M. Latif Yıldız

M. Latif Yıldız

Alim ve aydınların ölümü

Alim ve aydınların ölümü

Alimlerimizi, Aydınlarımızı, önderlerimizi, yol göstericilerimizi, geçmişimize ve geleceğimize ışık tutun büyüklernimizi anmak, hatırlatmak üzerimize yüklenmiş bir görev, asli bir vazifedir. Ara sıra bunu yapmaya çalışıyşorum. Bugün çok büyük değer verdiğim iki büyüğümden söz edeceğim. Biri alim, dünyamı ve ahiretimi aydınlatan babam Seyda-ye Mele Abdulkerim; diğeri ağabey, ama babam kadar sevdiğim Kürt tarihçisi  Mezopotamya bilgesi Doktor Mehdi Halıcı; namı değer Dr. Cemşit Bender.

Babamı 10 Nisan 1980 tarihinde yani 30 yıl önce kaybettim. 30 yıl bir ömür ama bana dün gibi kısa. Çünkü babam yüreğimde bir sızı ve fakat kalbimde hep dopdolu bir sevgi olarak yaşıyordu. Kürt olduğumun bilincini, öğretisini ilk o bana aşıladı. Cegerxwin’i, Şex Said’e Qal’ı, Seyid Rıza’yı, Mele Mustafa Berzani’yi onun medrese eğitiminde aldım. Kürtçe şarkı, türkü, stranleri 1960 ihtilalında gittiği Hac’ten getirdiği Siera radyoya taktığı metrelerce uzunluğunda antende parazitli dinlediğimiz Erivan Radyosunda Garabet’e Xaço’nun sesinden dinleyerek belleğime kazıldı. Tayyibo’nun stranlarını İş ortağı Haci Mıhemed’e Direj’in (uzun Mehmet) grundig marka teybine koyduğu uzun metrajlı kasetiyle çocukluğumu geçirdim.

Bankalar Caddesi, Ulu Cami karşısındaki Demir, Çimento, Tütün, Bulgur, Un vb. Konularda toptancı dükkanının bir köşesini Batman’lı alimlerin, şeyhlerin, ağaların, aristokratların, beglerin, esnafın, tüccarın, mahalleli, köylü, şehirlinin bir araya geldi bir eğitim yuvası, bir medresi, bir okul gibiydi. Onlarca insanın saatlerce süren tartışmalarında, sohbetlerinde onlara çay, su, meyve, yemek servisi yaparaken geleceğimin temelini atan bilgiler edindim.

Bugün bir yazar, bir gazeteci, emekli bir öğretmen, reklam şirketi sahibi, holdinglere yıllarca basın danışmanlığı yaptıysam o günlerde babamın iş yerinde toplanan aydınların bugün TV ekranlarında izlediğiniz tartışma proğramı gibi hararetli, çekişmeli, ama bir o kadar seviyeli sohbetlerine borçluyum. Bu yüzden her 10 Nisan yaklaştığında rahmetli babamı, onun arkadaşlarını, içeriği dolu tartışmaları ve bana yaptıkları katkıyı hatırlayarak onları rahmet, hürmet ve saygıyla anıyorum.

Babam sadece dünyevi eğitimimi sağlayarak bir yere gelmemi sağlamadı. O, bir yerine birçok meslek sahibi olmamın temel taşı oldu. Dini konularda bana verdiği özel eğitim ve arkadaşlarının ofisinde yaptıkları hararetli tartışmalar, ayetli, hadisli arapça, kürtçe ve türkçe mealli örnekler ile sağlam bir temel atmama sebip oldukları için babamı ve onun rahmeti rahmana kavuşmuş arkadaşlarının ruhuna siz okuyucularımın da fatiha okumanızı rica ediyorum.

Allah rahmet eylesin yerleri cennet olsun. Dedelerim Mirxan Beg, Bedirxan Beg, Ali Beg ve Seyitxan Beg’den gelen kısaltılmış ismi ile Mala Sixana sülalesinden Mele Mıhemed, Mele Hasan ve babam Mele Abdulkerim ve de bil cümle ölmüşlerimin ve siz okuyucuların ölmüşlerine Allah’tan rahmet diliyorum. Nisan yağmurları kadar kabirlerine nur yağsın. Nisan yağmurları kadar bereket, mağfiret ve Cennetten tatlı bir esinti ile huzur bulsunlar diliyorum.

