Ankara'daki temaslarını sürdüren Federal Kürdistan Bölgesi Başkanı Değerli Mesut Barzani burada Kürdistan Bölgesel Başkanı olarak ağırlandı. Kendilerine hertürlü diplomatik nezaket ve sayğı ğösterildi.

Başkan Barzani ve Sayın Davutoğlu konuşurlarken, kürsünün arkasında Kürdistan Bayrağı ve Irak’ın bayrağı yoktu, sadece Türk bayrağı vardı. Dışişleri sözcüsü bu durum için, “Irak bayrağını koyarsak, Kürt bayrağını da koymak durumunda kalırız. Tek Irak bayrağını Başkan Barzani kabul etmez. O zaman, sadece Türk bayrağı koyduk”, ğörüşünde. Zaten yakında barışçıl çözüm için kürsülerin yanına “Kürdistan Bölğesinin bayrağı konulaçaktır, dolayısıyla aklı selim ve uzun süreli meseleleri değerlendirmek ğerekir.

Başkan Mesut Barzani ORSAM’da yaptığı konuşmasında „Irak’taki Baas rejiminin sona ermesinin ardından bölgedeki durumu çok yakından takip ettiklerini, Türkiye’den Irak’a giren bir tek teröriste bile rastlamadıklarını belirti. Türkiye’nin Irak’ın güvenliğine ve istikrarına verdiği önemi vurğuladı. Bu durumun hem Irak, hem de Kürdistan halkı tarafından çok takdir edilidiğini. Çünkü Türkiye, teröristleri ne destekliyor, ne de Türkiye üzerinden Irak’a girmelerine göz yumuyor”, değerlendirmesinde bulundu.

Kendilerinin Şiddete ve kan akmasına karşı olduklarını vurğulayan Başkan Barzani "Öncelikle kanı akan herhangi bir Türk vatandaşını Türk ya da Kürt olarak ayırmanın son derece yapay, talihsiz olduğunu ve bize acı verdiğini söylemeliyim. Şiddete ve kan dökülmesine karşıyız. Türkiye'deki Kürt sorununun çözümü için Ekselansları Başbakan ve Türk hükümeti tarafından kabul edilen açılım politikasını güçlü bir şekilde destekliyoruz. Tecrübe bu tür sorunların şiddet ve askeri yöntemlerle çözülmeyeceğini kanıtladı. Açılım politikasının daha fazla devam etmesinin, Türk hükümetinin ve özellikle de Ekselansları Başbakan'ın daha fazla cesur ve kararlı adımlar atmasının bizi akılcı ve etkin bir çözüme yakınlaştıracağına inanıyoruz. Biz Kürdistan Bölğe Yönetimi (KBY) olarak bunu güçlü bir şekilde destekliyoruz. Bu bizim politikamız, çünkü savaşın bu sorunu çözeceğine inanmıyoruz. Bu soruna temel bir çözüm bulunması için Türkiye'deki hükümetin ihtiyaç duyduğu her türlü destek ve işbirliğini sağlamaya hazırız."

Bu ğörüşlere itirazetmek mümkün değil, zira edindiğimiz tecrübelerimiz, Kürt sorununun askeri yöntemlerle çözülemeyeceğini kanıtladı. İster terör, ister Güneydoğu, ister Kürt meselesi deyin. Bu, Türkiye'nin birinci meselesidir. Mutlaka halledilmelidir. Türkiye'nin en önemli sorunu Kürt meselesi dir. Sorunun çözümü için Sayın Başbakan tarafından atılacak cesur ve kahramanca adımlar, hem Türkiyenin komşularıyla, hemde Kürdistan Bölgesiyle diplomatik, ekonomik, sosyal ve kültürel ilişkilerinin gelişmesinde faydalı olaçaktır, kanaatindeyim.

* * *

Bu arada Değerli Başkan Mesut Barzaniniye bende bazı hatırlatmalarda bulunmak istiyorum.

Malumunuz, Türkiye'nin en önemli sorunu Kürt meselesi dir. Kürt sorunundan, Kürt kimliğinin inkarı ve bastırılmasını kastediyorsak, daha sornunun çözümü için yapılacak çok şey var. Buna ragmen  biz Kürtlerinin kimliklerimizi özgürce ifade etmemize, dil ve kültürümüzü serbestçe yaşamamıza yönelik Türkiyede önemli ğelişmeler oldu.
Bu ğelişmeleri kısaca özetlersek, 1991'de dil yasağı kaldırıldı; Kürtçe kitap, dergi, müzik serbest oldu. 2001-2004 yılları arasında AB reformları çercevesinde Kürtçe radyo-televizyon ve eğitim Türkiyede yasal içerik kazandı. Bu an için günde 24 saat Kürtçe yayın yapan TRT 6, 1 Ocak 2009'dan beri faaliyette. Bu arada Erdoğan  Hükümeti Ağustos 2009'da "Demokratik Açılım" projesini açıkladı. Bu bağlamda Diyarbakır Büyükşehir Belediye Tiyatrosu Şubat 2010 da ilk Kürtçe tiyatro oyununu sahneledi. Ayrıca Mardin Artuklu Üniversitesi, Kürtçe eğitime  hazırlık olarak bu yaz sertifikalı "Kürtçe okutman adayı yetiştirme kursu" açaçak.  Dahada önemlisi, Nisan ayında AKP ve BDP işbirliğiyle seçim kanununda değişiklik yapılarak, yazılı ve sözlü Kürtçe propaganda yasağına son verildi.  İnanıyorumki bir kaç hafta içerisinde "taş atan çocuklar" yasasının da TBMM'den geçmesi mümkün. Kürdi duruşu olan bazı partilerimiz 2004 yerel seçimlerinden bu yana belediyelerin birçoğunda iktidarda. Demokratik Toplum Partisi (DTP) kapatıldı ama BDP, TBMM'deki grubunu koruyor. Bunlar önemli ğelişmeler ama sorunun çözümü için yeterli değil.

Velhasıl,

Başkan Berzaninin bu görüşleri  hükümet tarafından takdirle karşılandı kanaatindeyim.
Herkes silahlı mücadelenin geçmişte kaldığını, barışın sağlanmasını kavramış bulunuyor. Sorunun çözümü için  tecrübeli akil adamlar ve Kürt bilimadamları,  ciddiye alınarak, kendileriyle hem Başkalığını yaptığınız Kürdistan Federe Bölğe hükümeti ve hemde Erdoğan hükümeti diyalog kurmalıdır.  Dağlarda bulunan Kürt gençlerine bir genel af Türkiyede çıkarılarak, onların silahı bırakıp evlerine dönmeleri sağlanmalıdır.  Zaten hepimizin istediği Türkiye"deki Kürtlerin içinde yaşadığı koşulların iyileştirilmesi, anayasada haklarımızın tecili ve Kürt diline saygı gösterilmesidir. Yani ciddi siyasi açılımların yapılmasıdır. Kimse Türkiyeyi bölmeyi, parçalamayı zaten istemiyor, Başkanlık, federalizm veya bölge belediye başkanlıkları sistemine ğeçiş, Türkiyede Kürt sorununu çözebilir ve akan kanın durmasını sağlayabilir, düşüncesindeyim.