızlara karşı değil Akp yiyicilerine ve hırsızlarına karşı alanda önlem alarak, ceplerine dikkat etme gereği duydu.

**Yarım porsiyon insan görünce hemen propagandaya başlayan ve aha şuraya köprü buraya tüp geçit yaptık diyen AKP’lilere, şayet anlarlarsa, büyük bir insanlık dersi verildi! Yaklaşık iki milyon insan karşısında Sn.Kışanak ve Anlı seçime dair tek bir şey söylemediler. Seçim propagandası yapma gereği duymadılar. Newroz’un ruhuna ve kitlenin coşkusuna ses oldular.

**Newroz’un en paraleli de anam oldu. İlk defa newroz alanını saat 4’te değil de 3 gibi terk etmek zorunda kaldık. Sancıları arttı, durumu kötüleşince hastaneye kaldırdık. Yatırdılar, serum şu bu. Şimdi eve geldi, kendini toparladığında bir öz eleştiri vermesini bekliyoruz. Kendisine bir de buradan geçmiş olsun der, ellerinden öperim.

Newroz hezar car pîroz be.