Yeni bir 12 Eylül anayasası

İrfan Sarı

Evet Türkiye faşist darbecilerin yüzde doksan sekiz oy oranıyla kabul ettirdiği anayasanın günümüz Türkiyesine uymadığını konuşurken, bölgeden ölüm haberleri peşi sıra gelmeye devam ediyor.
 
Asker ölümleri Anadolu’nun kentlerinde ağıtlar, sloganlar eşliğinde toprağa verilinceye kadar insan olanların yüreğini yakıyor. Daha yirmi yaşında gençlerin neyin savaşını verdiğini bilmeden toprağa düşmeleri elbette yürek sahiplerini paralayacaktır.
 
Aynı zamanda PKK gerillalarının ölümleri de kendi baba evlerine varmadan başka yerlerde defin edilmeye ve yaşanan acıya bir başka öykü düşürmeyi sürdürüyor.
 
Bir ülkenin yurttaşlarının çarpışmasına ve bu çarpışmalardan ölümlerine dur demek için daha ne kadar can yitireceğiz bilmiyorum ama devletin aklını elinde tutan adamların bu kanı durdurmaya yönelik çabalarının olmadığını anlamlıyoruz.
 
Evet mevcut anayasa ülkeye giderek dar gelmeye başlıyor. Çünkü bu anayasa devleti koruyor. Çünkü bu anaysa insanı devletleştiriyor. İnsan kendi olamıyor. Özgürlük devletin size verdiği iş ve olanaklar olarak anlamlandırılıyor.
 
Mevcut anayasa çocukların haklarını korumuyor.
 
Gençleri korumuyor.
 
kadınları korumuyor.
 
Erkekleri de korumuyor.
 
Özgürlükleri, insan haklarını, demokrasiyi içermiyor mevcut anayasa.
 
Devletin partilerini koruyor. Devletin verdiği yetkiyle adam öldürenleri koruyor. Devletin isteği ile kanun işletenleri koruyor. Devletin vatandaşını koruyor.
 
Bakınız daha dün yerin metrelerce altında yeniden madenciler öldü. Hem de devletin sakallı bakanı tarafından “Allahtan umut kesilmez” biz onlar sağlam alana yönlendirdik demsine karşın. Hem de televizyonlarda halkın yüzüne baka baka yalan söyleyerek.
 
Halkı korumuyor bu anayasa sadece devletin adamlarını koruyor.
 
Başka bir medeni ülke olsa bakan sakallarını kesmekle kalmaz istifa ederdi. Hatta intihar ederdi vicdan azabından.
 
Ama onlar vicdanı anayasanın onlara verdiği yetkilerde buluyor. Devletin onlara verdiği vicdanı kullanıyor onlar.
 
Onun için kentlere gaz bombası, savaş araçları gereçleri, askeri ve güvenlik güçlerine önem veriyorlar. Halk onlara sen yanlışsın diyemez. Su sıkar, darp eder, gaz sıkar kurşun sıktığını söylemeye gerek yok ki.
 
Savaş uçağı kaldırır kentlerin üstüne.
 
Helikopterler…
 
Daha dün onlarca kişi öldü trafik kazalarında. Dönüp burada ne oldu diyen var mı? Bu ölümlerden devletin sorumluluğunu düşünen var mıdır?
 
Yok…
 
Çünkü onlar devletin hukukunu kendi yaşamlarına göre ayartıyorlar. Yollar ölüm yerine dönmüş ya da dönmemiş hesabında değil, dikkati dağıtacak bir yedek programları vardır her zaman.
 
Kürt çocukları ile devletin memurları çarpışıp duruyor nasıl olsa. Paraları yollara yatırmaktansa kurşuna verip dağlara sıkmak daha doğru onlar için. Bombalara para olur ama okullara olmaz.
 
Daha dün gazetelerde fuhuşa sürüklenen çocuklar vardı, hem de devletin yurtlarında devletin himayesi altında olan çocuklar. Devletin adamları onları beceriyor. Yüzü gözü kızarmadan; ensesi palazlanarak maaşlarını almaya devam ediyorlar.
 
Devletin vicdanı çocukları kirletiyor. Çocukları tutukluyor. Çocukları cezaevlerine tıkıyor.
 
Yeni bir anayasamız olacak devletin diğer partisinin anayasası bu. Kafatasımızı yüzecek. Kolumuzu kesecek. Başımızı koparacak.
 
Haydi yeni bir anayasa, yeni bir 12 eylüle doğru…

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (18)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.