Necip Çapraz

Necip Çapraz

Halk soruyor Rektör susuyor

Halk soruyor Rektör susuyor

Bir önceki yazımda Hakkari Üniversitesinin kurulması süreci ve bugüne kadarki iki rektörün de başarılı olmadığı üzerinde durmuştum. Bununla birlikte kurulan üniversite ile Hakkari’nin artık bilim, sanat ve diğer birçok dalda profesyonel olarak üretime geçeceğini de belirterek “Bu projeye göre daha önce Van Yüzüncü Yıl Üniversitesine bağlı olan Hakkari Meslek Yüksekokulu ve Yüksekova Meslek Yüksekokulu, Hakkari Üniversitesi çatısı altında birleştirilip dev bir üniversite haline getirilecekti. Başta iki rektörün (Belenli ve Ceylan) görev yaptığı 6 yıl olmak üzere görev yapan valiler, milletvekilleri, belediye başkanları, sivil toplum kuruluşları, basın kuruluşları, mevcut iktidar ve muhalefet il başkanlarının basiretsizliği ve/veya vurdumduymazlığından dolayı bu amaca ulaşılamadı” demiştim.

Yazımın devamında “Bugün Hakkari Üniversitesinde adam kayırma ve usulsüzlük iddiaları ayyuka çıkarken aynı zamanda üniversitenin paralel yapının at koşturduğu bir yer olduğu da dile getiriliyor. Tabii bu sözlerime hemen itirazlar yükseliyor; fakat biraz halka kulak verilirse bu hemen anlaşılır. Beyler, hoşunuza gitse de gitmese de halk üniversiteyi böyle görüyor. İnanmıyorsanız biraz paraya kıyın, halkın arasında bir anket yapın. O zaman gerçekleri verilerle görürsünüz ve belki biraz yüzünüz de kızarır” diye açık bir çağrıda da bulunmuştum.

Hakkari üniversitesi ile ilgili yazımda yine bu kurumun içinde rahatsızlıkların olduğunu, üniversitenin fiziksel, yönetimsel bir ilerleme sağlayamadığını, halen “tabela üniversitesi” şeklinde durduğunu, 2008’den beri faaliyette olmasına rağmen halen tam olarak kurumsallaşamadığını,Rektör Ceylan'ın Başbakan Erdoğan ve bağlı olduğu YÖK'ü bile yanlış bilgilendirdiğini, civar illerde aynı tarihte kurulan emsallerinin daha ileride olduğunu belirtmiştim.

Buna göz yuman seçilmiş milletvekillerinin, parti il ve ilçe başkanlarının, belediye başkanlarının, atanmış vali ve kaymakamların, sivil toplum örgütlerinin ve toplumu aydınlatma görevi olan medyanın sorumlulukları olduğunu, yine medyanın ve gazetecilerin görevinin de olan biteni kamuoyuna yansıtma, yetkilileri göreve ve açıklamaya davet etmek olduğunu tekrar belirtelim. Bu itibarla önceki yazımda gazete ve gazeteciler olarak başta Yüksekova Haber’in de sorumluluğu olduğunu ve tüm gazetecilerin toplumumuz için önemli olan üniversite için elini taşın altına koymaları gerektiğini belirtmiştim.

Üniversitenin potansiyeli var

Hakkari Üniversitesi Ortadoğu'nun kadim tarihi ve kültürünün beşiği olan Colemêrg’te olmasından dolayı istenirse birçok alanda çalışma yapabileceğini hepimiz biliyoruz. Ancak nedense gönderilen rektörlerin ve onların oluşturduğu senato ve yetkili idarecilerinin yeterince çalışmamaları nedeniyle üniversitenin bir ilerleme sağlayamadığını, potansiyelini kullanamadığını söyleyebiliriz. Coğrafik olarak Kürt,Türk, Acem ve Arap kültürüne bu kadar yakın bir üniversite var mı?

Bunun temelinde de aslında şöyle bir gerçek var: Sistem tarafından bölgeye atanan basiretsiz- yeteresiz atanmışların yönetememe mağduriyetini yaşadı.Bu atanmışlar her zaman okuyan, farklı düşünen, aydın insanlardan korktu. Onların belli makam ve mevkilere gelmelerindense merkezin her dediğini harfiyen uygulayan, üretme kabızı, niteliksiz insanlarla kurumları ayakta tutmaya çalıştı. Haliyle yönetici niteliksizse seçeceği kadro da öyle olacaktır. Esas konuya devam edelim.

Üniversitede iddia edildiği gibi paralel, düz, eğri yamuk yapılanmalar nedeniyle 6 yıldır doğru düzgün bir idari yapılanma oluşturmadığı, giden ağam gelen paşam gibi bir anlayışla yönetimsel boşluk olduğu ve buna da kimsenin ses çıkarmadığı görülmektedir. Şuanda da çalışanların çoğunun huzursuz olduğu ve üniversitede işlerin iyi gitmediği ayan beyan ortada.

