M. Latif Yıldız

M. Latif Yıldız

Bu savaş neden yeniden başladı?

Bu savaş neden yeniden başladı?

Hikâyenin başı da sonu da belli ya; yine de bu savaş neden yeniden başladığını kısaltabildiğim kadarı ile özetleyerek yazacağım. Her şey Suruç katliamı ile başladı gibi bilinse de olayların gerçek boyutu hiç te öyle değildir. Suruç sadece sebebin sonuç planıydı.

Hatırlayın AKP bir zamanlar halkın desteğini almak için askeri cuntacı ilan etti, AB normları için can atan en demokratik maskesini giydi. Ve biz saf, iyi niyetliler reform gelecek, Cuntacıların anayasası değişecek demokrasi olacak, Kürd, alevi, roman, azınlık sorunları tek tek çözülecek, yaşam ve yaşatmak geri gelecek diye umutlandık.

Ama AKP, son YAŞ kararları ile asker-sivil koalisyonu kurarak “güçlü ordu”, “güçlü millet”, “güçlü devlet” anlayışına geri döneceğini; Diyarbakır Bölge Jandarma Komutanlığına 1994’te Derik’te 13 köylünün yargısız infaz ile Çorum’da yargılanıp beraat ettirilen askerin getirilerek Kürd sorununu 1990’larda olduğu gibi güvenliğe havale edeceklerini bilemedik.

Ben ki 45 yıl gazetecilik, yazarlık yapmama rağmen “değişim ve dönüşüm” zokasını yutarak AB standardını bizim için olmasa da kendileri için getirecekleri fikrine inandırdılar.

Aslında sağlamcıydım, ama hayal etmek, umut etmek, iyi niyetli olmak için bir engel yoktur. Gidişin yeniden devlet eliyle katliama dönüşeceğini, savaşın yeniden başlayacağını nasıl tahmin edebilirdik ki. Suruç’a giden o her ırk, bölge ve ilden gençlerin devletin bilgisi dâhilinde katliama uğrayacaklarını nasıl bilebilirdik ki? Bir tek polis yaralanmazken, Bülent Arınç’ın “niçin HDP’li ölmedi” kin ve nefretin hangi boyuta geldiğini tahmin edemedik.

Kuzey, Güney, Doğu, Batı; yurt içi, yurt dışında öldürülenler Kürdler iken Kürdlerin suçlanacağını saflığımızdan kestiremedik. Kürdistan’da işgalcileri sabahın alaca karanlığında mahallelere saldıracaklarını; güvenliği sağlayan asker polis eliyle Kobane’ye çevrileceğini; gözaltına aldıkları Kürdlere işkence yaparak “size devletin gücünü göstereceğiz” zalimliğini yüzlerini gizleyerek videoya çekerek sosyal medyada yayınlayan görevlilerin halkına karşı savaş başlatacaklarını doğrusu aklımızın köşesinden bile geçiremedik.

Türkiyelileşmek isteyen HDP yüzde on barajını geçti diye bölgenin Kürdlere dar edileceğini, savaş çıkartacaklarını, gençleri ölüme göndereceklerini; Baraj ve Suruç katliamı AKP’nin boynuna dolanan “çözüm sürecini” tasfiye için kanlı provokasyonlar ile Kürdleri yeni baştan topyekûn düşman göstereceklerini nereden bilirdik.

Kürdler barajı yıkarak Türkiyelileşmek; PKK legalleşmek istemişken Osmanlının her türlü hilesinin torunlarına geçtiğini; iktidardan düşer düşmez seçim, oy, tercih, demokrasi ilkelerinin rafa kaldırılacağını kestiremedik. Şoven,  ırkçı din simsarlarının vatan, devlet, bayrak, Türk milleti üzerinden kutsallaştırılarak sağcısı, solcusu, İslamcısı iyi bildiğiniz ne kadar insan varsa hırsızların “vatan elden gidiyor”, “ülke bölünüyor” ile saflarında bir arada toplayacaklarını; yakın komşusuna saldıracaklarını nereden bilebilirdik.

HDP’nin yalnız Kürdistan değil Türkiye’nin tamamında kucaklayıcı güce sahip olunca PKK üzerinden HDP’yi bitirmek için her türlü iftirayı atacaklarını nasıl bilebilirdik.

