M. Latif Yıldız

M. Latif Yıldız

Çözüm ve Anafikir

Çözüm ve Anafikir

Temmuz ayından beri konuşuluyor, yazılıyor, çiziliyor.

Medyayı izliyorum ılımlı, yatıştırıcı sözler kaleme alınıyor.

Müfrit MHP, eline balta almış CHP ve Ergenekoncu, Ulusalcı, Kemalistler Beyaz Türkler dışında çözüme karşı çıkan, meydan okuyan yok.

Bu saatten sonra Başbakan geri dönmez, medyada Allah esirgesin olağanüstü bir provokasyon olmazsa ağız değiştirmez diye düşünüyorum.

Kimse kusura bakmasın amma, Cumhuriyet tarihinde başlatılan ve benzeri olmayan bu yeni süreçte Başbakandan çok içişleri Bakanı’nın duruşu beni fazlasıyla etkiledi.

Aldatmayan tutumu, cesareti, ketumluğu, süreci ön plana çıkartan tavrı, siyasi çıkar gütmeyen tutumu, sansasyon peşinde koşmayan yöntemi, abartısız, çarpıtmadan mikrofonlara konuşma tavrı, insani ilişkileri, uygar tutumu, önyargısız herkese eşit mesafede oluşu, soğukkanlı duruşu ve de sabrı beni umutlandırıyor. Ama hala beynimin köşesinde bir yerlerde “Güven” kelimesi soru işareti gibi duruyor.

Bu yüzden diyeceğim o ki bu sürece demokratik çözümden yana olanların çorbada tuzu olsun.

Çözülecek olan yalnız Kürt sorunu olmayacak bana sorarsanız. Bu sorunla Türkiye’nin bütün sorunları çözülecek bir başlangıçtır.

İdeolojiden beslenenlerin gıdası çürümüş, ısrarlı olurlarsa zehirlenirler bunu bilmelidirler.

Kaybedeceklerini bile bile zehirlenmeyi göze alıyorlarsa onların bileceği bir şeydir. Bizden söylemesi. Gelişmeler öyle gösteriyor ki onların çöküşü çok ta uzak değil.

Çünkü Türkiye değişiyor. Değişim Avrupa rüzgârıyla çoktan gelmişti zaten.

Böyle bir çağda 1920’lerin ideolojisiyle bu ülke daha fazla yol alamazdık.

Çağdaş dünya ve AB bizi itekleye itekleye nihayet doğru bir kulvara soktu.

Sorunları çözmeyen, statükocu, baskıcı, yasakçı bürokrasi ve siyaset miadını doldurdu. Rejimi savunduklarını söyleyip, mevki, makam, koltuk ve ceplerini düşünenler böyle bir günü görebileceklerini hiç hesaba katmamışlardı.

Gazeteler yazıyor, araştırma şirketleri rakam veriyor. Kürt açılımını halkın yüzde 80 ni destek veriyor. ( Ergenekoncu anketler hariç ) Halk barışa sahip çıkıyor, savaşa karşı çıkıyor.

86 yıldır ezilmiş sınıf olan çoğunluk artık bütün gerçekleri, olup bitenleri görüyor, anlıyor ve bir arada yaşamak istiyor.

Vicdanın sesi ırkçı, şoveni st, milliyetçi sese galip gelecek.

Bu dönüşüm ve değişimde hiç şüphesiz Erdoğan ve Türk’ün katkısı, ama iç İşleri Bakanı Sayın Atalay’ın üslubunun, samimiyeti ve sıcaklığının şüphesiz büyük payı var.

İnsanların ölmeyeceği, yasakların olmayacağı, kardeşliğin, birliğin, beraberliğin ve fakat herkes kendi kültür ve dilini özgürce yaşayacağı bir zemin oluşturmaların önünü açan bir açılım olabilir.

Vicdan, eşitlik, barış, adalet gibi değerlerden yana olmak kötü mü?

Kalan tek şey güven ve açılımda çıkacak eşit hukuki, adil bir paket.

Bu sorun hal olana kadar Türk ya da Kürt şovenizminin bayraktarlığını yapanlara fırsat verilmemeli. Ortak hedef demokrasi şemsiyesi altında Kürt sorunu şahsında bütün sorunları çözmektir.

Dikkat ettiniz mi ırkçı, şoven, katı medya gitmiş. Doğan medyasındaki beyaz Türtler ve birkaç ufak tefek gazete ve radyo dışında sıcak yaz aylarında ılık rüzgarların estiği günler yaşıyoruz.

Kürt sorunu ve ona bağlı olan bütün sorunları çözme kararlığı var. Bu toplumu rahatlatıyor.

Öyle görünüyor ki AKP ve DTP bu sorunu çözmeye karar vermiş. Sivil Toplum örgütleri, Sendika, bilim adamları, aydınları ve medyanın kahır ekseriyeti de bu sürece destek veriyor.

Artık faili meçhuller olmayacak, gençler ölmeyecek. Hukuk inkar edilmeyecek. İnkar ve imha olmayacak. Bu açılım ile yeni bir dönem başlayacak. Türkiye için büyük bir şanstır.

Ana fikir mi?

İyi başladık, sonu da iyi olur. Bizim çektiğimizi çocuklarımız çekmez inşaallah.

Artık insanlar evlerinden alınıp öldürülmeyecek. İşkence yapılmayacak. Faili meçhuller olmayacak. Köyler, mezralar yakılmayacak. Kürtlerin varlığı kabul edilecek. Kürtçe isimler serbest olacak. Kürtçe dili yasak olmayacak. Savaşa yüz milyar dolarlar harcanmayacak.  Üniversitelerde asker, polis olmayacak. Cinayet işleyen devlet içindeki çeteler olmayacak. Kişiler fikrini özgürce söyleyebilecek. 25 yıldır Türklerin ve Kürtlerin hapsedildiği karanlık dehlizlere aydınlık gelecek.

İsyanlar, darağaçları, Diyarbakır zindanlarının, inkar ve imhanın çözüm olmadığı anlaşıldı. Devletten kimse korkmayacak, Devletin kendisi için var olduğunu bilecek. Daha gelişmiş, daha özgür, daha müreffeh bir Türkiye olacak.

Hükümetin tutumu cesur bir adımdır. Yardımcı olmak gerekir. Gelinen noktada Kürt sorunun ne silahla çözüleceği, ne de silahla bastırılacağı anlaşılmıştır. CHP statükoyu, MHP şovenizmi varsın oynasın. Zenginler kulübü TÜSİAD “Kürt” sözcüğünü ağzına almasın, “Barış” demesin.

AKP’nin samimi olduğundan, güven vereceğinden yola çıkarak Kürt sorunu çözülürse Türkiye’de kaosun son bulacağı, devletin içine çöreklenen çetelerin biteceği, Ergenekoncuların temizleneceği, mafya-devlet işbirliğinin ortadan kalkacağı Devletimizin sağlam bir devlet haline geleceğini umut ederek destek vermeliyiz.

BU SÜREÇ KESİNTİYE UĞRARSA TÜRK-KÜRT BU ÜLKENİN BÜTÜN BİREYLERİ İÇİN BİR FELAKET OLUR.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
M. Latif Yıldız Arşivi