Yüksekova Haber soruyor, Rektör susuyor!

Hakkari üniversitesinin bugünkü çarpık yapılaşmasını, üniversite yönetimin yetersizliği noktasında açıklama sadece CHP il Başkanı Mehmet Baş’ın basın açıklaması ve BDP Hakkari Milletvekili Adil Zozani’nin TBMM’de Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya verdiği soru önergesi ile gündeme geldi ama bu konuya çözüm getirecek bir gündem oluşmadı. Önceki yazımda açık vurgularla belirttiğim ve kamuoyunun cevaplarını beklediği yazıya susarak cevap vermeyen Rektör Ceylan’ın cevaplaması gereken yeni iddiaları gündeme getirmeye devam edeceğiz.

Özet olarak önceki yazımda cevap beklediğim sorular; akademik kadroların istifa sebepleri, kiralık binalara verilen yüksek meblağdaki kiralar, bitmiş binaya taşınmama ve o binayı başka kurumlara peşkeş çekmeler, geçmiş yönetimdeki idarecileri istifa ettirmek için kurgulanan kumpaslar, araç gereç giderlerinin durumu,oluşturulan korku ve tek adam imparatorluğu, rektörün işinin başında kalmaması ve nitelik bakımından yeterli olmayanlara görev vermesi, fuhuş iddiasıyla üniversitede kurulan kumpasta Hakkârili bazı idarecilerin “namus kavramı” konusunda topluma afişe edilmesi, Hakkari’de büyük bir ailenin (aşiret) toplumda küçük düşürülmesi, Hakkari Üniversitesi kampüs binasının yapımının gereğinden fazla gecikmesi, Yüksekova Yüksekokulu 20 yıldır kağıt üzerinde açık görüldüğü halde buna rağmen bağışlanan bir milyon metre kareye aşkın arsaya halen bir çivi bile çakılmaması, neden Yüksekova Yüksekokulu için kiralama yöntemine gitmediği, Şemdinli ve Çukurca ile alakalı henüz kağıt üzerinde dahi olsa hiçbir çalışmanın olmaması, Hakkarili bir çok dalda, akademisyen-araştırma görevlisi binlerce insanımız olduğu halde kendilerine imkan tanınmadığı halde diğer illerden akademisyenlere yer verilmesi, kendi ilinde binlerce fakülte mezunu olduğu halde bu insanların akademik kariyer kazanması için ön açıcı olunmaması, rektörün Hakkarili bir kısım personeli moral ve motivasyonunu düşürerek işlevsiz kılma çalışmaları gibi bütün bu sorulara cevap istemek kamuoyu adına en doğal gazetecilik görevi.

Susmak, iddiaların kabulüdür!!!

Halk adına Sayın Rektör’e soruyoruz:

- Hakkari üniversitesinin bitmiş hizmet binası “duyarsızlık abidesi” olarak mı duracak?

- Ocak 2013’te “hırsız rektör” diye bir yürüyüş yapılmıştı. Bu yürüyüşten “fuhuş kumpası” kurulan aileyi sorumlu tuttuğunuz ve söz konusu aileyi tehdit ettiğiniz doğru mu?

- Üniversitede paralel yapı etkin mi? Personel arasında siteme yakın ve sisteme yakın olmayan diye görevlendirme, psikolojik baskı uygulandığı iddia ediliyor ve ortada mağdur edilen insanlar var. Sizin “sistem” kriteriniz nedir?

- Yüksekova’da görev yapan bir öğretmenin önlenemez yükselişinde, üniversitede idari görev almasında ve ardından şuan Hakkari’de büyük bir kamu kuruluşunun başına geçmesindeki rolünüz nedir? Bu şahsın referansı kimdi?

- Kurgulanan bir operasyonda Rektörün bilerek veya bilmeyerek bulaştığı iddia edilen “isimsiz maille kurulan kumpas” ile söz konusu bu büyük ailenin (aşiretin) mağduriyeti sonucunda söz konusu aile fertlerinin Hakkari gibi küçük bir toplumda psikolojik olarak mağdur olduğunu hiç düşündünüz mü?

- Fethullah Gülen’e bağlı paralel yapının doğuda KCK adı altında yaptığı tutuklamalar sürecinde “Önce onları kazanmaya çalışın, kazanamıyorsanız ifşa edin, topluma karşı rezil edin” mealindeki sözleri ile rektörün başında olduğu üniversitede gerçekleşen kumpasın benzerliği bir tesadüf mü?

- Bu aile ile görüşüp, atılan çamurun sizden kaynaklanmadığını ispat etmeyi, bu konuda ailenin fertleri ile görüşüp özür dilemeyi düşünüyor musunuz?

- Kürt kökenlileri ve demokratları dışladığınız doğru mu?

- Hakkâri’deki STK’lar bu kadar iddia dolaşmasına rağmen neden duyarsız?

- Hakkari Üniversitesi Vakfı yönetiminde kimler var, şimdiye kadar neler yaptılar? Vakfın özgünlüğüne uygun Hakkarilik var mı? Bütçesi nedir, Hakkarili üye var mı?