ABD’yle anlaşma yaptığı, IŞİD ile mücadelede koalisyona dâhil olduğunu gün, PKK üstünden Kuzey Irak ve Türkiye’de operasyona başlayarak hedefte tahtasında HDP olduğu, Kürdlerle savaş başlattığında “ Durun yahu, hani çözüm vardı, hani barış gelecekti, hani Türk ve Kürd kardeşti, hani bölen kalleşti. İnsanları niye öldürüyorsunuz, Cizre’yi, Şırnak’ı, Sur içi ve diğer Kürd şehirlerini niye yakıyor, yıkıyor, bombalıyorsun? Bunların kime ne faydası var? Muktedirlerin iktidarları için halkı savaştırıyorsun” dediğinizde vatan haini ilan ediliyorsunuz.

Bütün televizyonlar, havuz medyası, merkez medya, patron gazeteleri küllen bütün basın, yayın kurum ve kuruluşları iktidarın şoven ve ırkçı diline teslim olduğu için bu savaş yeniden başladı. Savaş bu milletin zihinlerine” milliyetçilik” ve” ırkçılık” gibi kazılmış bir deli gömleği gibi giydirildiğini bilemezdik.

Gazete manşetlerinde, televizyonlarda “vatan, bayrak, şehit askerler, terörist, şerefsiz alçaklar” sözleri ile 78 milyona iktidarlarını devam ettirmek, kahvedeki vatandaştan, profesör ünvanlı koca adamlara kadar provoke ediyorlar. Toplumu şuursuz kitle halin, milliyetçilik üzerinden savaş kıvamına getirdikleri için savaş yeniden başladı.

Devlet otoritesi bu ülkede öyle bir otoritedir ki; Onların vatan haini dedikleri vatan hainidir. Düşman dedikleri düşmandır. Alçak dedikleri kesin alçaktır. Görsel, yazılı ve sosyal medyada yazılan ve paylaşılanlara bakınız; inanılmaz yalan haberlerin yapıldığını ve de inanamayacağınız insanlar tarafından paylaşıldığını göreceksiniz.

Allah için sesini yükselten, karşı çıkan, bu savaş neden, niçin başladı; 7 Haziran’da HDP barajı geçmeseydi yine bu savaşı başlatır mıydınız diyecek yok mu? Aynı topraklarda bin yıldır birlikte yaşayan Kürdler ve Türkleri neden, niçin 4 yıl sonra yine savaştırıyorsunuz? Sizlerin değil, Fakir Kürd, Türk çocukları ölüyor sorusunu niçin sormuyorsunuz.

Hani gençler ölmeyecek analar ağlamayacaktı? Neden anaları, babaları, dedeleri, kahvedeki vatandaştan tutun doktoruna; mühendisine ev hanımına varana kadar iktidarda kalmak, sarayın keyfini sürmek için provoke ediyorsunuz diye sorgulamayacak mısınız?

Savaş ile sadece insan yaşamını değil; temiz sularımızı, bitki, hayvan çeşitliliklerimizi, ovalarımızı, dağlarımızı, ormanlarımızı, meralarımızı, yaylalarımızı yok ediyorlar. Yaşamın, insanın, tabiatın ve ekolojinin önüne “vatan” diye iktidarlarını koyanlara karşı niçin hiç ses vermiyorsunuz? 

Yeniden başlayan ve Türk – Kürd savaşı diye lanse edilen bu savaşın birilerine iktidarı yeniden vermek için başladığını anla be kardeşim. Ömrünüzde bir sefer olsun Saraylının ve AKP’nin PKK’ye tuzak kurarak başlatılan son savaşın kirli bir iktidar savaşı olduğuna inan be kardeşim. Kirli, kirli olduğu kadar gençlerin tabutları üzerinde kurgulanan savaşı sorgula ki planlayanlar ve alet olanlar arzularına ulaşmadan kursaklarında kalsın be kardeşim.

Allah rızası için bir sefer olsun sesini çıkar be kardeşim. Yoksa bu savaşın altında sen de kalırsın. Söylemedi, yazmadı deme. Allah hepimizi, özellikle masum insanları ve de mazlum Kürdleri zalimlerin zulmünden korusun. AMİN !

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M. Latif Yıldız Arşivi