Şakiro’nun mezarı Ağrı’ya taşınıyormuş!

İskender Kahraman

Dengbêjliğin Dünya’da başka bir örneği yok. Tanımlanması da bir o kadar zor. Hintililerde Denbêjliğe benzer bir gelenek var. Ancak kürt Denbêjliğiyle boy ölçüşemez. Ve bunun ötesi yok.

Kürtler orta Asya’dan ve Arabistan çöllerinden gelen istilalardan sonra bölgedeki nüfuzlarını, devletlerini zamanla kaybettiler… Kürtlere ait ne varsa talan edildi veya istilacılar kendilerine mal etti… Ve hatta yakın tarihlerde bile kürtlerin dilleri, kültürleri yasaklandı. Kürtler ise sahip olduları tarihi miraslarını sözlü anlatımla, yani Denbêjlikle geleceğe, yani bugüne taşıdı.

Dengbêjler her şeyi, sözlü anlatımla, halaylara, şarkılara, kürdülere aktardılar. Daha doğusu denbêjlikle yaşamın her alanına teatral bir şekilde nüfuz ettiler. Böylece Kürt kültürünün kaybolmaması veya tüm badirelere rağmen bugüne kalmasının birinci etkeni oldular.

Ve modern zamanın o olağanüstü, gizemli seslerinden, dengbêjlerinden biri de Şakiro’dur. Şakiro’un masalsı sesini duyan büyüleniyordu. Öyleki, O’nun sesi yankılandığında, geçmiş yaşanmışlıkların hepsi insanın iliklerinde bile canlılık buluyordu.

Ve elbette sesi, sesindeki, sözcüklerindeki sihir ölümsüz olsa da Şakiro da ölümlüydü. Gizemli Dengbêj 1996 tarihinde dünya hayatını terk edip gitti. Ardında ise, devasa bir külliyat bıraktı…

Aşkı, tarihi, sosyolojiyi, psikolojiyi, edebiyatı, kültürü; vesselam yaşama dair ne varsa, işlediği kocaman bir dengbejlik külliyatını arkasında bıraktı Şakiro. Mezarı ise, İzmir’dedir.

Zamanında memleketine gömülmek istemişti. Ancak izinler çıkmamıştı galiba.

Mezarı son zamanlara kadar çok sahipsiz ve bakımsızdı. Tepkiler üzerine biraz düzeltildi ancak hala şanına yakışır değil.

Birkaç yıl önce Alman bir kadın bana şöyle demişti: ‘Siz Kürtler değerlerinize kıymet vermezsiniz. Böyle eşsiz bir değerin, bir dengbejin mezarı içler acısı durumda’ diye stem etmişti.

Alman kadın her Türkiye’ye geldiğinde önce İzmir’e uğrar, Şakıro’unun mezarını ziyaret ederdi. En sonunda ‘Şakırıo’nun mezarını onarmak istediğini ve onu daha güzel bir mezara dönüştürmek için para biriktirdiğini’ söylemişti bana. Daha sonra ise parasını Türkiye’de birilerine kaptırdığını öğrendim… Hüngür hüngür ağlıyordu. Parayı kaptırmaktan çok mezarı yaptıramadığı için…

Bir şekilde Şakıro’nun sesi ile karşılaşmış, ondan etkilenmiş ve akabinde Şakiro’nun hayranı olmuştu. Anlamak için önce Türkçe öğrenmiş, akabinde ise Kürtçe… Neredeyse tüm parçalarını biliyordu Denbejin. Anlattığı tüm meseleleri de….

MEZARI KORUYABİLECEK MİSİN?

Bir Kürt milletvekili, adı Sırrı, Şakiro’nun İzmir’deki mezarının memleketi olan Ağrı şehrine taşınması için girişimlere başlamış. Buna izin verilir mi bilinmez! (Çünkü daha önceki vakalardan biliyoruz.) Sahiplenilmesi güzel ancak Şakiro yerinde rahat bence…

Mezardan çok, onun ve mirasının Ağrı’ya tanıtılması daha önemli değil mi? Sormak gerekir; onun mezarını başka yere taşımak mı önemli, yoksa onun kültürünü, mirasını yaymak, öğretmek mi….? Dahası, mezar Ağrı’ya veya başka yere taşındığı zaman daha mı güvende olacak?

Mezarların bile yerle bir edildiği bir coğrafya burası. Mezarların yerle bir edildiği ile övünen anlayışlar ortasında… Ve birgün o mezarın da yerle bir edildiğiyle uyanacaksınız! Orada bir mezarı var en azından… Bırakın adam mezarında uyusun. Bana şimdiye kadar (önemli kişilerin) korunmuş tek bir mezarını gösterebilir misin Abidin?

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (3)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.