- Bu iddialar dururken YÖK’ten müfettişler neden olaya el atmıyor, muhalefet ve iktidar neden sessiz?

- Üniversiteye kiralık alacağınız Volvo jipi bir önceki yazımdan sonra neden geri verdiniz, alım ihalesini neden iptal ettiniz?

- Bir önceki yazımdan sonra kaç personelin görev yerini değiştirdiniz, yasal veya idari gerekçeniz nedir?

- Dışarıdaki sohbetlerinde Hakkari’de PKK ile savaşıyorum dediğiniz iddia ediliyor, oysa Hakkari’de de halkçı görünüyorsunuz. Rektör Bey, halkla bütünleşmenize engel olan güç nedir? Süreç açısından bu bir çelişki değil mi?

-Derslere girmeden ayda 3-3,5 bin TL maaş aldığınız doğru mu?

- Hakkari Üniversitesinin ÖSYM tarafından belirlenen yıllık kontenjan sayısını düşürmeyi teklif ettiniz mi? Hakkari Üniversitesine alınacak öğrenci kontenjanının düşürülmesi Hakkari’ye faydalı bir hizmet mi?

- YGS’nin Yüksekova’da yapılmamasında etkiniz nedir?

- Bir üniversitenin kalitesi mezun ettiği öğrencilerinin kendi alanlarında birikimli, üretken, kalifiye eleman olarak kamuda veya özel sektörde iş bulması ile doğru orantılıdır. Hakkari Üniversitesi mezun ettiği öğrencilerine gerek kendi bünyesinde ve gerekse dışarıda istihdam edilmeleri için herhangi bir çaba sarf ediyor mu?

- Üniversite muhasebesinin kayıtlarında her iki rektör döneminde yani 6 yıldır kaç gazeteye veya gazeteciye para ödedi, hangi ad altında ödedi? Ödeme yaptığı, ihale verdiği, iş verdiği veya herhangi bir ad altında para verdiği gazeteciler varsa  kimlerdir?

Sayın Rektör Ceylan daha önceki ve bu yazımdaki sorulara ilk önce cevabını doğru bildiğinizden başlayabilirsiniz…

Mahalle dedikodusuyla değil, bu halkın karşısına çıkarak açıklayın.

Daha önce kamuoyu adına sorduğum sorulara cevap verilmedi, bunun yerine kendi yandaşlarına yaptırdığı dedikodu kültürüyle savunmaya geçti.

Zozani Hakkari Üniversitesini Bakan Nabi Avcı'ya sordu.

Bu konuda Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın da Adil Zozani’ye vereceği cevap önemlidir.Konu artık hükümet üyesinin masasında. Konu ile alakalı yazdığım önceki yazıdan sonra yereldeki iktidar güçleri de bu iddialara sessiz kaldı.

Hakkari üniversitesi 6 yıldır hangi gazete ve gazeteciye ne kadar para verdi?

Bir önceki yazımda Hakkari Medyası ile ilgilide eleştirilerin olduğunu ve Rektör Ceylan’ın biz gazetecileri parayla susturduğu iddiasını dile getirmiştim. Başta gazetemiz Yüksekova Haber ve Hakkari’de diğer yüz civarında görev yapan gazeteci arkadaşımın bu konuda duyarlı olmalarını yazmıştım.

Gazetelerin haber yapma görevi dışında her hangi bir kurumdan gazetelerini abone, mesaj ve ilan veya gazetenin matbaası varsa matbu evrak yaparak para kazanma hakları da vardır. Bu hak ana sütleri gibi helal ve kanunidir. Yüksekova Haber Gazetesi, bugüne kadar hiçbir üniversitenin rektöründen hiçbir şekilde, hiçbir amaç için maddi destek almamıştır, alamaz. Yüksekova Haber’in Rektör Belenli’den para aldığını iddia edenler bu iddialarını ispat ederlerse siz okurlarımız şahitliğinde gazeteyi kapatmayı taahhüt ediyorum. Bu türden yapılan itham ve dedikoduları yayan yandaşlar, iddialarını ispatlamazlarsa acaba Yüksekova Özgürlük Meydanında “anırmayı” taahhüt ederler mi?

Hakkari üniversitesi bir kamu kuruluşudur. Hakkari gibi kalkınmaya müsait bir ilde toplumsal dinamikleri şaha kaldırmak gerekiyor. Üniversitenin Hakkari iline istihdam konusunda ön açıcı, proje noktasında destek olması gerekiyor. Hiçbir rektör veya kamu çalışanı babamızın oğlu değil, görevini makul bir şekilde yapmak zorundadır. Hakkari halkına hizmet etmek isteyen atanmış ve seçilmişlere destek vermek için yandaş olmadan da katkı verilebilir.

Önceki yazım: Hakkari Üniversitesi'nde neler oluyor?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
43 Yorum
Necip Çapraz Arşivi