*****

Diğeri babamın vefat tarihinden 3 gün önce ama ondan yıllar sonra 7 Nisan 2008 yılında kaybettiğim sevdiğim dostum, arkadaşım, büyüğüm, Kürt tarihçisi, Mezopotamya Bilgesi, Kürt konusunda uyanmamı sağlayan yol rehberim, kimliğimi hatırlatan ve derinlemesine öğreten, babam kadar yakın bulduğum Dr. Mehdi Halıcı. Namı Değer ve birçok eserinde kullandığı mahla ismi ile Dr. Cemşit Bender.

İnancımıza göre kirpikle göz kadar yakın olan ölümü ne yazık ki dünya kargaşası yüzünden hatırlamak istemediğimiz bir gerçektir. Ama Çemşit Bender’i kürtler var olduğu sürece onu ölümsüzleştiren onurlu, gururlu, şerefli hayat hikayesi ile anacaklar. 81 yıla sığdırdığı hayatı babasının Karlıova’da başlayan, 1. Dünya savaşında Konya’ya sürgünle birlikte ölümü gibi doğumuda bir Nisan günü gerçekleşmişti. 10 Nisan 1927’de Konya’da doğdu. Yüksek tahsilini İstanbul Hukuk Fakültesinde Hitler katliamından kaçan Şıwars, Neumark, Crozat gibi ünlü Yahudi kökenli hocalar ve Ebulula Mardin, Ali Fuat Başgil, Tarık Zafer Tunaya, Tahir Taner gibi ünlü profesörlerden almıştı.

Fransa’da 1958 yılında “Osmanlı Devleti Maliye Teşkilatı” üzerine hukuk tezi ve doktorasini veren Bender, Fransa devletinin Cezayir’i işgal ettiğinde bu ülkeye gönderilen silahları taşıyan trenin önüne yatarak engelleyen ve Dünya çapında ünlü bir isme olan şahsiyetti. Aslında kişi olarak son derece mülaiyim, sıcak kanlı, sevecen, uyumlu ve kibar biri olan Cemşit Bender, hareket halindeki bir trenin raylarının önüne yatarak ölümü pahasına treni durduracak kadar da cesur bir kişilikti.

Dünyaca ünlü gazetelerin muhabirleri bender’e bir avukat olarak neden böyle yaptığını sorduklarında “ Hukuk ve adalet ortadan kalktığı, masum insanlar yok edildiği bir ortamda, gerçek bir hukukçu benim yaptığımdan başkasını yapamazdı” diyecekti.

Norveç’te Kooperatifçilik ihtisası alan Konya’da sayısız dergi çıkartan, gazetelerde köşe yazarlığı ve yöneticilik yapan namı değer Dr. Cemşit Bender (Mehdi Halıcı) bir dönem Konya Gazeteciler cemiyeti Başkanlığını ve konya Turizm derneğinde önemli görevlerde bulundu. Cemşit Bender olarak ilginç tanışmamı geçmiş yıllarda yazdığı için bu konuya girmiyorum. Merak edenler arşivimde o yazıyı okuyabilirler.          

Cemşit Bender adıyla yayınladığı eserleri ile Kürt coğrafyası ve Avrupa büyük bir isme sahip oldu.

Bazı eserleri şunlardır:

Kürt Mitolojisi 1. ve 2. cilt, Kral Nemrut ve İbrahim Peygamber, Kürt Tarihi ve Uygarlığı, Kürt Mutfak Kültürü ve Kürt Yemekleri, Kürt Kızı Zenge (Keçe Kurd Zenge Kürtçe baskısı), 12 İmam ve Alevilik, Kürt Uygarlığında Alevilik, Korku ve Cesaret/ Kürt Tarihine Sataşanlar, Çatıdaki İsa, Genel Kurmay Belgelerinde Kürt İsyanları.

Aydınımızı, büyüğümüzü ve ağabeyim Cemşit Bender’i ( Mehdi Halıcı) ve Nisan ayında vefat eden bütün Kürt aydınlarını, âlimlerini, önderlerini rahmet ile anıyor, yerleri cennet olsun diyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
M. Latif Yıldız Arşivi